İstanbul Mahkemesi 25 Numaralı Sicil (H. 1179-1180 / M. 1765-1767) cilt: 76, sayfa: 277 Hüküm no: 291 Orijinal metin no: [129-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mustafa Ağa’nın Dürriye ve oğlu Derviş Mehmed aleyhindeki menzil davasının reddedilmesi
Keşf-i menzil
Ma‘rûz,
Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen zikri âtî husûsu mahâllinde istimâ‘ ve fasl için kıbel-i şer‘den irsâl olunan Ahiçelebi Mahkemesi Başkâtibi Feyzullah Efendi dâ‘îleri mahmiye-i İslambol’da Sarrâcishak mahâllesinde sâkin Mustafa Ağa b. el-Hâc İbrahim nâm kimesnenin arsası mukāta‘alı ve binâsı mülk olan bir bâb menziline varıp cerîdede mazbûtü’l-esâmi Müslimîn huzûrunda akdeylediği meclis-i şer‘-i şerîfde mezbûr Mustafa Ağa meclis-i mezkûrda menzil-i mezbûr ittisâlinde kâin kezâlik arsası mukāta‘alı vakıf ve binâsı mülk olan bir bâb menzile bi’l-münâsafe mutasarrıflar olup zâtı şer‘an mu‘arrefe olan sâhibe-i arzuhâl Dürriye bt. Abdullah nâm hatun ile sadrî kebîr oğlu Derviş Mehmed Ağa b. Mustafa nâm kimesne muvâcehelerinde işbu mu‘âyene olunan menzilimin mezbûrân Dürriye ve Derviş Mehmed Ağa’nın tasarruflarında olan menzilleri tarafında kâin tûlen altı ve arzen iki terbî‘an on iki zirâ‘ arsam üzerinde mebnâ kömürlüğüm üzerine merkūmân Dürriye ve Derviş Mehmed Ağa on altı seneden beri bi-gayrı hakkın tahta-pûş binâ ve ihdâs edip fuzûlî zabt etmeleriyle mârrü’z-zikr tahta-pûşu ref‘ eylemeleri için merkūmâna tenbîh olunmak matlûbumdur deyü da‘vâ etdikde mezbûrân Dürriye ve Derviş Mehmed Ağa dahi cevâblarında [130] işbu müdde‘î-i mezbûr Mustafa Ağa’nın mûrisesi vâlidesi müteveffât Saliha bt. el-Hâc Hasan nâm hatun hayâtında bin yüz kırk beş senesi Recebi’nin gurresi târîhinde mezbûr Mustafa Ağa’nın el-an mâlik ve mutasarrıfe olduğu menzili ile bizim hâlâ taht-ı tasarrufumuzda olan menzilimiz yedinde mülkü olduğu hâlde bizim mûrisimiz müteveffâ Yiğitbaşı Mustafa Ağa’ya hayâtında bizim mülkümüz olan menzili ifrâz ve mârrü’z-zikr tahta-pûş dahi mahâllinde ibkāsı meşrût olarak mebnâ olduğu hâlde bâ-hüccet-i şer‘iyye semen-i ma‘lûm ve makbûza bâtten bey‘ ü temlîk ve teslîm, ol dahi iştirâ ve temellük ve kabûl eyledikden sonra on beş sene bilâ-nizâ‘ mutasarrıf olup ba‘dehû mûrisimiz mezbûr Mustafa Ağa dahi vefât etmekle işbu menzil-i mezkûr mârrü’z-zikr tahta-pûş bizlere mevrûs olmağla bizler dahi târîh-i mezbûrdan ilâ-yevminâ hâzâ işbu müdde‘î-i mezbûr Mustafa Ağa muvâcehesinde bi-hakkın bilâ-nizâ‘ mâlik ve mutasarrıf olup mezbûr Mustafa Ağa bu müddetde bilâ-özr ve sükût etmiş idi deyü min-külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhlarını nâtık ve târîh-i mezbûr ile müverrah birkaç kıt‘a hüccet-i şer‘iyye ibrâz ve hakīkat-i hâl dahi minvâl-i meşrûh üzere olduğunu ahâlî-i mahâlle-i mezbûreden Peykler kâtibi Abdi Ağa b. Ahmed ve Peyk el-Hâc Hasan Ağa b. Osman ve Mısırlızâde Halil Ağa b. İsmail ve Mehmed Ağa b. İbrahim ve Kahveci Hasan Beşe b. İbrahim ve Süleyman Çelebi b. Mehmed ve Mustafa Beşe b. Ali nâm yedi nefer kimesneler alâ-tarîkı’ş-şehâde haber vermeleriyle merkūmân Dürriye Hatun ve Derviş Mehmed Ağa’nın mûrisleri ve kendileri otuz beş seneden beri bilâ-özr-i şer‘î tasarrufları zâhir ve nümâyân olup ve merkūm Mustafa Ağa dahi mârrü’z-zikr tahta-pûşun on altı seneden ziyâde bekāsını ikrâr etmekle bu müddetde bilâ-özr-i şer‘î terk olunan da‘vânın istimâ‘ından hükkâm memnû‘lar olmağla fîmâ-ba‘d merkūm Mustafa Ağa’nın da‘vâ-i meşrûhası istimâ‘ olunmamak bâbında fermân-ı âlî sudûrunu istirhâm eylediklerini merkūm dâ‘îleri mahâllinde tahrîr ve ma‘an mürsel ümenâ-yı şer‘le meclis-i şer‘e gelip bu dâ‘îlerine ifâde ve inhâ eylediği huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 7 Rebî‘ülevvel sene 1180.
|