|
İstanbul Mahkemesi 44 Numaralı sicil (H. 1193-1194 / M. 1779-1780) cilt: 78, sayfa: 105 Hüküm no: 66 Orijinal metin no: [19b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İstanbul çadırcılar esnafının talepleri üzerine ilk defa, Usta Süleyman Efendi b. Halil Efendi’nin çadırcılar kethudası tayin edildiği
Âsitâne-i aliyye’de vâki‘ Çadırcılar esnâfının çadırcıbaşıları Süleyman Usta ve ser-perde Ali Usta ve yiğitbaşıları es-Seyyid Ali ve ihtiyârlarından Mehmed Kethudâ ve el-Hâc Yusuf ve Abdullah Usta ve Hasan Usta ve Halil Usta ve Mustafa Usta ve el-Hâc Ömer Usta ve el-Hâc Mehmed Usta ve Alemdâr el-Hâc İbrahim ve diğer Süleyman Usta ve el-Hâc Abdullah Usta ve sâirleri meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde takrîr-i kelâm ve ta‘bîr ani’l-merâm edip bizim umûr ve husûslarımızı ve nizâm ve intizâmımızı rü’yet eder kethudâmız olmamağla, Lonca ta‘bîr olunur mahâll-i mahsûsamızda ihtiyâr ustalarımız ma‘rifetleriyle umûrlarımızı rü’yet ve bir ferde zulm ve te‘addî olunmamak içün üzerimize bir kethudâ nasb ve ta‘yîn olunmak lâ-büdd ve mühim olmağla, emânet ve diyânet ile ma‘rûf ve sadâkat ve istikāmet ile mevsûf esnâfımızın kudemâsından örf ve âdetimize vâkıf ve nizâm ve intizâmımızı mûcib olan umûr ve ahvâlimize kemâ-yenbagī ârif ve her vechile kethudâlık hizmetini idâre ve rü’yete kādir ve cümlemizin muhtârı ve mu‘temed[i] olan işbu bâ‘isü’l-kitâb Usta Süleyman Efendi b. Halil Efendi nâm kimesne kıbel-i şer‘den üzerimize kethudâ nasb ve ta‘yîn olunmak matlûbumuzdur deyü iltimâs etmeleriyle, hâkim-i muvakki‘-i sadr-ı kitâb ‒rafe‘a kadrehû mevlâhü’l-Vehhâb‒ efendi hazretleri dahi mezbûr Usta Süleyman Efendi’yi esnâf-ı mezkûre üzerlerine kethudâ nasb ve ta‘yîn ve umûr ve husûslarını idâre ve rü’yet ve hilâf-ı şer‘-i mutahhar bir ferde zulm ve te‘addî ve rencîde etmemek üzere tenbîh buyurduklarında, ol dahi kabûl ve ber-vech-i muharrer hidemât-ı lâzımesini kemâ-yenbagī mahâllinde ikāmete ta‘ahhüd etmeğin mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Fî 14 Şevval sene 1193.
Şuhûdü’l-hâl: Ser-muhzırân Mehmed Ağa, Muhzır Ali, İsmail Çelebi Ser-bölük, Muhzır Mustafa b. Ahmed, Muhzır İbrahim.
|