.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 24 Numaralı Sicil (H. 1138-1151/M.1726-1738)
cilt: 21, sayfa: 297
Hüküm no: 216
Orijinal metin no: [64a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


64. Cemaat zağarcıları için şirden çorbasını yalnız işkembecilerin pişirebileceği

Akzâ kuzâtü’l-müslimîn evlâ vülâtü’l-muvahhidîn ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn râfi‘-i a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn vâris-i ulûmü’l-enbiyâ’i ve’l-mürselîn el-muhtas bi mezîdi inâyeti’l-meliki’l-Mu‘în, İstanbul kadısı Mevlânâ İshak -zîdet fezâiluhû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olıcak ma‘lûm ola ki işkenbeci tâifesi südde-i sa‘âdetime arzuhâl edip bunlar kānûn-ı kadîm üzre dergâh-ı mu‘allâm yeniçerileri ortalarından altmış dördüncü cemâ‘ate mahsûs mîrî zağarlara beher yevm kifâyet mikdârı işkenbe meccânen vermek üzre yedlerinde berât-ı âlîşân olup san‘atlarını âhardan kimesne işlemeyip ve kethüdâları izni olmadıkça dükkân açılmamak üzre mukaddemâ fermân-ı âlî sâdır olmağla ta‘âm tabh eden aşçılar dükkânlarında işkenbe çorbası gibi şirden çorbası tabh olunması men‘ olunup ve mezbûr aşçılar dükkânlarında şirden çorbası tabh eylediklerinde Altmış Dört cemâ‘atin orta aşçısı men‘ edegelmişiken yedlerinde olan fermân-ı âlî zâyi‘ olmağla hâlâ aşçılar dükkânlarında şirden çorbası tabh ve bunlara küllî kesr verdiklerinden mâ‘adâ zağarlara da ta‘yîn vermeğe iktidârları olmadığun bildirip, Altmış Dört cemâ‘atinin reis ve ihtiyârlarından suâl ve kadîmîsi üzre aşçı dükkânlarında işkenbe çorbası gibi şirden çorbası tabh olunması men‘ olunmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ ve aşçılar şirdeni işkenbe çorbası gibi tabhdan bâ fermân-ı âlî memnû‘ iken, şimdi yine tesaddî ettiler deyû Zağarcı odası ricâli da‘vâ ve murâfa‘a olup ehl-i vukūfdan tefahhus olundukdan sonra husûs-ı mezbûr fi’l-vâki‘ zağarcılardan gayrı aşçı tâifesinden memnû‘ eylediği zâhir olmağla zağarcılara mahsûs olan şirden çorbasını aşçıların pişirmesin men‘ olunmak bâbında emr-i şerîfim iltimâs eylediklerinde sen ki Mevlânâ-yı mûmâ-ileyhsin i‘lâm etmenle i‘lâmın mûcebince men‘ olunmak emrim olmuşdur. Buyurdum ki ( ) vusûl buldukda, bu bâbda sâdır olan emrim üzre amel dahi sen ki Mevlânâ-yı mûmâ-ileyhsin vech-i meşrûh üzre zağarcılara mahsûs olan şirden çorbasını aşçıların pişirmesini men‘ eyleyip, mazmûn-ı emr-i şerîfimle âmil olasın. Şöyle bilesin, alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın. Tahrîren [fî] evâili şehri Ramazân sene sitte ve selâsîn ve mi’e ve elf. Be makām-ı Kostantıniyye el-mahrûse.