İstanbul Mahkemesi 22 Numaralı Sicil (H. 1107-1108 / M. 1695-1697) cilt: 57, sayfa: 718 Hüküm no: 557 Orijinal metin no: [190a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
es-Seyyid Feyzullah Efendi’nin Şah Hoban Bahçesi yakınında bulan ekmek fırınında eskiden olduğu gibi hâssu’l-hâs ekmek pişirilmesine izin verildiği
Hatt-ı hümâyûn
Mûcebince amel oluna
Düstûr-ı mükerrem müşîr-i müfahham nizâmü’l-âlem müdebbiru umûri’l-cumhûr bi’l-fikri’s-sâkıb mütemmimü mehâmmü’l-enâm bi’r-re’yi’s-sâib mümehhidü bünyânü’d-devleti ve’l-ikbâl müşeyyidü erkâni’s-sa‘âdeti ve’l-iclâl el-mahfûfu bi-sınûfi avâtıfi’l-meliki’l-a‘lâ Âsitâne-i sa‘âdetimde Sadâret-i uzmâ ve vekâlet-i kübrâ kāimmakāmı olan vezîrim Osman Paşa -edâmallâhu te‘âlâ iclâlehû- ve a‘lemü’l-ulemâi’l-mütebahhirîn efdalü’l-fudalâi’l-müteverri‘în yenbû‘u’l-fazl ve’l-yakīn keşşâfü’l-müşkilâti’d-dîniye hallâlü’l-mufassalâti’l-yakīniye messâhu rumûzi’d-dekāyık el-mahfûfu bi-sınûfi avâtıfi’l-meliki’l-a‘lâ Anadolu kādıaskerliği pâyesiyle İstanbul kadısı olan Mevlânâ Abdullah -edâmallâhu te‘âlâ fezailehû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki, sen ki vezîr-i mûmâ-ileyhsin Ordu-yı hümâyûna [190b] mektûb gönderip a‘lemü’l-ulemâi’l-mütebahhirîn efdalü’l-fudalâi’l-müteverri‘în bi’l-fi‘il şeyhülislâm ve mu‘înü’l-enâm ve hâce-i fazl-ı irtisâmım olan Mevlânâ es-Seyyid Feyzullah Efendi’nin -edâmallâhu te‘âlâ fezailehû- mahmiye-i İstanbul’da mülkiyet üzere mutasarrıf olduğu Şah Huban Bahçesi demekle ma‘rûf bahçeye muttasıl olan habbâz fırını kurbünde Kaliçeciler köşkü civârında vâki‘ Defterdâr Ahmed Çelebi ve Monla Şeref ve Seydi Bey ve Monla Fenârî mahalleleri ahâlîsi meclis-i şer‘-i şerîfe varıp fırın-ı merkūm mahmiye-i merkūmede kadîmden hâs ekmek tabh olunagelen dört fırının biri olup hâdis olmamağla kadîmden emr-i şerîf ile sülüs-i sülüsân hesâbı üzere gāyet hâssu’l-hâs ekmek tabh olunur iken bir tarîkle men‘ u def‘ hesâbı üzere tabh olunmağla gāyet hâssu’l-hâs işlenmeyip harcı ekmeğe karîb olmağın kemâ-fi’l-evvel sülüs-i sülüsân hesâbı üzere hâs ekmek tabh olunmak ol havâlîde sâkin olan Abdullah’a evlâ ve enfa‘ olmağın fırın-ı merkūmede kadîmden tabh olunduğu vech üzere sülüs-i sülüsân hesâbı üzere gāyet hâssu’l-hâs ekmek tabhına izn-i hümâyûnumu müş‘ir emr-i şerîfim verilmek recâsına ilhâhlarıyla arz eylediğin ecilden vech-i meşrûh üzere amel olunmak bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki, vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîlü’l-kadrim mûcebince amel edip dahi sen ki vezîr-i müşârün-ileyh ve mevlânâ-yı mûmâ-ileyhsin fırın-ı merkūmda kadîmden tabh olunduğu vech üzere sülüs-i sülüsân hesâbı üzere gāyet hâssu’l-hâs ekmek tabhına mümâna‘at olunmayıp emr-i şerîfimin mazmûn-ı münîfi ile âmil olasın, şöyle bilesin, alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın.
Tahrîren fî evâsıtı Muharremi’l-harâm li-sene semân ve mie ve elf.
Be-yurd-ı sahrâ-yı Paşiçeva.
|