İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 570 Hüküm no: 434 Orijinal metin no: [144a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mehmed Ağa b. Ali’nin, Edirne’de ölmüş olan İstamo v. Dimo v. Mihal’de olan alacağının terekeden tahsili talebi
Mahrûsa-i Galata kazâsı müzâfâtından kasaba-i Kasımpaşa’da el-Hâc Şaban mahallesi sükkânından işbu râfi‘u’l-kitâb Mehmed Ağa b. Ali nâm kimesne Dîvân-ı kāimmakām-ı hazret-i sadrazamîde ma‘kūd-ı meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde sâbıkā sürücübaşı iken medîne-i Edirne’de hâlik olan İstamo v. Dimo v. Mihal nâm zimmînin verâseti zevce-i metrûkesi Saltana bt. Yorgi nâm Nasrâniye ile sulbî kebîr oğulları Manolaki ve İstefani ve Yanaki’ye ve sagīr oğlu Todori ve sulbiye kebîre kızı Maryore’ye münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyen oldukdan sonra sagīr-i mezbûr Todori’nin tesviye-i umûruna kıbel-i şer‘den vasî nasb ü ta‘yîn olunup vesayeti kabûl etmekle tereke-i hâlik-i mezbûra vâzı‘u’l-yed olan Yanaki v. İstamro nâm zimmî muvâcehesinde üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip hâlik-i mezbûr İstamo zimmetinde hâlâ yedimde müşterâ ve makbûz re’s ve cinsi beynimizde ma‘lûm koyun bahâsından bin üç yüz guruş ile üç rub‘ guruş hakkım olup hatta merkūm İstamo ber-vech-i muharrer koyun bahâsından zimmetinde bana edâsı lâzım bin üç yüz guruş ile üç rub‘ guruş deyni olduğunu bin yüz dört senesi Şa‘bâni’l-muazzamının on beşinci günü yine hayatında alâ ruûsi’l-istişhâd ikrâr ve i‘tirâf ve işhâd ve dahi deyn-i mezbûru nâtık ve imzâ ve hatmini hâvî mu‘anven ve mersûm işbu temessükü verdikden sonra meblağ-ı mezbûrun elli guruşunu Rum patriki yediyle bana edâ ve teslîm ben dahi ahz u kabz edip mâ‘adâsı olan bin iki yüz elli guruş ile üç rub‘ guruşu kable’l-edâ zimmetinde iken mezbûr İstamo hâlik olmağla terekesinden sagīr-i mezbûra isâbet eden hisse-i şer‘iyesini mezbûr Yanaki bi’l-vesâye ahz u kabz edip tereke-i hâlik-i mezbûra ol vechile bi’l-vesâye vâzı‘u’l-yed olmağın hâlâ suâl olunup meblağ-ı mezbûru tereke-i hâlik-i mezbûrdan bana edâya vasîyy-i mezbûra tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl vasîyy-i mezbûr Yanaki cevâbında tereke-i hâlik-i mezbûra ber-vech-i meşrûh vaz‘-ı yedini ikrâr lâkin deyn-i mezbûru inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsına mutâbıka beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimîn’den olup mahmiye-i mezbûrede merhûm ve mağfûrun-leh eş-Şeyh Sivâsî Efendi Câmi‘-i şerîfinde hatîb ve merhûm Bali Paşa mahallesi imâmı olup mahalle-i mezbûrede sâkin Ömer Efendi b. Ali ve mukaddemâ Rikâb-ı hümâyûnda sadâret-i uzmâ ve vekâlet-i kübrâ kāimmakāmı oldukdan sonra vedâ‘-ı âlem-i fânî eden merhûm Osman Paşa’nın hizmetinde olup ağalarından olan hâlâ mahmiye-i mezbûrede Hoca Ali mahallesinde sâkin olan Mehmed Ağa b. Ahmed nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezbûra hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka müdde‘î-i mezbûr Mehmed Ağa’ya yedinden iştirâ ve kabz eylediğim re’s ve cinsi beynimizde ma‘lûm koyun bahâsından bin üç yüz guruş üç rub‘ guruş zimmetinde lâzımü’l-edâ deynim vardır deyü mezbûr İstamo v. Dimola v. Mihal bin yüz dört senesi Şa‘bâni’l-muazzamının on beşinci günü hayatında bizim huzûrumuzda ikrâr ve i‘tirâf ve bizi işhâd edip deyn-i mezbûru nâtık imzâ ve hatmini hâvî mu‘anven ve mersûm işbu temessükü müdde‘î-i mezbûra vermiş idi. Meblağ-ı mezbûrdan müdde‘î-i mezbûrun kabzına mu‘terif olduğu elli guruşdan mâ‘adâ meblağ-ı bâkī-i mezbûr bin iki yüz elli guruş ile üç rub‘ guruşu kable’l-edâ zimmetinde iken hâlik olmağla hâlen müdde‘î-i mezbûr Mehmed Ağa için tereke-i hâlik-i mezbûrdan hak taleb ve ahz vardır biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde şâhidân-ı mezbûrânın keyfiyet-i hallerini suâl için kıbel-i şer‘den irsâl olunan Abdullah Efendi b. Yakub şâhidân-ı mezbûrânın sâkin oldukları sâlifü’z-zikr mahalle varıp ahâlîlerinden el-Hâc Ali Ağa b. Süleyman ve el-Hâc Mehmed b. Süleyman ve Hasan Beşe b. Abdullah [144b] ve Osman Beşe b. Ahmed ve Ali Beşe b. Abdullah ve Kayyım Ahmed b. Abdullah ve Mehmed Ağa b. İbrahim ve Yakub b. İbrahim ve Mustafa b. İbrahim ve Yusuf Ağa b. Abdullah ve Osman b. Abdullah ve Ahmed b. Abdullah ve Ali Efendi b. Mehmed ve İmâm Ali Efendi b. Mehmed ve Süleyman Efendi b. Mahmud ve Mustafa b. Mahmud ve Halil Beşe b. Mehmed ve Mehmed b. Abdullah ve el-Hâc Hasan b. Süleyman ve sâirlerinden suâl eyledikde onlar dahi şâhidân-ı mezbûrândan her biri adl olup velev aleynâ makbûletü’ş-şehâdelerdir deyü her biri haber verdiklerini mezbûr Abdullah Efendi mahâllinde tahrîr ma‘an ba‘s olunan Receb b. Süleyman ve Ahmed b. Mehmed ile meclis-i şer‘a gelip muvâcehelerinde haber vermeğin şâhidân-ı mezbûrân sırren ve alenen ta‘dîl ve tezkiye olundukda şehâdetleri makbûle oldukdan sonra meblağ-ı bâkī-i mezbûr bin iki yüz elli guruş ile üç rub‘ guruşu hâlik-i mezbûrdan hayatında küllen veyâ ba‘zan ahz u kabz veyâ hîbe veyâ âhara havâle etmeyip ve’l-hâsıl taraf-ı şer‘iyeden bir tarîk ile hâlik-i mezbûrun zimmetini ibrâ ve ıskāt etmediğine müdde‘î-i mezbûr Mehmed Ağa’ya yemîn teklîf olundukda ol dahi hasbe’l-mesûl yemîn billâhi te‘âlâ etmeğin mûcebiyle ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî 4 min-Muharremi’l-harâm sene [1]108.
Şuhûdü’l-hâl: Tezkire-i evvel Yusuf Efendi, Tezkire-i sânî Hâfız Efendi, Mehmed Ağa Ser-çavuşân, Muhzır Mehmed Ağa, Odabaşı Mustafa Ağa, el-Hâc Mehmed Çavuş b. Abdullah, el-Hâc Halil Efendi b. Mehmed, Mustafa Efendi nâib-i recül, Receb Efendi nâib-i kapan, el-Hâc Halil b. Ömer, el-Hâc Ali Beşe b. Mehmed, el-Hâc Ebûbekir Beşe b. Sinan.
|