.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 33 Numaralı Sicil (H. 1183-1185 / M. 1769-1770)
cilt: 77, sayfa: 179
Hüküm no: 140
Orijinal metin no: [48b-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Camcı esnafının Fâtih Sultan Mehmed Han Camii için yaptıkları harcamaların bedelini tahsil ettikleri

Mahmiye-i İstanbul’da Ebulfeth Sultân Mehmed Han -aleyhi’r-rahmetü ve’l-gufrân- hazretlerinin câmi‘-i şerîfi binâsına me’mûr Devlet-i Aliyye-i ebediyyü’l-istimrârda hâlâ Darbhâne-i âmire emîni olan zîver-i kâr-gâh-ı ikbâl râst-gû-yi râst-makāl sa‘âdetlü semâhatlü mahmedetlü hâze’l-kitâbü’l-müstetâb Ömer Beyefendi neclü’l-merhûmi’l-mebrûr ( ) hazretlerinin zikri câ’î husûsda taraf-ı bâhirü’ş-şereflerinden vekîl-i müseccel-i şer‘îleri olan el-Hâc İsmail Ağa b. el-Hâc Ali Ağa hazretleri zikri câ’î husûsu mahâllinde kalem-i şer‘-i kavîm ile ketb ü tahrîr iltimâs buyurmalarıyla cânib-i şerî‘at-ı mutahharadan irsâl olunan Ali Efendi mârrü’z-zikr câmi‘-i şerîf havlusunda mûmâ-ileyh el-Hâc İsmail Ağa’ya mahsûs odaya varıp zeyl-i vesîkada mektûbü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i [49a] kavîm eyledikde Âsitâne-i aliyye’de vâki‘ camcı esnâfından Kara Mehmed Çelebi b. Ahmed ve şerîki diğer Mehmed Çelebi b. Ahmed nâm kimesneler meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda mûmâ-ileyh el-Hâc İsmail Ağa mahzarında herbiri ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip bin yüz seksen üç senesi Zilka‘desi’nin yirmi dördüncü gününden işbu târih-i kitâba gelince câmi‘-i şerîf-i mezkûrun havâle camları’çün taşrasının demirleri emîn-i mûmâ-ileyh hazretlerinin ve yalnız iç yüzünün demirleri ve alçıları ve cam ve çârçûbeleri bizim mâlımızdan işleyip ber-mûceb-i hüccet-i şer‘iye târih-i merkūmda bi’t-terâzî kat‘-ı bâzâr eylediğimiz beher zirâ‘ dörder guruşa olmak üzere mâlımızdan vekîl-i mûmâ-ileyh hazretlerine bey‘ ve teslîm eylediğimiz ber-mûceb-i defter-i müfredât tûl ve arzları beynimizde ma‘lûm vaz‘ eylediğimiz kebîr kubbe tarafından yirmi dört çift cam ve nîm kubbeler tarafında beher kıyyede dokuzar çift camdan dört kubbede cem‘an otuz altı çift cam ve alt tabaka hizâsında kemerler içinde otuz sekiz çift cam ve mihrâb önünde tabaka hizâsında kebîr bir çift cam ve iki tarafda kebîr iki çift cam ve mihrâb tuğrâlı bir çift cam ve tuğralı camların iki tarafında iki çift cam ve düz duvarlarda kemerlerin ortasında sekiz çift kebîr cam ve def‘a duvarlarda kemerlerin iki kebîr cam tarafında olan yirmi sekiz çift cam ve dört köşede olan kubbelerin herbirinin etrâfında yedişer camdan cem‘an yirmi sekiz çift cam ve mihrâb tarafından pencereler hizâsında yazılı dokuz çift cam ve âbdest odalarında on iki çift cam ki min-haysü’l-mecmû‘ be-hesâb-ı terbî‘î bin yüz buçuk zirâ‘ üç parmak camların esmânı dört bin dört yüz iki buçuk guruşa ve ta‘mîr için dahi otuz dokuz guruş ki bin dört yüz kırk bir buçuk guruşa bâliğ olduğu lede’l-muhâsebe zâhir ve meblağ-ı mezkûrun dört bin yüz altmış beş buçuk guruşunu vekîl-i mûmâ-ileyh hazretleri bundan akdem ceste ceste bize edâ ve teslîm biz dahi yedinden ahz u kabz edip bâkī iki yüz yetmiş altı guruşun yüz yetmiş üç guruşu ile cam demirleri semenlerinden ol mikdâr meblağ dâyinimiz olan Demirci Ohan v. Marat zimmîye üçümüz bir meclisde iken rızâmız ile vekîl-i mûmâ-ileyh üzerine havâle eylediğimizde onlar dahi ba‘de’l-kabûl mâ‘adâ yüz üç guruşunu dahi vekîl-i mûmâ-ileyh işbu meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda hâlâ bize edâ ve teslîm biz dahi yedlerinden tamamen ve kâmilen ahz u kabz ve istifâ-yı hak eyledik fîmâ-ba‘d târih-i mezkûra gelince minvâl-i muharrer üzere bey‘ ve teslîm eylediğimiz be-hesâb-ı terbî‘î bin yüz buçuk zirâ‘ üç parmak cam semenlerinden vekîl-i mûmâ-ileyh hazretleri zimmetlerinde bir akçe ve bir habbe alacağımız ve da‘vâ ve nizâ‘ ve husûmetimiz kalmamağla husûs-ı mezkûra müte‘allika âmme-i da‘vâdan müvekkil-i müşârün-ileyh hazretlerinin ve vekîl-i mûmâ-ileyh hazretlerinin zimmetlerini şurût-ı müfside [ve] muvâza‘adan ârî ibrâ-yı âmm-ı sahîh-i şer‘î ile ibrâ ve ıskāt eyledik eğer ba‘de zamânin zikrolunan camlar için gerek cam tüccârından ve gerek esnâfımızdan bir kimesne husûs-ı mezkûr için vekîl-i mûmâ-ileyh hazretlerinden da‘vâ ve şer‘an her ne ahz ederse me’hûzuna biz herbirimiz kefîl ve zâmin olduk dediklerinde vekîl-i mûmâ-ileyh el-Hâc İsmail Ağa hazretleri dahi mukırrân-ı mezbûrânı bi’l-cümle kelimât-ı meşrûhalarında vicâhen ve şifâhen tahkīk ve tasdîk ve ibrâlarını bi’l-asâle ve bi’l-vekâle kabûl eylediğini mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde ketb ü tahrîr ve ma‘an meb‘ûs ümenâ-i şer‘le meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb ü imlâ olundu.

Fî 22 min-Zilka‘deti’ş-şerîfe sene 1184.

Şuhûdu’l-hâl: Süleyman Usta b. Ahmed, Ahmed Usta b. Osman, Camcıbaşı Mehmed Ağa b. Süleyman, es-Seyyid Salih Usta b.Mehmed, Yiğitbaşı Ahmed Usta b. Osman, Camcılar Kethudâsı Mehmed Ağa b. Ali, Nuh Usta b. el-Hâc Mehmed, el-Hâc Mehmed b. Mustafa, İsa Çelebi b. Ali, Cebeci Mustafa Beşe b. ( ), Küçük Mehmed b. Hüseyin.