|
İstanbul Mahkemesi 33 Numaralı Sicil (H. 1183-1185 / M. 1769-1770) cilt: 77, sayfa: 130 Hüküm no: 86 Orijinal metin no: [33a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Destereciler Çarşısı’ndaki Kuşbazlar Fırını ve Parmakkapı’daki diğer iki fırın ile onlara bağlı değirmen gediğinin dörtte bir hissesinin Molla Mustafa’nın vârislerine ait olduğu
Mahmiye-i İstanbul’da Destereciler sûkunda vâki‘ Kuşbazlar Fırını demekle ma‘rûf ekmekçi fırını ustaları Receb Beşe b. Mustafa nâm kimesne ile Dimitri v. Karaca nâm zimmî meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde fırın-ı mezkûr ustalarından olup bundan akdem vefât eden Molla Mustafa b. Ali nâm kimesnenin verâseti zevcesi Fâtıma bt. Hasan nâm hatun ile kebîr oğlu Derviş Muslı ve sagīr oğulları Ahmed ve Hasan ve Süleyman’a münhasıra olduğu lede’l-ihbâr zâhir oldukdan sonra mezbûr Derviş Muslı kendi nefsinden asîl ve zevce-i mezbûre Fâtıma tarafından husûs-ı âtîde vekîl-i şer‘îsi olup ve sıgār-ı mezbûrûnun tevsiye-i umûrlarına dahi vasîleri olmağla mezbûr Derviş Muslı mahzarında herbiri ikrâr ve takrîr-i kelâm edip sâlifü’z-zikr kebîr ekmekçi fırını ve karşı tarafında Parmakkapı ittisâlinde kâin fırın-ı mezkûra merbût bir bâb sagīr ekmekçi fırını ile zikrolunan kebîr fırın ittisâlinde vâki‘ iki çarhlı dört horoslu değirmen derûnunda mevcûde gedik ta‘bîr olunur otuz dört re’s bargir ile eşyâ-i ma‘lûme ve bi’l-cümle âlât-ı lâzımenin dört sehim i‘tibârıyla üç sehm-i şâyi‘leri yedimizde olan hüccet-i şer‘iyeler mantûklarınca bizim yedimizde mülk ve hakkımız olup ve bir sehm-i şâyi‘leri dahi müteveffâ-yı mezbûr Molla Mustafa’nın ilâ vefâtihî yedinde mülk ve hakkı ve ba‘de vefâtihî veresesi mezbûrûna intikāl edip hâlâ yedlerinde mülk-i mevrûslarıdır zikrolunan bir sehim hissede bizim kat‘a alâka ve medhalimiz olmamağla takrîrimiz tahrîr ve hüccet-i şer‘iye olunup yedlerine i‘tâ olunsun dediklerinde mezbûr Derviş Muslı dahi mukırrân-ı mezbûrân Receb Beşe ve Dimitri zimmîyi bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ve bi’l-vesâye kelimât-ı meşrûhalarında vicâhen ve şifâhen tahkīk ve tasdîk etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ aşer min-Muharremi’l-harâm li-sene erba‘a ve semânîn ve mie ve elf.
Şuhûdu’l-hâl: Şâhidûnü’s-sâbıkūn.
|