.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 25 Numaralı Sicil (H. 1179-1180 / M. 1765-1767)
cilt: 76, sayfa: 315
Hüküm no: 352
Orijinal metin no: [150-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Odunkapısı’nda ekmekçi İstefan ve kardeşi Kalos’un kapalı olan değirmen ve fırınlarının Sekiz, Arakil, Kirkor ve Mardıros’a müzayede ile satılması

Odunkapısı fırın ve değirmeni fürûht

Âsitâne-i aliyye’de ekmekçi esnâfı vakit ve zamânıyla altı aylık zahîresin der-anbar ve narh-ı rûzî üzere tâmmü’l-vezn hâs ve beyaz tabhı nisâbında nân-ı azîz işleyip ve mutasarrıf oldukları fırınlarını kapamamak ve Kapan tüccârından aldıkları zahîrenin akçesini edâda cefâ ve te’hîr etmemek nizâm-ı kadîmlerinden olup ve bu nizâm üzere hareket etmeyenlerin fırın ve değirmen ve gedikleri âhara verilmek dahi nizâmlarından iken İstanbul Odunkapısı’nda Ekmekçi olan İstefan ve Kalos veledey-i Bonak aldıkları hınta semeninden cânib-i mîrîye ve kapan tüccârına olan deynlerini edâ etmemek için fırın-ı merkūmu kapayıp firâr ve gaybet-i munkatı‘a ile gāib olup ol vechile fırın-ı mezkûr kapalı ve Balatkapısı dâhilinde vâki‘ Kebecioğlu değirmeni demekle ma‘rûf değirmeni müddet-i vâfireden beri mu‘attal olmağla fırın-ı mezkûrda ve değirmende mevcûd olan mütesâri‘u’n-nisâr hıntası ve gedik ta‘bîr olunur üç horosun âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmesi bargirleriyle semen-i misillerine bey‘ olunmak için kayyım nasb olunan kethüdâları el-Hâc Mehmed Emin b. el-Hâc Ömer üzerine nâzır nasb olunan Turasanoğlu el-Hâc Hüseyin b. el-Hâc Ali ma‘rifetleriyle zikr olunan hıntasını değirmen-i mezkûrda ba‘de’l-keyl ve’t-takvîm ve bargirleri âlâtlarıyla Kapan-ı dakīk’de müzâyede olundukda beher re’s yüz elli birer guruşda ve mecmû‘-ı zahîresi altı yüz otuz beş guruşda vech-i meşrûh üzere fırın ve değirmeni idâreye kādir idüğü ihbâr ve idâre etmek üzere esnâfından mu‘temed ve mütemevvil Agob v. Markos ve Bedros v. Artin ve Markos v. Sabiz kefil oldukları yine esnâf-ı mezkûreden Serkiz v. Arakil ve Kirkor v. Mardıros üzerlerinde karâr ve ziyâdeye tâlibi olmayıp ve el-yevm semen-i misli olduğu ihbâr olunmağla kayyım-ı mezbûr dahi fırın-ı merkūm ve değirmen-i mezkûrun zahîre ve âlâtı olan on iki bargirleri yirmi yedi sehim i‘tibârıyla altı sehmi şâyi‘an merkūm Serkiz’e on iki sehmini merkūm Arakil’e ve yine altı sehmini Kirkor’a ve üç sehmini merkūm Mardıros’a semen-i mezkûre bey‘ ve teslîm, onlar dahi ba‘de’l-iştirâk ve’l-kabûl fermân-ı âlîşân ve nizâm-ı kadîm üzere harekete ta‘ahhüd edip ve fî-mâ-ba‘d firâr eden mesfûrân zuhûr ve gedik da‘vâ ederler ise esnâf-ı mezkûreye idhâl olunmayıp ısrâr etdikleri sûretde kal‘a-bend ve haps ve te’dîb olunmak ve bu minvâl üzere Başmuhâsebe’ye kaydı olunmak bâbında hâlâ İstanbul kādısı Mehmed Hamid Efendi bin yüz yetmiş dokuz senesi Şevvâli’nin on altıncı günü târîhiyle müverrah i‘lâm etmekle i‘lâmı mûcebince Başmuhâsebe’ye kayd ve sûret vermek bâbında fermân-ı âlîşân sâdır olmağın mûcebince kaydolunup mesfûrûnun tasarrufları için işbu sûret verildi.

Fî-gurreti Za sene 1179.