İstanbul Mahkemesi 33 Numaralı Sicil (H. 1183-1185 / M. 1769-1770) cilt: 77, sayfa: 84 Hüküm no: 42 Orijinal metin no: [15b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Samatya İskelesi kayıkçıları ile onlara yamak olan Davutpaşa İskelesi kayıkçılarının nizâma aykırı hareket edilmemesi yolunda anlaştıkları
Ma‘rûz
Kayıkçı tâifesinden ashâb-ı arzuhâl İslambol’da Davudpaşa İskelesi Kayıkçıları Kethudâ vekîli es-Seyyid İsmail ile ustalarından Fettahoğlu Ahmed Usta ve el-Hâc İbrahim ve Evliyâ Ahmed ve Çorlulu İbrahim ve Türk Mehmed ve Bartınlı Ömer ve İspinoz Mustafa nâm kimesneler meclis-i şer‘-i hatîrde arzuhâl derûnunda isimleri mezkûr Samatya İskelesi Kayıkçıları Kethudâsı Ahmed Odabaşı ve Ahibabaları Kasımpaşalı Mehmed Reis ve ihtiyârlarından el-Hâc Hasanoğlu Mustafa Usta ve Emir Mehmed ve Yamuk Mustafa ve Köse Mehmed ve Sansar Mustafa ve Turpçu İbrahim ve es-Seyyid Ebûbekir ve Yusufoğlu Ali Beşe ve sâirleri muvâcehelerinde bizim iskelemizin kayıkçıları Samatya İskelesi kayıkçılarına mülhak ve yamak olup ve on beş adede münhasıra gediğimiz olup ve revân olmuş sekiz nefer usta ile gāibûn ani’l-meclis Yenikapılı Mehmed ve Bosnaköylü Hasan ve Deli Hacı Mustafa ve Helvâcı Mehmed ve el-Hâc İbrahimoğlu Süleyman nâm beş nefer kalfamız olup cem‘an el-ân on üç nefer [gedi]k ashâbı mevcûd ve iki hâlî gedik olmağla gedik mutasarrıflarından biri fevt oldukda Samatya İskelesi kethudâsı ve bizim ve onların ihtiyâr ustaları ma‘rifetiyle şâkird olmak üzere müteveffânın yerine tâlib olan kimesneden altmış guruş ahz ve kırk guruşunu müteveffânın techîz ve tekfîn ve sâir mesârif-i lâzımesi’çün veresesine verilip ve on guruşu başkethudâya avâid nâmıyla verilip ve on guruşu dahi Samatya İskelesi ve bizim iskelemiz kethudâ ve ihtiyâr ustaları beynlerinde tevzî‘ ve taksîm olunmak mu‘tâd ve nizâmımızdan olup ve bi’l-cümle umûr ve husûsumuzu onlar rü’yet edegelip ve Samatya İskelesi’nin dahi yetmiş bir adede münhasır gedikleri olup içlerinden biri fevt ve bizim iskelemizden müteveffânın birine gerek revân olmuş ustalarımızdan ve gerek kalfalarımızdan tâlib olan kimesneden tekrar altmış guruş mutâlebe ve müceddeden şâkird ittihâzıyla bizi Samatya İskelesi’nde kayıkçılık işlemeğe mümâna‘at ederler deyü iştikâ eylediklerinde Samatya İskelesi kayıkçıları mezbûrûn dahi cevâblarında bizim iskelemizin ber-minvâl-i muharrer yetmiş bir adede münhasır gedik mutasarrıflarından biri fevt oldukda gerek Davudpaşa İskelesi’nden ve gerek âhardan müteveffânın yerine tâlib olan kimesneden yetmiş guruş ahz ve kırk guruşunu müteveffânın techîz ve tekfîn ve sâir umûr-ı lâzımesi’çün veresesine ve on guruşunu başkethudâya verip ve on guruşunu dahi bazı umûr-ı lâzıme için orta sandığına vaz‘ ve bâkī kalan on guruşu kethudâ ve ihtiyâr ustalar beynlerinde tevzî‘ olunmak mu‘tâd ve nizâmımızdan olup ve bâ-emr-i âlî Tersâne-i âmire’ye imdâdiyemizi vakt ü zamanıyla edâ ve el-iyâzü bi’llâhi te‘âlâ harîk zuhûrunda ve sâir vukū‘ bulan hizmetlerinde üzerlerimize lâzım olan hizmetlerimizi dahi bî-kusûr rü’yet ve edâda tekâsülümüz olmayıp ve Davudpaşa İskelesi kayıkçıları mezbûrûn ber-vech-i muharrer bizlere yamak olup umûr ve husûslarını bizler rü’yet edegelip vech-i meşrûh üzere iktizâ eden imdâdiyelerini edâda ta‘allül ve muhâlefet ve nizâm-ı kadîme mugāyir hareket ile bu esnâda Samatya İskelesi’nde mahlûl olan gediğe meccânen duhûl murâd [16a] etmeleriyle meblağ-ı merkūm alınmadığı takdîrce müteveffânın techîz ve tekfîn ve sâir mesârif-i lâzıme ve başkethudâ avâidi ve sâire verilmemek iktizâ eder deyip bu vechile beynlerinde münâza‘a ve münâkaşa vukū‘undan sonra beynleri ıslâh ve tevfîk olunup fîmâ-ba‘d Samatya İskelesi’nden mahlûl olan kayıkçı gediğine Davudpaşa İskelesi’nden tâlib olan kimesne revân olmuş ustalardan olursa ancak müteveffânın techîz ve tekfîn ve sâir mesârif-i lâzımesi’çün kırk guruş ahz ve veresesine verilip ve iskeleye geldiği günden nevbete dâhil olup ve eğer revân olmamış kalfalardan tâlib olursa kezâlik kırk guruş ahz ve vereseye verilip ve üç ay şâkird olup ba‘dehû nevbete dâhil olup ve bâlâda zikrolunduğu üzere umûr ve husûslarını ve iktizâ eden imdâdiyelerini Samatya İskelesi kethudâsına edâda muhâlefet etmemek üzere müceddeden ahd ü mîsâk ve kavl ü ittifâk edip işbu şürût-ı nizâmın mugāyiri tarafeynden bir ferd hareket etmeyip ve yedlerinde olan i‘lâm ve fermân-ı âlîşânın mugāyiri asla ve kat‘a hareket etmeyip mazmûn-ı emr-i âlî ve i‘lâm ve nizâm-ı kadîmleri üzere herbiri harekete ta‘ahhüd eyledikleri ba‘de’t-tescîl iltimâslarıyla huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 21 Saferü’l-hayr sene 1184.
|