.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697)
cilt: 57, sayfa: 612
Hüküm no: 470
Orijinal metin no: [157a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Müfti Ali Çelebi mahallesinde bulunan evin hak sahibleri olan Cafer Bey Vakfı ile vefat eden Hacı Hasan oğlu Mehmed ve kızı Râbia arasında üçe taksim edildiği

Mahmiye-i İstanbul’da Şeyh Muhyiddin Kocavî mahallesi sâkinelerinden Râbia bt. el-Hâc Hasan nâm hatun tarafından husûs-ı âti’z-zikre vekîl olduğu zât-ı mezbûreyi ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan mahalle-i mezbûre sükkânından Mustafa Çelebi b. Hüseyin ve Mustafa Halîfe b. Halil şehâdetleriyle şer‘an sâbit olan zevc-i mutallakı Mustafa Çelebi b. Mehmed nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîfde bi’l-vekâle takrîr-i kelâm ve ta‘bîr ani’l-merâm edip ashâb-ı hayrâtdan Cafer Bey nâm sahibü’l-hayrın gallesi mahmiye-i mahkiyede Müfti Ali Çelebi mahallesi imâmı ile Gül câmi‘i imâmına meşrûta vakfı olup zikrolunan Müfti Ali Çelebi mahallesinde vâki‘ iki tarafdan Hacı Nasuh mülkü ve bir tarafdan imâma meşrût vakıf menzil tarîk-i âm ile mahdûd hâriciye ve dâhiliyesi büyût-ı adîde ve mahzen ve bahçeyi muhtevî vakıf menzil müvekkilem mezbûre Râbia Hatun’un babası merkūm Hacı Hasan’ın icâreteyn-i ma‘lûmeteyn ile taht-ı tasarrufunda olup ba‘de vefâtihî oğulları Mehmed ve Yakub ve kızı mezbûre Râbia’ya intikāl-i âdî ile intikāl eyledikden sonra mezbûr Yakub dahi bilâ-veled fevt olup hissesi taraf-ı vakfa âid ve menzil-i mezbûr kābil-i taksîm olmağla savb-ı şer‘den üzerine varılıp ba‘de’l-keşf ve’n-nazar müvekkilem mezbûre Râbia Hatun’a menzil-i mezbûrdan isâbet eden sülüs hissesini ta‘yîn ve ifrâz ve alâmât-ı fâsıla vaz‘ı ile imtiyâz olunmasın bi’l-vekâle taleb ederim deyü husûs-ı mezbûru nâtık fermân-ı şerîf dahi ibrâz etmeğin kıbel-i şer‘-i enverden keşif nâibimiz fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm Abdullah Efendi b. Ali irsâl olunup ol dahi hâssa mi‘mârlardan Üstâd Mustafa Halîfe b. Eyüb ve ahvâl-i binâya vukūfları olup zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî Müslimîn ile menzil-i mezbûrun üzerine varıp ba‘de’n-nazar menzil-i mezbûrun kābil-i taksîm olduğu müşâhede olundukdan sonra vakf-ı mezbûra ber-mûceb-i şart-ı vâkıf mütevellî olan İmâm Mehmed Efendi b. Salih ve müvekkile-i mezbûrenin karındaşı merkūm Mehmed huzûrlarında mi‘mâr-ı merkūm menzil-i mezbûru mesâha eyledikde tûlen ve arzen bi-hesâb-ı terbî‘î üç yüz seksen iki zirâ‘ ebniyesi ve bi-hesâb-ı merkūm yüz on altı zirâ‘ arsası olduğu zâhir ve müte‘ayyen oldukdan sonra zikrolunan tarîk-i âm tarafında vâki‘ hâriciye ta‘bîr olunur fevkānî bir oda ve vustâda bir sagīr oda ve bir sagīr mâbeyn odası mesâha ve kıymet cihetlerinden müvekkile-i mezbûre Râbia’nın sülüs hissesine mu‘âdil olmağla mütevellî-i merkūm ve mezbûr Mehmed’in rızâlarıyla mezbûre Râbia’nın sülüs hissesi için hâriciye-i merkūme ta‘yîn ve alâmât-ı fâsıla vaz‘ olunup ve dâhiliyede vâki‘ fevkānî üç oda ve dört sofa ve bahçe ve su kuyusu vakfa âid olan hisse ile mezbûr Mehmed’in hissesine ta‘yîn olunup ve her biri vech-i meşrûh üzere hisselerini kabûl ve kabz eylediklerini mûmâ-ileyh Abdullah Efendi mahâllinde tahrîr ve ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan Mehmed b. İbrahim ve Yusuf b. Abdullah ile meclis-i şer‘e gelip alâ vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fî 4 min-Saferü’l-hayr sene [1]108.

Şuhûdü’l-hâl: el-Hâc Mustafa b. Süleyman, Osman Çelebi b. Abdullah, Mehmed Çelebi b. Ahmed, Osman Çelebi b. Mehmed, Hasan Beşe b. Yusuf, Ahmed Çelebi b. İdris.