İstanbul Mahkemesi 25 Numaralı Sicil (H. 1179-1180 / M. 1765-1767) cilt: 76, sayfa: 88 Hüküm no: 31 Orijinal metin no: [13-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Langa Yenikapı’da Fırıncı Agob’un, temiz, pişkin yeterli miktarda ekmek üretmesi hususunda taahhütte bulunması Langa Yenikapısı’nda ekmek husûsu tekrâr suâl olunmuşdur. Ma‘rûz, Langa Yenikapısı’nda ekmek husûsu için Rikâb-ı müstetâba verilen arzuhâlden Yenikapı ahâlîsinin haberleri olmadığı bi’l-istihbâr mufassalan arzuhâl-i mezkûr hâmişine i‘lâm olunmuş idi. Lâkin târîh-i i‘lâm-ı mezkûrdan bir gün sonra husûs-ı merkūma vukūfu olan kimesneler hîn-i istihbârda hâzır bulunmadıklarından husûs-ı mezkûrun hakīkati hârice çıkmayıp ve arzuhâli veren dahi ma‘lûm olmayıp ve bir mahzende müddehir bayat ekmek bulunmağla tekrâr suâl olunması işbu varaka ile taraf-ı da‘îlerinden bir kimesne iltimâs ve mûcebince tekrâr suâl olunmak bâbında sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen kıbel-i şer‘-i şerîfden vekāyi‘ kitâbeti hizmetimizde olan Feyzullah Efendi dâ‘îleri ve husûs-ı mezkûra mübâşir olan Halil Ağa ve izzetlü Yeniçeri Ağası tarafından müte‘ayyen ocak yazıcılarından Mehmed Sadık ve sâir ümenâ ile Yenikapı’da vâki‘ mahzene varıp işbu arzuhâlde münderic olduğu vech üzere tefhîm olunarak tekrâr suâl eylediklerinde ol mahâlde bulunan sermâyeci ve basmacı ustaları ve manav ve attâr ve kahveci ve kayıkçılar ve sefîne reisleri ve at ve arka hamalları ve imam ve müezzin ve kapıcılar ve sâir altmış neferden mütecâviz isimleri muharrer ve mazbût Müslimîn kemâ-fi’l-evvel işbu arzuhâlden dahi haberimiz olmayıp ve bir mahzende ekmek bulunduğunun dahi aslı olmayıp lâkin mahâll-i mezkûrda ibadullâha kadr-ı kifâye pâk ve pişkin ekmek işlemeğe ta‘ahhüd eden işbu meclisde hâzır olan Agob dahi nakz-ı ahdini mûcib siyâh ve nâ-puhte ve noksân ekmek işleyip ve günde üç ağız ekmek çıkarmağla bu mahâlde olan ibâdullaha kifâyet etmeyip ibâdullaha cevr ü ezâ eder deyü teşekkî eylediklerine binâen mezbûr dâ‘îleri dahi fî-mâ-ba‘d ibâdullaha ta‘ahhüdü üzere pâk ve beyaz ve tâmmü’l-vezn ve pişkin ve beher yevm üç ağızdan ziyâde kadr-ı kifâye ekmek tabh ve iki tablakârıyla menâzil ve dükkânları önlerinde bey‘ edip ibâdullaha bir vechile cevr ü ezâ eylemeyip ve eğer bundan böyle hilâfına hareket eder ise gereği gibi hakkından gelinmesi zimmî-yi merkūma ifâde ve tenbîh eyledikde, ol dahi minvâl-i meşrûh üzere fîmâ-ba’d mütenebbih ve ta‘ahhüdünün hilâfına hareketden fâriğ oldukda ahâlî-i mezbûrûn dahi bu minvâl üzere râzılar olduklarını mezbûr dâ‘îlerin mahâllinde tahrîr ve ma‘an mürsel ümenâ ile gelip inhâ eylediği ber-mûceb-i fermân-ı âlîşân huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. Fî 23 min-Receb sene 1179