.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697)
cilt: 57, sayfa: 600
Hüküm no: 460
Orijinal metin no: [153b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İsteryot v. Yani’nin, Abdüllatif Efendi b. Abdullah’a olan borcu

Mahmiye-i İstanbul’da Gedik Paşa kurbünde Dîvâne Ali mahallesi sükkânından işbu râfi‘u’l-kitâb Abdüllatif Efendi b. Abdullah meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde mahrûse-i Galata müzâfâtından Kapıdağı nâhiyesine tâbi‘ Bandırma nâm karye ahâlîsinden İsteryot v. Yani nâm zimmî muvâcehesinde üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip bin yüz dört senesi Cumâdelâhiresi’nin on altıncı günü karye-i mezbûre sükkânından Papa Yanaki v. Limoni ve Papa Fentazi v. Lefter ve Zafiri v. Varko ve Esteryoni v. Tarandafilo ve Yani v. Takatozi ve Sahak v. Markar ve Ohan v. Beykler ve Agop v. Ester ve Avanes v. Markoz nâm zimmîler ile işbu mezbûr İsteryot’a sekiz yüz guruşumuzu ikrâz ve teslîm onlar dahi ale’l-iştirâki’s-sevî ikrâz ve tesellüm ve kabz eylediklerinden sonra meblağ-ı mezbûrdan her biri hissesini kendi mesârifine sarfla ba‘de’l-istihlâk her biri âharın zimmetine lâzım gelen meblağa emr ve kabûlü hâvî kefâlet-i sahîha-i şer‘iye ile kefîller olup hatta târih-i mezbûrda Mahmud Paşa Mahkemesi’nde nâibü’ş-şer‘-i şerîf olup hâlâ Yenişehir kazâsından munfasıl olan umdetü’l-mevâli’l-izâm Emrullah Efendi huzûrunda mezbûrûn zimmîler ile ma‘an benden sekiz yüz otuz guruş iktirâz ve kabza kendi mesâriflarına sarfla istihlâk edip meblağ-ı mezbûrdan her biri âharın zimmetine lâzım gelen meblağa ber-vech-i muharrer kefîller olmalarıyla meblağ-ı mezbûr sekiz yüz otuz guruşa her birinin asâleten ve kefâleten zimmetinden bana edâsı lâzım deyni olduğunu mezbûrûn zimmîler işbu mezbûr İsteryot ikrâr ve i‘tirâf etmekle hüccet-i şer‘iye dahi tahrîr olundukdan sonra meblağ-ı mezbûrun beş yüz doksan bir buçuk guruşunu bi’d-defa‘ât ahz u kabz edip iki yüz otuz sekiz buçuk guruş hakkım bâkī kalmışdır, hâlâ suâl olunup meblağ-ı bâkī-i mezbûru dahi asâleten ve kefâletine binâen bana edâya mezbûr İsteryot’a tenbîh olunmak matlûbumdur deyü mûmâ-ileyh Emrullah Efendi’nin imzâsıyla mumzât ve hatmiyle mahtûme ve târih-i mezkûr ile müverraha ve mazmûnu min-külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhuna muvâfık hüccet-i şer‘iye ibrâz etmeğin gıbbe’s-suâl mezbûr İsteryot cevâbında müdde‘î-i mezbûr târih-i merkūmda ancak altı yüz guruşu benimle mezbûrûn zimmîlere ikrâz ve teslîm ve meblağ-ı mezbûrdan her birimiz âharın zimmetine lâzım küllî meblağa kefîl olduğumuzdan sonra meblağ-ı mezbûrun beş yüz doksan bir buçuk guruşunu müdde‘î-i mezbûrun kabzına ve mu‘terif olduğu vech üzere edâ ve teslîm edip bâkī seksen bir buçuk guruş zimmetimde deynimdir deyü elân sekiz buçuk guruşu zimetinde deyni olduğunu ikrâr lâkin ziyâdeyi bi’l-külliye inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan ziyâde müdde‘âsına mutâbıka beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimîn’den ve zeyl-i hüccet-i mezbûrede mastûrü’l-ism olan şuhûddan olup zikrolunan Gedik Paşa kurbünde sâkinler olan Müezzin Mehmed Efendi b. Muharrem ve İbrahim Çelebi b. Ahmed nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘e hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-hakīka müdde‘î-i mezbûr Abdüllatif Efendi bin yüz dört senesi Cumâdeluhrâsı’nın on altıncı günü karye-i mezbûre sükkânından mezbûrûn Papa Yanaki v. Limoni ve Papa Fantazi v. Lefter ve Zafiri v. Varko ve İsteryoni v. Tarandafilo ve Yani v. Takanozi ve Sahak v. Markar ve Ohan v. Beykler ve Agop v. Ester ve Avanes v. Markoz nâm zimmîler ile işbu mezbûr Esteryo’ya kendi malından sekiz yüz otuz guruşunu bizim huzûrumuzda ikrâz ve teslîm onlar dahi iktirâz ve kabz ve kendi mesâriflarına sarfla istihlâk eylediklerinden sonra meblağ-ı mezbûr sekiz yüz otuz guruşdan her biri âharın zimmetine lâzım gelen mikdâr meblağa emr ve kabûlü hâvî kefâlet-i sahîha-i şer‘iye ile kezâlik huzûrumuzda kefîller olup mûmâ-ileyh Emrullah Efendi huzûruna varıp husûs-ı mezbûru her biri ikrâr ve i‘tirâf etmekle işbu hüccet-i şer‘iye tahrîr olunmuş idi, biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâlis min-Saferü’l-hayr sene [1]108.

Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Çavuş b. Ahmed el-mübâşir, Mustafa Efendi nâib-i recül, el-Hâc Ali Çukadâr-ı hazret efendi, el-Hâc Mehmed Çelebi b. İbrahim, el-Hâc Ebûbekir b. Sinan, İbrahim Çelebi b. Ahmed.