İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 707 Hüküm no: 546 Orijinal metin no: [187a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ahmed Paşa’dan yetim küçük oğullarına kalan eşya ve paralara el koyan Mehmed Paşa’nın bulunarak çocukların hakkının alınması
Düstûr-ı mükerrem müşîr-i müfahham nizâmü’l-âlem müdebbiru umûri’l-cumhûr bi’l-fikri’s-sâkıb mütemmimü mehâmmü’l-enâm bi’r-re’yi’s-sâib mümehhidü bünyânü’d-devleti ve’l-ikbâl müşeyyidü erkâni’s-sa‘âdeti ve’l-iclâl el-mahfûfu bi-sınûfi avâtıfi’l-meliki’l-a‘lâ Âsitâne-i sa‘âdetimde Sadâret-i uzmâ vekâlet-i kübrâ kāimmakāmı olan paşa -edâmallâhu te‘âlâ iclâlehû- a‘lemü’l-ulemâi’l-mütebahhirîn efdalü’l-fudalâi’l-müteverri‘în yenbû‘u’l-fazl ve’l-yakīn keşşâfü’l-müşkilâti’d-dîniye hallâlü’l-mufassalâti’l-yakīniye miftâhu künûzi’l-hakāyık messâhu rumûzi’d-dekāyık el-mahfûfu bi-sınûfi avâtıfi’l-meliki’l-a‘lâ Anadolu kādıaskerliği pâyesiyle İstanbul kadısı olan Mevlânâ Abdullah -edâmallâhu te‘âlâ fezailehû- Ahmed Paşa’nın eytâm-ı sıgārının vasîsi olan kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân ( ) -zîde kadrühû- Ordu-yı hümâyûnuma arzuhâl edip sıgār-ı mezbûra babalarından intikāl eden beş bin guruşluk eşyâ ve beş bin nukūd guruşları mahrûse-i İstanbul’da sâkin Mehmed Paşa bin yüz senesinde fuzûlî kabz edip gadr etmekle bundan akdem ihzâri’çün emr-i şerîfim verilmişiken mezbûr şirrete sülûk etmekle da‘vâmı âhar mevlâ ma‘ritefetiyle görmek üzere elimde emrim vardır deyü gadr eylediğin bildirip şer‘le görülüp icrâ-yı şer‘ ve ihkāk-ı hak olunmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ etmeğin sen ki vezîr-i müşârün-ileyh ve mevlânâ-yı mûmâ-ileyhsin hak ve adl üzere şer‘le icrâ-yı hak olunup eytâma bir dürlü gadr olunmamak emrim olmuşdur. Buyurdum ki, hükm-i şerîfimle vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim üzere amel dahi ihzâr-ı hasm kılıp mukaddemâ bir def‘a şer‘le görülüp fasl olunmayan hususların dahi hasmı muvâcehesinde tamam hak ve adl üzere tefahhus edip göresin, i‘lâm olunduğu üzere ise ol bâbda muktezâ-yı şer‘-i kavîmle âmil olup dahi vech-i meşrûh üzere eytâm-ı merkūma babalarından intikāl edip fuzûlî kabz olunan nukūd ve eşyâ her ne ise şer‘le teveccüh eden mezbûrdan ba‘de’s-sübût hükmedip eytâm-ı mezbûr için vasîyy-i mezbûra ahz u kabz etdirip minvâl-i meşrûh üzere ta‘allül ve muhâlefet etdirmeyip eytâma bir vechile gadr olunmak eylemeyesin, şöyle bilesin, alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın.
Tahrîren fî evâhiri Şevval li-sene seb‘a ve mie ve elf.
Be-yurd-ı sahrâ-yı Edirne.
|