|
İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 582 Hüküm no: 443 Orijinal metin no: [147b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Fâtıma Hatun bt. Hüseyin Ağa b. Ali ile İbrahim Ağa b. Mehmed arasındaki mücevher kuşak ve altın küpe davasının anlaşma ile sona erdiği
Husûs-ı âti’z-zikrin mahâllinde ketb ü tahrîri için savb-ı şer‘-i mutahhardan bi’t-taleb irsâl olunan Ebûbekir Efendi b. el-Hâc Abdülkerim fahrü’l-muhadderât Fâtıma Hatun bt. Hüseyin Ağa b. Ali’nin mahmiye-i İstanbul’da Suhte Sinan mahallesinde sâkine olduğu menzile varıp zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî olan Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i nebevî eyledikde zâtını ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifûn zevci umdetü’l-eşbâh el-Hâc Mustafa Bey b. el-merhûm Defterdâr Mehmed Paşa ve umdetü’n-nâsıhîn eş-Şeyh Ömer Efendi b. eş-Şeyh İsa Efendi ve Mehmed Ağa b. Ahmed ve Hüseyin Beşe b. Hasan ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan mezbûre Fâtıma Hatun meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda mahmiye-i mezbûrede Çelebioğlu mahallesinde sâkin bâ‘isü hâze’l-kitâb Bezistânî İbrahim Ağa b. Mehmed mahzarında ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip bundan akdem yedimde mülk ve hakkım olan sekiz yüz guruş kıymetli otuz dokuz elmaslı gorgor ta‘bîr olunur iki pafta bir mücevher kuşak ve iki yüz guruş kıymetli ikişer ayaklı bir çift zümrüd küpemi meremmet etdirmek için kızkarındaşım Râbia Hatun’a bi-tarîkı’l-emânet def‘ ve teslîm edip ol dahi ba‘de’l-ahz zevci Mustafa Ağa b. Ahmed’e verip mezbûr Mustafa Ağa kabz ve işbu mezbûr İbrahim Ağa’ya cihet-i karz-ı şer‘îden zimmetinde deyni olan altı yüz altmış guruş mukābelesinde Altı Parmak nâm kitâbı ile benim mülküm olan sâlifü’z-zikr mücevher kuşak ve zümrüd küpemi bilâ-izn rehin vaz‘ ve teslîm ol dahi ba‘de’l-irtihân ve’l-kabz mezbûr Mustafa Ağa bin yüz bir senesi şehr-i Saferü’l-hayrının yedinci gününde doksan bir gün tamamında deyn-i mezkûrunu edâ etmezse mecmû‘u kendi mülkü olmak üzere rehân-ı mezbûreyi semen-i misilleri ile âhara bey‘ ve kabz-ı semene ve semenlerinden deyn-i mezbûru edâya vekâlet-i devriye ile tarafından el-Hâc Mehmed b. Abdülmennan nâm kimesneyi vekîl edip ol dahi kabûl eyledikde husûs-ı mezbûreyi habîre ve âgâhî olup zikrolunan mücevher kuşak ve zümrüd küpe benim mülkümdür ber-vech-i muharrer meremmet etdirmek [148a] için def‘ ve teslîm etmiş idim, rehân ve bey‘e kat‘an rızâm yokdur, zikrolunan mücevher kuşak ve zümrüd küpeyi bi’l-istihkāk taleb ederim deyü gāib ani’l-meclis İbrahim Bey b. Abdullah’ı tarafımdan vekîl ve mezbûr İbrahim Ağa’ya irsâl eylediğimde kat‘an ısgā etmeyip ba‘de tamami’l-ecel vekîl-i mezbûr el-Hâc Mehmed yediyle âhara bey‘ ile istihlâk ve semenlerini deyn-i mezbûra mahsûben kat‘ etmiş idi deyü zikrolunan kuşak ve küpenin kıymet-i şer‘iyelerini mezbûr İbrahim Ağa’dan taleb ve da‘vâ eylediğimde ol dahi cevâbında zikrolunan kuşak ve küpe ile Altı Parmak nâm kitâbı mezbûr Mustafa Ağa kendi mülkü olmak üzere deyn-i mezbûru mukābelesinde bana rehin vaz‘ ve ba‘de tamami’l-ecel deyn-i mezbûru edâ etmezse semen-i misilleri ile âhara bey‘ ve kabz-ı semen ve semenlerinden deyn-i mezbûru bana edâya tarafından mezbûr el-Hâc Mehmed’i vekâlet-i devriye ile vekîl edip ol dahi ba‘de’l-kabûl mezbûr Mustafa Ağa deyn-i mezbûreyi ecel-i merkūm hulûlünde edâ etmemekle vekîl-i mezbûr el-Hâc Mehmed dahi zikrolunan kuşak ve küpeyi hükm-i hâkimü’ş-şer‘le sûk-ı sultânîde ba‘de’n-nidâ ve’t-tezâyüd semen-i misilleri olan cem‘an kırk sekiz bin beş yüz beş akçeye bi’l-vekâle âhara bey‘ ve teslîm ve semen-i mezbûrun bin akçesini delâliye için ve mâ‘adâ kırk yedi bin beş yüz beş akçesi deyn-i mezbûrun ol mikdârına mahsûben bana def‘ ve teslîm etmiş idi deyü zikrolunan kuşak ve küpe benim mülküm olduğunu ve ber-vech-i muharrer mukaddemâ irhân ve bey‘e rızâm yokdur bi’l-istihkāk taleb ederim deyü âhara bey‘den men‘ ve rehinimizi bi’l-külliye inkâr etmekle beynimizde münâza‘ât-ı kesîre cereyân etmiş idi. El-hâletü-hâzihî beynimizde muslihûn tavassut edip da‘vâ-yı mezbûremden merkūm İbrahim Ağa ile beni dört yüz yirmi guruş üzerine sulh eylediklerinde ben dahi sulh-i mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr dört yüz yirmi guruşu yedinden ahz u kabz edip husûs-ı mezbûra müte‘allika âmme-i da‘vâdan birbirimizin zimmetini ibrâ-i âmm ile ibrâ ve ıskāt eyledik dediklerinde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde ketb ü tahrîr edip ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan Mehmed Çavuş b. Abdurrahman ve Ali b. Mehmed ile meclis-i şerîfe gelip alâ vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî 15 mine’l-Muharremi’l-harâm sene [1]108.
Şuhûdü’l-hâl: Süleyman Ağa b. Mehmed ser-kassabân-ı hâssa, es-Seyyid Mehmed Efendi b. Veli, Ahmed Efendi b. Mehmed, Sarrâç Mehmed Çelebi b. Ebîbekir, el-Hâc Abdurrahman b. Kemâleddin, Mehmed Çavuş b. Abdurrahman, el-Hâc Beşir b. Abdullah Sarrâf, Mustafa Çelebi b. Mehmed, Kassâb Salih b. Seyfi, Berber el-Hâc İbrahim b. Seydi, es-Seyyid Mustafa b. es-Seyyid Mehmed, Hasekizâde Mehmed Çelebi b. Mustafa, el-Hâc Osman b. Hasan, Hüseyin Beşe b. Hasan, Mustafa b. Ali, Halil b. Abdurrahman, el-Hâc Mehmed b. Hüseyin, Mehmed Ağa b. Süleyman Bezistânî, Mehmed Ağa b. Ahmed Hammâmî, Mehmed Çelebi b. Receb el-vekîl.
|