.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 33 Numaralı Sicil (H. 1183-1185 / M. 1769-1770)
cilt: 77, sayfa: 83
Hüküm no: 41
Orijinal metin no: [14b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ganizâde Mehmed Ataullah Efendi’nin vakfiyesinin şartlarını değiştirdiği

Mâ fîhi mine’t-ta‘dîl ve’t-tağyîr vaka‘a indî alâ-vechi’t-tastîr

Nemakahü’l-fakīru ila’llâhi’l-meliki’l-hallâk

Mollacıkzâde İshak el-kādî bi-Dârü’s-Saltanati’l-aliyyeti’s-seniyye

-Gufira lehümâ-

İşbu sebt-i zeyl olunan vakfiye-i muhalledenin derûnunda mastûr vakfın vâkıfı ve ber-vech-i meşrûta mütevellîsi Ganizâde Mehmed Ataullah Efendi meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde takrîr-i kelâm ve ta‘bîr ani’l-merâm edip bin yüz yetmiş sekiz senesi Rebî‘ülâhiri’nin on ikinci günü târihiyle müverrah vakfiyem derûnunda tafsîl olunduğu üzere vakf-ı sahîh ile vakıf ve tescîl-i şer‘î etdirdiği vakfımın tebdîl ve tağyîri ve taklîl ve teksîri merreten ba‘de uhrâ kendi yedimde olmasını şart eylediğime binâen derûn-ı vakfiyemden zikrolunan iki yüz altmış guruş nükūd-ı mevkūfe yed-i mütevellî ile onu on bir buçuk guruş hesâbı üzere istirbâh ve i‘mâl olunup hâsıl olan galle ve nemâsından yevmî iki akçe cihet-i tevliyet ve yevmî bir akçe kāimmakām-ı mütevellî oluna ve yevmî beş akçe vazîfe ile vakıf ve tescîl eylediğim bir cild Muhammediye kitâbından kırâet olunmak üzere medîne-i Üsküdar’da kâin Yeni Vâlide Câmi‘-i şerîfinde eyyâm-ı usbû‘da Cumaertesi ve Çarşamba günlerinde ba‘de’l-asr Hâfız Osman Efendi b. el-Hâc Ömer nâm kimesne Muhammediyehân olup ba‘de edâ’i’l-hizmet cihet-i mezkûreye mutasarrıf ola ve mezbûrun su‘ûd eylediği kürsünün nerdübânını mezbûr Hâfız [15a] Osman Efendi’nin oğlu Mehmed Tahir vaz‘ ve ref‘ edip yevmî bir akçe vazîfeye mutasarrıf ola ve medîne-i mezbûrede Devâtîzâde Câmi‘-i şerîfinde her kim müezzinbaşı olur ise kable salâti’l-Cum‘a üç İhlâs-ı şerîf ve bir sûre-i Fâtiha-i şerîfe tilâvet edip sevâbını fahr-i âlem ve nebiyy-i muhterem Muhammedü’l-Mustafa sallallâhu aleyhi ve sellem hazretlerinin rûh-ı şerîflerine ihdâ edip yevmî iki akçe vazîfeye mutasarrıf ola ve vakfıma yevmî bir akçe vazîfe ile Molla Hasan ve yevmî bir akçe vazîfe ile Molla Ahmed câbî olup ba‘de edâ’i’l-hizmet her biri birer akçe vazîfeye mutasarrıf olalar ve sâlifü’z-zikr kāimmakām Devâtîzâde Câmi‘-i şerîfinde şeyh olanlara meşrûta ola ve cihat-ı mezkûreden mahlûl olan cihat müstahıkkīne tevcîh olunup ve vakf-ı mezbûr pederim merhûm Ganizâde Abdurrahim Efendi’nin minber ve mevlûdü’n-nebî vakıflarına mülhak ola ve iyâzen bi’llâhi te‘âlâ evlâd münkariz olur ise pederim vakfına mütevellî olan kimesne benim dahi vakfıma mütevellî ola deyü eylediğim şürûtun küllîsinden rücû‘ ve hâlâ müceddeden şöyle şart ve bu uslûb üzere rabteyledim ki nükūd-ı mevkūfenin galle ve nemâsından yevmî beş akçe ders-i âm vazîfesi olup ulûm-ı nâfia tedrîsine kādir bir kimesne mahmiye-i İstanbul’da Sultân Mehmed Câmi‘-i şerîfinde haftada iki gün tâlibîne ulûm-ı nâfia ta‘lîm eyleyip vazîfe-i mezkûreye mutasarrıf ola ve yevmî iki akçe vazîfe-i tevliyete dört akçe dahi zammolunup vazîfe-i tevliyet cem‘an yevmî altı akçe ola ve yevmî bir akçe vazîfe-i cibâyet ve bir akçe vazîfe-i kitâbet ola ve cihat-ı mezkûre gerek ibtidâ ve gerek ba‘de zamânin mahlûl vâki‘ oldukda müddet-i hayatımda ancak benim arzımla amel ve müstahıkkīne tevcîh oluna vakf-ı mezkûrumun tevliyetinde vazîfe-i mersûmesiyle hayatda oldukça bana meşrûta olup ben mütevellî ve mutasarrıf olam vefâtımdan sonra evlâdım ve evlâd-ı evlâdım ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdım batten ba‘de batnin mütevellî olup yevmî altı akçe tevliyet vazîfesine mutasarrıf olalar el-iyâzü bi’llâhi te‘âlâ ba‘de’l-inkırâzi’l-evlâd pederim vakfına mütevellî olan benim vakfıma dahi mütevellî ola vakf-ı mezkûr İstanbul kādısı fazîletlü efendi hazerâtı nezâretlerinde âsûde ola vakf-ı mezkûrumun yine tebdîl ve tağyîr ve taklîl ve teksîri müddet-i hayatımda merreten ba‘de uhrâ yedimde olup fîmâ-ba‘d işbu siyâk üzere amel oluna deyü vâkıf-ı merkūm Mehmed Ataullah Efendi müceddeden ta‘yîn-i şurût ve tebyîn-i kuyûd birle hatm-i kelâm ve ifâde-i merâm etmeğin ba‘de’t-tenfîz mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ min-Saferü’l-hayr li-sene erba‘a ve semânîn ve mie ve elf.

Şuhûdu’l-hâl: es-Seyyid Mehmed Efendi [b.] Ali, Ali Efendi b. Mehmed, Liracızâde Mehmed Molla Efendi, Es‘ad Efendi b. Hüseyin, Hüseyin Efendi b. Musa, Başkâtib Mustafa Efendi.