İstanbul Mahkemesi 24 Numaralı Sicil (H. 1138-1151/M.1726-1738) cilt: 21, sayfa: 315 Hüküm no: 234 Orijinal metin no: [69a-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Çıkrıkçı Kemal mahallesindeki çörekçi Çoço’nun fırınında has ekmek pişirilmesine izin verilmediği
Ma‘rûz-ı dâ‘î-i devletleridir ki Mahmiye-i İstanbul’da Sarıgez sûkunda Çıkrıkçı Kemal mahallesi imâmı Mustafa Efendi ve müezzini Mustafa Halîfe ve kurbunda vâki‘ Terkim câmi‘i imâmı es-Seyyid Mahmud Efendi ve İmâmzâde es-Seyyid Mehmed Efendi ve mahalle-i mezbûrede ve etrâfında sâkine olup isimleri cerîdede mazbût elli nefer kimesneler meclis-i şer‘a gelip mahalle-i mezbûrede vâki‘ kebîr ekmekçi fırını karşısında olan çörekçi fırını müste’ciri olan işbu hâzır bi’l-meclis Çoço v. Kosta nâm Arnavud zimmî tasarrufunda olan çörekçi fırınında tâmmü’l-vezn hâssü’l-hâs nân-ı azîz tabh ve ibâdullâha bey‘ eyledikde fırın-ı mezbûra karîb olan Sıçanlı ve Şahhuban fırınları ile zikr olunan kebîr fırın müste’cirleri Sarı oğlu Hokaz ve Murad oğlu Aritun ve Filibos zimmîler bize kesâd verir zîrâ biz harâb ve müflis olduk zarar ederiz deyû merkūm çörekçi Çoço’yu nân-ı azîz tabhından men‘ murâd ederler deyû mezbûr Çoço zimmînin zikr olunan çörekçi fırınında tabh eylediği tâmmü’l-vezn hâssü’l-has nân-ı azîz ahâlî-i mahalle-i mezbûreye ve âmme-i ibâdullâha her vechile evlâ ve enfa‘ olmağla zikr olunan kebîr fırınlar müste’cirleri merkūmûn Hokaz ve Aritun ve Filibos’un bî-vech mu‘ârızları men‘ ü def‘ ve merkūm çörekçi Çoço’ya ber vech-i muharrer hâssü’l-has tâmmü’l-vezn nân-ı azîz tabhına izin verilmek matlûbumuzdur dediklerinde mezbûrûn zimmîler cevâblarında, zikr olunan fırınlar bir birinin mukābilinde vâki‘ olup gāyet akreb olmağla ba‘de’l-yevm zikr olunan çörekçi fırınında nân-ı azîz tabh olunursa bizim tasarrufumuzda olan mârrü’z-zikr kadîmî kebîr ekmekçi fırını ve iskemleleri bi’l-külliye mu‘attal ve harâb olmak mukarrer olmağın, ol takdîrce sagīr çörekçi fırınında tabh olunan nân-ı azîz kebîr fırında tabh olunan nân-ı azîze mu‘âdil olmayıp ekall-i kalîl olmağla ol havâlîde olan ibâdullâha müzâyaka verilmek mukarrer olmağın, lâkin ibâdullâha müzâyaka verilmemek için mezbûr Çoço bizim fırın-ı mezbûrda olan buğday ve odun ve devâb ve fırın âlâtını semen-i misli ile bizden iştirâ ve teslîm ve iki fırını dahi ma‘an tasarruf ve hâssü’l-hâs tâmmü’l-vezn nân-ı azîz tabh eylesin dediklerinde mezbûr Çoço dahi râzı olmağla merkūmûn zimmîlerin fırın-ı kebîrde olan buğday ve odun ve sâir [69b] emlâki habbâzlar kethüdâları ve yiğitbaşıları ve ustaları ve bi’l-fi‘l muhtesib ağası ve sâir ehl-i vukūf ma‘rifetleriyle taraf-ı şer‘den keşf ve tahmîn ve takvîm olundukda mezbûrûn zimmîlerin el-yevm fırın-ı mezbûrda mevcûd olan emlâk ve eşyâlarının semen-i misilleri dört yük sekiz yüz altmış akçe olduğu zâhir ve müte‘ayyin oldukda, mezbûr Çoço zimmîye arz ve teklîf olundukda ibâ ve imtinâ‘ edip ve aldığı takdîrce iki fırını gereği gibi işledip destgâhlarına ve iskemlelerine müstevfâ nân-ı azîz yetişdirmeye adem-i kudreti zâhir oldukda iştirâdan bi’l-külliye fâriğ ve kasr-ı yed eyledi. Ba‘de’l-yevm zikr olunan fırınlarda kadîmden bu âna gelince tabh olunduğu vech üzre mezbûr Çoço nân-ı azîze karışmayıp sâir çörekçi fırınlarında tabh olunduğu vech üzre çörekçi metâ‘ı tabh ve ibâdullâha bey‘ ve mezbûrûn Hokaz ve Aritun ve Filibos dahi el-yevm mezbûr Çoço’nun tabh eylediği nân-ı azîz misillü tâmmü’l-vezn hâssü’l-hâs nân-ı azîz tabh ve ol havâlîde olan ibâdullâha müzâyaka çekdirmeyip müstevfâ yetişdirmek şartıyla izin verilip onlar dahi râzı ve her biri müte‘ahhid olmağın, eğer hilâf-ı mu‘âhede ve hâlâ çâşni olmak üzre ahz olunan iki aded nân-ı azîzin hilâfı noksanü’l-vezn ve alçak dakīkden tabh ederlerse yedlerinde olan fırınları âhara verilip kendileri min ba‘d ekmekçi olmayıp esnâfdan men‘ ve hacr olunmak üzre beynlerine nizâm verildiği tescîl-i şer‘î olundu. El-emru li men lehü’l-emr. Fî 27 Rebî‘ilevvel sene [1]139.
|