|
İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 577 Hüküm no: 440 Orijinal metin no: [146a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mehmed b. Yahya’nın tasarrufundaki evin yanmasıyla yerine yaptırdığı evin yüz on bin dokuz yüz on beş akçeden aşağıya yapılamayacağı
Husûs-ı âti’z-zikrin mahâllinde keşf ü tahrîri için fermân-ı âlî sâdır olmağın imtisâlen-leh savb-ı şer‘den keşif nâibi fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm Abdullah Efendi b. Ali irsâl olunup ol dahi Hâssa mi‘mârlardan Dede Mehmed Halîfe b. İshak ve Ali Halîfe b. Abdülmennan ile mahmiye-i İstanbul’da Kazganî Sadi mahallesinde vâki‘ arsası merhûm el-Hâc Ahmed nâm sahibü’l-hayrın kendüden sonra ile’l-inkırâz evlâdına ve ba‘de’l-inkırâz huzûrunda günde bir kere sûre-i Yâsin-i şerîf tilâvet edip kereminden sevâbını rûhuma ihdâ etmek üzere Yâsin-i şerîf tilâvetine kādir bir kimesneye meşrûta vakfı olan zikri âtî menzile varıp zeyl-i kitâbda esâmîsi terkīm olunup ebniye ve sukūf ahvâline vukūf ve şu‘ûru olup bî-garaz Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i mübîn eyledikde ber-mûceb-i şart-ı vâkıf tevcîh-i hâkimü’ş-şer‘le menzil-i mezbûrun mutasarrıfı olan bâ‘is-i hâze’l-kitâb el-Hâc Mehmed b. Yahya nâm kimesne meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda kıbel-i şer‘den menzil-i mezbûra hasbî mütevellî nasb olunan Hamza Ağa b. Mehmed hazır olduğu hâlde takrîr-i kelâm edip ber-mûceb-i meşrûta-i vâkıf tevcîh-i hâkimü’ş-şer‘le mutasarrıf olduğum işbu bir tarafdan mahalle-i mezbûre müezzinine meşrûta vakıf menzil ve bir tarafdan Abdüllatif Efendi menzili ve bir tarafdan benim mülk menzilim ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd büyûtu hâvî vakıf menzili bin yüz beş senesinde vâki‘ olan harîkde bi’l-külliye muhterik olmağla arsa-i sırfa kalıp ve vakıfdan binâya müsâ‘ade olmamağla ben dahi bundan akdem arsa-i mevkūfe-i mezbûre üzerine hasbî mütevellîsi olan işbu mezbûr Hamza Ağa izin ve ma‘rifet-i şer‘le nefsim için mülküm olmak üzere malımla hâricen ve dâhilen fevkānî iki bâb oda ve iki sofa ve iki dehliz ve bir nerdübân ve tahtânî bir bâb oda ve ahır ve bir kenîf müceddeden binâ ve ihdâs etmiş idim, hâlâ keşf ve mesâha olunup masrûfum olan tahmîn-i sahîh ile tahmîn ve takvîm [146b] olunmak matlûbumdur deyücek bâlâda beyân olunan minvâl üzere olduğu müte‘ayyen ve mütehakkık olduğu üzere mi‘mârân-ı mezbûrân mütevellî-i mezbûr muvâcehesinde müştemilât-ı merkūmenin ebniye-i mezbûresine mesâha ve tahmîn eyledikde tûlen ve arzen bi-hesâb-ı terbî‘i iki yüz altı zirâ‘ cedîd sakfının zirâ‘ı altmış akçeden on iki bin üç yüz altmış akçe ve be-hesâb-ı mezbûr la‘l boyalı şatrancî şişehâne yüz otuz üç zirâ‘ tavanın zirâ‘ı ellişer akçeden altı bin altı yüz elli akçe ve be-hesâb-ı mezbûr yüz altmış sekiz zirâ‘ kirişleme tahta döşemenin zirâ‘ı altmış akçeden on bin seksen akçe ve on çift rengâmîz şatrancî astarlı cam duvar billûrun her biri üçer yüz otuzar akçeden üç bin üç yüz akçe ve Arabi kanatlı sekiz aded demir pencere ma‘a çerçeve her biri dörder yüz akçeden üç bin iki yüz akçe ve Arabi kanatlı münakkaş dört aded sandık dolap beşer yüz akçeden iki bin akçe ve Arabi kanatlı bir aded münakkaş yük yeri ber-vech-i tahmîn bin iki yüz akçe ve üzerinde vâki‘ be-hesâb-ı mezbûr dokuz zirâ‘ mihrâblı münakkaş tahta perdenin zirâ‘ı seksen akçeden yedi yüz yirmi akçe ve bir aded medîneli dolap iki yüz akçe ve on pulu nakışlı zar tahtasıyla on beş aded kilidi bin beş yüz akçe ve iki aded münakkaş çift bin iki yüz akçe ve be-hesâb-ı mezbûr yüz yetmiş beş zirâ‘ iki kat sıvalı dolma duvarın zirâ‘ı kırk beşer akçeden yedi bin sekiz yüz yetmiş beş akçe ve bir aded mükemmel ocak ber-vech-i tahmîn yedi yüz akçe ve Arabi? kanatlı üç aded kemer kapı dokuz yüz akçe ve fevkānîde vâki‘ on iki aded dehliz direği ma‘a taban bin sekiz yüz akçe ve be-hesâb-ı mezbûr on beş zirâ‘ boyalı havâle kafesinin zirâ‘ı ellişer akçeden yedi yüz elli akçe ve be-hesâb-ı mezbûr yirmi yedi zirâ‘ boyalı tahta perdenin zirâ‘ı otuzar akçeden beş yüz on akçe ve etrâfı trabzanlı usta kapaklama iki aded cunba nerdübân ma‘a korkuluk ber-vech-i tahmîn iki bin akçe ve nerdübân altında bir aded kebîr kömürlük ber-vech-i tahmîn bin iki yüz akçe ve bir aded arpa anbârı altı yüz akçe ve bir aded harem kapısı ber-vech-i tahmîn altı yüz akçe ve be-hesâb-ı mezbûr küfeki taşdan dokuz zirâ‘ taş nerdübânın zirâ‘ı yüz ellişer akçeden bin üç yüz elli akçe ve bir aded yemek dolabı üç yüz akçe ve be-hisâb-ı mezbûr hâricen ve dâhilen vâki‘ altmış zirâ‘ sundurma sakfının zirâ‘ı kırkar akçeden iki bin altı yüz kırk akçe ve be-hesâb-ı mezbûr altmış sekiz zirâ‘ hâriceyede vâki‘ tahtânî oda sakfının zirâ‘ı kezâlik kırkar akçeden iki bin yedi yüz yirmi akçe ve be-hesâb-ı mezbûr otuz zirâ‘ tahtânî odada tavanın zirâ‘ı otuz akçeden dokuz yüz akçe ve be-hesâb-ı mezbûr otuz zirâ‘ tahta döşemenin zirâ‘ı otuzar akçeden dokuz yüz akçe ve be-hesâb-ı mezbûr otuz altı zirâ‘ dolma duvarın zirâ‘ı kırkar akçeden bin dört yüz kırk akçe ve üç aded pencere ma‘a çerçeve her biri yüz ellişer akçeden dört yüz elli akçe ve dört aded ıraf tahtası seksen akçe ve bir aded yük yeri ma‘a dolap ber-vech-i tahmîn altı yüz akçe ve bir sade kapı yüz elli akçe ve tahtânîde vâki‘ sekiz aded direk ma‘a kürsî taşı ve taban her biri üçer yüz ellişer akçeden iki bin sekiz yüz akçe ve be-hesâb-ı mezbûr on beş zirâ‘ ahırda kerevetin zirâ‘ı kırkar akçeden altı yüz akçe ve beş zirâ‘ yemliğin zirâ‘ı altmış akçeden üç yüz akçe ve on iki zirâ‘ tahta perdenin zirâ‘ı otuzar akçeden üç yüz altmış akçe ve iki tarafı lüleli bir aded musluk ma‘a demir kapak bin iki yüz akçe ve bir aded kapı ağızlığı dört yüz akçe ve bir aded kenîf ma‘a çukur ber-vech-i tahmîn bin akçe ve be-hesâb-ı mezbûr otuz altı zirâ‘ bahçede tahta perde zirâ‘ı otuz akçeden bin seksen akçe ve üç basamak taş nerdübân üç yüz akçe ve be-hesâb-ı mezbûr on beş zirâ‘ sed duvarının zirâ‘ı kırkar akçeden altı yüz akçe ve fevkānîde sofada vâki‘ iki tarabzan ber-vech-i tahmîn üç yüz akçe ve be-hesâb-ı mezbûr dört yüz elli zirâ‘ etrâfda vâki‘ taş duvarın zirâ‘ı altmış akçeden yirmi yedi bin akçe ve be-hesâb-ı mezbûr iki yüz zirâ‘ kaldırımın zirâ‘ı on ikişer akçeden iki bin dört yüz akçe ve kapı kurbünde bir aded oturak tahtası iki yüz akçe ve Arabi? kanatlı mükemmel bir aded sokak kapısı üzerinde vâki‘ demir penceresiyle ber-vech-i tahmîn bin beş yüz akçe ki min-haysü’l-mecmû‘ yüz on bin dokuz yüz on beş akçeye bâliğ olup meblağ-ı mezbûrdan nakz için altı bin akçesi ihrâc olundukdan sonra sahhu’l-bâkī yüz dört bin dokuz yüz on beş akçe kalıp ebniye-i mezkûre meblağ-ı mezbûrdan noksan ile vücûda gelmek mümkün değildir deyü mi‘mârân-ı mezbûrân sâir ebniye ve sukūf ahvâline ıttılâ‘-ı tâmmı olan Müslimûn-ı mezkûrûn icmâ‘ ve ittifâk [147a] ve bu kavl üzere yine ittifâk ve ittihâd ve vifâk ve ihbâr etdiklerinden sonra vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde tahrîr ba‘dehû cânib-i şer‘den ma‘an irsâl olunan Mustafa Efendi b. Ömer ve Mehmed Çelebi b. İbrahim ile meclis-i şer‘e gelip alâ vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-ışrîn min-Zilhicceti’ş-şerîfe sene [1]108.
Şuhûdü’l-hâl: Yusuf Efendi el-imâm, İbrahim Çelebi b. Mehmed el-müezzin, el-Hâc İbrahim b. Mustafa, Mustafa Çelebi b. Mehmed, Kavukçu Mustafa Çelebi b. Mehmed, Mustafa Çelebi b. Himmet, Sefer Çelebi b. Mahmud, Hüseyin Odabaşı b. Abdullah, Mustafa Çelebi b. Ahmed, Hüseyin Çelebi b. Abdullah, Süleyman Çelebi b. Abdullah, İbrahim Çelebi b. İsa, Mehmed Çelebi b. İbrahim, Ali Çelebi b. Abdullah.
|