İstanbul Mahkemesi 33 Numaralı Sicil (H. 1183-1185 / M. 1769-1770) cilt: 77, sayfa: 274 Hüküm no: 239 Orijinal metin no: [77b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Mısırlı Mehmed’in kendisini kurşunla yaralayıp kekemeliğine sebep olan Damgacıoğlu Mehmed ile bin kuruşa sulh olduğu Mahmiye-i İslambol’da Mahmudpaşa kurbünde sâkin Mısırlı Mehmed b. Abdullah nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde Mısır Çarşısı tüccârından Damgacıoğlu demekle ma‘rûf râfi‘ay hâze’l-kitâb el-Hâc Mehmed ve babası el-Hâc Ali b. Veliyüddin nâm kimesneler taraflarından husûs-ı âti’z-zikrde vekîl olduğu Seyyid Ahmed b. İbrahim ve Mehmed b. Ahmed nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan Mehmed Efendi b. Hüseyin nâm kimesne mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip müvekkil-i mezbûr el-Hâc Mehmed târih-i kitâbdan elli üç gün mukaddem medîne-i Üsküdar’a tâbi Kadıköyü nâm karyede vâki‘ menzilinde sâ‘at altıda iken piştov kurşunu ile sağ çenemden darb u cerh ve sol tarafımdan hurûc edip dişlerim eğilip ve çene kemiklerinden birkaç pâre kemik çıkıp ve lisânıma dahi rekâket gelmekle mûcib-i şer‘îsini müvekkil-i mezbûr el-Hâc Mehmed’den taleb ederim deyü tesâddî eylediğimde vekîl-i mezbûr dahi bi’l-vekâle inkâr birle beynimizde münâza‘ât-ı kesîre vakı‘a olmuşidi el-hâletü hâzihî ben da‘vâ-yı mezkûremden vekîl-i mezbûr ile bin guruş bedel-i makbûza an-inkârin ba‘de’s-sulh ve’l-kabûl cerh-i mezkûra ve mâ-yehdesü anha müte‘allika âmme-i da‘vâdan müvekkil-i mezbûr el-Hâc Mehmed’in zimmetini ibrâ ve ıskāt edip vekîl-i mezbûr dahi bi’l-vekâle ibrâmı kabûl eyledi deyü olan ikrârını vekîl-i mezbûr Mehmed Efendi tasdîk eyledikden sonra mezbûr Mısırlı Mehmed’in zevcesi Âişe bt. el-Hâc Mustafa b. Ahmed nâm hatun tarafından husûs-ı âti’z-zikrde vekîl olduğu zât-ı mezbûreyi ârifân Mehmed b. Abdullah ve Hüseyin b. Abdullah nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan Duhancılar Kethudâsı Hasan Ağa b. Mehmed meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrde mezbûr el-Hâc Mehmed’in anası Fâtıma bt. Mehmed nâm hatun ile babası mezbûr el-Hâc Ali’nin vekîli olan mezbûr Mehmed Efendi muvâcehesinde bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip zikri âtî vakfın mütevellîsi Seyyid Yusuf b. Mehmed ile müvekkile-i mezbûre Âişe zevci mezbûr Mehmed hazır oldukları hâlde medîne-i Üsküdar muzâfâtından Kadıkaryesi’nde vâki‘ Balıkçıoğlu Bostanı demekle ma‘rûf Baba Mustafa Ağa nâm sahibü’l-hayrın evkāfından olup bir tarafdan kefere mahferesi ve bir tarafdan ba‘zen müteveffâ Kara Mimar Ağa ve ba‘zen Ümmügülsüm Hanım ve Said Ağa bağları ve bir tarafdan ba‘zen tarîk-i âm ve ba‘zen Kalyonlar Kâtibi Ömer Efendi menzili ve bahçesi ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd hâricen ve dâhilen büyût-ı adîde ve müştemilât-ı ma‘lûmeyi hâvî menzil ve bağ ve bahçe ve bostan işbu bir kıt‘a i‘lâm mantûkunca beş sehim i‘tibârıyla müvekkilem mezbûre Âişe’nin bir sehim hissesi’çün ifrâz ve ta‘yîn olunan mahâllini üç bin guruş bedel mukābelesinde bâ-ma‘rifet-i mütevellî mezbûre Fâtıma Hatun’a bi’l-vekâle ferâğ ve tefvîz ol dahi tefevvüz ve kabûl ve mütevellî-i mezbûr Fâtıma’nın tasarrufuna bi’t-tevliye izin verip mezbûr el-Hâc Ali müvekkilem mezbûre Âişe’nin sıgārında vasîsi olmağla babasından mevrûs ve müntakil malından hâric-i ez-defter-i kassâm-ı askerî on iki bin beş yüz yirmi altı guruşluk nakid ve eşyâyı kabz etmekle hâlâ bi’l-vekâle taleb ederim deyü tesâddî eylediğim da‘vâmdan bin guruşa vekîl-i mezbûr Mehmed Efendi ile an-inkârin ba‘de’s-sulh ve’l-kabûl hisse-i [78a] mezkûre bedeli üç bin guruşu mezbûre Fâtıma Hatun yedinden bi’l-vekâle tamamen ahz u kabz eylediğimden sonra mârrü’z-zikr menzil ve bağ ve bahçe ve bostanda olan beş sehimden müvekkilem mezbûrenin babasından mevrûs ve müntakil olup kalîl ü kesîr ve nükūd ve urûz bi’l-cümle terekesine ve sâir hukūk-ı şer‘iyeye müte‘allika âmme-i da‘vâdan mezbûre Fâtıma Hatun ile mezbûr el-Hâc Mehmed’in ve babası mezbûr el-Hâc Ali’nin zimmetlerini ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt edip onlar dahi ibrâmı kabûl eylediler dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî 10 Recebi’l-mürecceb sene 1185. Şuhûdu’l-hâl: Osman b. Hamza, Urfalı Osman, el-Hâc Mustafa b. Hasan, Ali Çelebi b. Abdullah, İsmail b. Ali, Muhzırân Kethudâsı Mehmed Ağa b. Ahmed.