|
İstanbul Mahkemesi 33 Numaralı Sicil (H. 1183-1185 / M. 1769-1770) cilt: 77, sayfa: 216 Hüküm no: 173 Orijinal metin no: [58b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Orducu tayin olunan Süleyman ve dâmadı Hüseyin’in kazzâzlar esnafından ihracı gereken iki hayme için otuz altı bin akçe tahsil ettikleri
İşbu sâl-i meymenet-iştimâlde vâki‘ sefer-i hümâyûn-ı nusret-makrûn için mahmiye-i İstanbul esnâfının mükemmel ve müretteb ordu ihrâcı bâbında Ordu-yı Hümâyûn ağası ta‘yîn olunan Dergâh-ı âlî kapıcıları zâbitânından İsmail Ağa b. Yusuf yediyle fermân-ı âlî sâdır olmağın imtisâlen-leh mahmiye-i mezbûrede vâki‘ kazzâz esnâfı üzerlerine ihrâcı lâzım olan iki hayme ile ordu ihrâcı’çün taraflarından orducu nasb ü ta‘yîn eyledikleri el-Hâc Süleyman b. Abdullah ve şerîki dâmadı es-Seyyid Hüseyin b. es-Seyyid Mustafa nâm kimesneler Ordu-yı Hümâyûn ihrâcı’çün kıbel-i şer‘den irsâl olunan Ali Efendi’nin Mahmud Paşa Câmi‘-i şerîfi türbe kapısı hâricinde akdeylediği meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde esnâf-ı mezbûr kethudâları el-Hâc Süleyman Ağa b. Emrullah ve Düğmeci Kazzâzlar Kethudâsı ve Kazzâzbaşı Osman Ağa b. Mehmed ve Yiğitbaşı Mehmed Odabışı b. Halil ve diğer Yiğitbaşı el-Hâc Mehmed b. el-Hâc Ali ve Mehmed Çelebi b. Receb ve Ahmed Çelebi b. Mustafa ve diğer Ahmed Çelebi b. Veliyüddin ve Mehmed Çelebi b. Hüseyin ve Süleyman Çelebi b. Osman ve sâirleri muvâcehelerinde herbiri ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip ber-mûceb-i emr-i âlî defter-i mevkūfât-ı hakānî esnâf-ı mezbûr üzerlerine sene-i mezbûrda ihrâcı lâzım olan iki hayme ile ordu ihrâcı’çün taraflarından bizi orducu nasb ü ta‘yîn eyledikleri biz dahi ber-minvâl-i muharrer orduculuğu kabûl ve hizmet-i lâzımesini kemâ-yenbagī edâya ta‘ahhüd ve iltizâm eylediğimizden sonra zikrolunan iki haymenin bir haymesi kazzâz ma‘a kolancıyân esnâfının ve bir haymesi düğmeci kazzâz esnâfının olup ve ibrişim için düğmeci kazzâzlara kazzâz ma‘a kolancıyân esnâfı mezbûrûna beş bin akçe imdâdiyeleri olmağla meblağ-ı mezbûr beş bin akçenin üzerine on dört bin iki yüz bir akçe dahi bi’t-terâzî ba‘de’z-zam kolancı esnâfı mezbûrûn düğmeci esnâfı merkūmûn cem‘an on dokuz bin iki yüz bir akçe min-haysü’l-mecmû‘ otuz altı bin akçeyi kethudâ ve yiğitbaşıları ve kazzâzbaşı ve sâirleri yedlerinden tamamen ve kâmilen ahz u kabz eyledik fîmâ-ba‘d meblağ-ı mezbûrdan esnâf-ı merkūmûn yedlerinde bir akçe ve bir habbe bâkī kalmamışdır dediklerinde kethudâ-yı mezbûr ve kazzâzbaşı mezbûrân ile ve bâlâda isimleri mastûr esnâf-ı mezbûr ihtiyârları merkūmûn dahi mukırrân-ı mezbûrânı vicâhen ve şifâhen tahkīk ve tasdîk ve mezbûrânın hizmet-i mezkûreyi kemâ-yenbagī idâre ve rü’yetine ta‘ahhüd ve tekeffül eylediklerini kâtib-i merkūm mahâllinde ba‘de’t-tahrîr ümenâ-i şer‘le meclis-i [şer‘a] gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu
Fî 17 min-Zilka‘de sene 1184.
Şuhûdu’l-hâl: Şâhidûnü’s-sâbıkūn.
|