.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 25 Numaralı Sicil (H. 1179-1180 / M. 1765-1767)
cilt: 76, sayfa: 396
Hüküm no: 477
Orijinal metin no: [200-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ekmekçi ustalarından Kanlı Fırın Ustası Ahmed ve Hasköylü Bedros hakkındaki şikâyetin aslı olmadığı

Ekmekçi ustalarından şikâyet-âmiz verilen arzuhâle olan i‘lâm

Ma‘rûz,

Ekmekçi ustalarından Kanlı Fırın Ustası Ahmed ve Hasköylü Bedros zimmîden cedîd hıntaları diledikleri fırınlara <> tevzî‘ etdirip ba‘zılarına eski ve çürük ve mahlût hınta tevzî‘ ve muhâlefet edenleri ihâfe ederler deyü mübârek rikâb-ı müstetâba verilen arzuhâl hâmişinde sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen ekmekçi ustalarından Ekmekçiler Kethüdâsı el-Hâc Emin ve Salcı Molla Osman ve Uncular Kethüdâsı Mehmed ve Yiğitbaşısı Mustafa ve es-Seyyid el-Hâc Ebubekir ve Hacı Mahmud ve el-Hâc Ali ve Hasan Usta ve diğer Hasan ve Mehmed ve Abdi Beşe ve Hacı Mehmed ve el-Hâc Mustafa ve es-Seyyid Ali ve es-Seyyid İsmail ve diğer Ali ve el-Hâc Hasan ve diğer Hacı Mehmed ve diğer el-Hâc Hasan Usta ve es-Seyyid Hacı Ahmed ve Üsküdarlı es-Seyyid İsmail ve es-Seyyid Mustafa ve Ali ve Galatalı Hacı Hasan ve diğer el-Hâc Mustafa ve Uzun Mehmed ve uzun Mustafa ve Cafer Beşe ve Molla Mustafa ve Hüseyin ve Abdullah ve diğer Hasan ve Bayram Beşe ve İlyas Beşe ve diğer Hasan ve diğer Hasan ve Süleyman Beşe ve diğer Hüseyin Beşe ve İbrahim Beşe ve Osman Beşe ve diğer İbrahim Beşe ve Molla Ali ve diğer İbrahim ve diğer Molla Mustafa ve Halil Beşe ve diğer Süleyman Beşe ve diğer Hüseyin ve Molla Abdullah ve uzun İbrahim ve Eyyûbî İbrahim ve Eyyûbî Mustafa ve diğer Cafer Beşe ve zimmî ustalarından Agob ve Serkiz ve Margos ve Tayos ve Altun ve Melon ve Mardıros ve Mikail ve Çaçik ve Abraham ve Artin ve Haçok ve Sahak ve Ferhad ve Kasper ve Vartan ve Kirkor ve Serkiz ve Toma Vahan ve İstefan ve Sakar ve Mardıros ve Yaseb ve Markos ve diğer Agob ve diğer Serkiz ve diğer Mardıros ve Astori ve Bogos ve Kabril ve sâir uncu ustalarından dâ‘îhânede suâl olundukda gelen hıntalar Kapan nâibi ve cümlemiz ma‘rifetiyle her kola ale’s-seviye tevzî‘ olunup ve habbâz ve uncu tâifesinden her kim olursa olsun hissesini isterken ve bazergân verirken bir ferdin müdâhale ve muhâlefet etdiği yokdur deyü ittifâk edip, lâkin otuz kadar değirmen ustalarının mevcûd hıntaları kalîl olmağla bi’n-nefs kendülerinden sebebi suâl olundukda ba‘zımızın vâki‘ olan zelzeleden fırınları yıkılıp ve ba‘zımızın değirmenleri ve anbarları harâb olup biraz müddet mu‘attal kalmağla ol esnâda kesr üzere vürûd eden hıntalardan hisselerimizi hıfza ve sarf kābil olmamağla rızâmız ile almayıp terk etmiş idik ve ba‘zılarımızın dahi bazergâna deyni olmağla tevzî‘de tarh [201] olunan hissemizi eski deynini vermedikçe bazergân vermeyip onun dahi yedinde mevcûd sermâyesi olmamağla rızâsıyla hissesinden keff-i yed etdiklerini bi’n-nefs ikrâr u i‘tirâf ederler ve ol esnâda sefîneler kesret [ü] vefret üzere vürûd etmekle buğday ile meşhûn meks etmesin deyü terk olunan hissesini âhar ustalar aldığı ecilden ba‘zımızın anbarında ziyâde hınta bulunup ve ba‘zılarımızın noksân bulunmuşdur ve arzuhâlden bizim haberimiz yokdur ve bundan akdem ekmek husûsu için arzuhâl verildikde yine haberimiz olmamağla arzuhâli veren ahz u te’dîb olunmasını niyâz etmiş idik deyü ihbâr ve arzuhâli veren ahz olunmasını yine ricâ ve niyâz etdikleri huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.

Fî 17 Cemâziyelâhir sene 1180.