.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 44 Numaralı sicil (H. 1193-1194 / M. 1779-1780)
cilt: 78, sayfa: 96
Hüküm no: 57
Orijinal metin no: [16a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ekmekçi Mehmed Ağa b. İsmail’in Fındıklı ve Büyükdere’deki üç ekmekçi fırını ile Fındıklı’daki değirmenin dört hissesini Makos v. Bedros’a dört yüz guruşa sattığı

Mübâya‘a-i habbâz

Habbâz tâifesinden Mehmed Ağa b. el-Hâc İsmail nâm kimesne meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde hâmil-i hâzihi’l-vesîka Makos v. Bedros nâm zimmî muvâcehesinde ikrâr-ı tâm takrîr-i kelâm edip mahrûse-i Galata’ya muzâfe Fındıklı’da Mezarlık karşusında vâki‘ bir bâb ve Büyükdere’de vâki‘ iki bâb ki, cem‘an üç bâb ekmekçi fırınları ile zikrolunan fırınlara merbût sâlifü’z-zikr Fındıklı fırını ittisâlinde kâin dokuz horoslu bir bâb değirmen derûnunda mevcûde beyne’l-hiref gedik ta‘bîr olunur otuz altı re’s bargirden akd-i âti’z-zikrin sudûrune dek yedimde mülküm olan dört re’s ile dört re’s bargire isâbet eden âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmemi tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şürût-ı müfsideden ârî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile dört yüz guruşa mesfûr Makos zimmîye bey‘ ve temlîk ve teslîm eylediğimde, ol dahi ber-minvâl-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabûl eyledikden sonra semeni olan meblağ-ı merkūm dört yüz guruşu bana def‘ ü teslîm eylediğinde, ben-dahi yedinden tamamen ve kâmilen tesellüm ve ahz ü kabz edip mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine ve gedik husûsuna müte‘allika âmme-i de‘âvî ve mutâlebât ve kâffe-i eymân ve muhâsemâtdan mesfûr Makos zimmînin zimmetini ibrâ-i âm ile ibrâ ve ıskāt eylediğimde, ol dahi ibrâ-i mezkûru kabûl eyledi. Ba‘de’l-yevm benim asla alâka ve medhalim kalmayup sâlifü’z-zikr dört re’s bargir ile dört re’s bargire isâbet eden âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme müşteri-i mesfûr Makos zimmînin mülk-i müşterâsı olmuşdur dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Fî 10 min-Şa‘bân sene [1]193.

Şuhûdü’l-hâl: Şâhidûne’s-sâbıkūn.