.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 44 Numaralı sicil (H. 1193-1194 / M. 1779-1780)
cilt: 78, sayfa: 194
Hüküm no: 166
Orijinal metin no: [48b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İstanbul Şehremini Ereğli Mahallesi’ndeki Ümmi Sinanzâde Tekkesi vakfiyesi

Mâ-fîhi mine’l-vakfı ve’ş-şurût ve ta‘yîni’l-kuyûd ale’n-nemati’l-mebsût sahha ledeyye ve sahha beyne yedeyye ve innî hakemtü bi’s-sıhhati ve’l-lüzûm fi’l-husûs ve’l-umûm âlimen bi’l-hilâfi’l-cârî beyne’l-eimmeti’l-eslâf ve ene’l-fakīru ilâ’llâhi te‘âlâ Dürrîzâde es-Seyyid Mehmed Ârif el-Kādî bi-Dârü’l-hilâfeti’l-aliyyeti’s-seniyye gufire lehümâ.

Ser-levha-i makāl-i ferhunde-fâl ve dibâce-i emr-i zî-bâl-i huceste-meâl nakş-ı nigâr-ı hamd ve hamid-i Hudâ-yı müte‘âl ve senâ-yı cemîl-i Rabbi’r-Rahîmi zi’l-cûd ve’l-efdal ile tezyîn ve tevşîh olunur ki, kâffe-i kâinâtı nizâm-ı bedî‘ üzere ibdâ‘ ve âmme-i masnû‘âtı üslûb-ı menî‘ üzere ihtirâ‘ edip husûsâ nev‘-i insanı ser-efrâz ve lekad kerremnâ tâcı ile mümtâz eyledi. Arş-ı âlâda ve izzet-i esmâda ve aleyhi salât ve selâm ol fâtiha-i sûre-i nübüvvet ve hâtime-i risâle-i risâlet imâm-ı safvet-i enbiyâ ve muktedâ-yı zümre-i asfiyâ aleyhi mine’s-salavât mâ-hüve erkîhâ hazretlerinin ravza-i riyâz-ı cennet olan meşhed-i mutahharalarına îsâr ile tenvîr ve terşîh olunur ki, vücûd-ı pür-cûdı bâ‘is-i îcâd-ı âdem ve sebeb-i tekvîn-i levh ve kalemdir ve tarzıye-i tekrîm fırka-i ashâb-ı kirâm-ı vâcibetü’l-ihtirâm hazerâtının merâkıd-ı aliyyelerine nisâr olunur ki, her biri sipihr-i hidâyetde necm-i tâbdâr ve felek-i sa‘âdetde bedr-i âlî-tebârdır ‒rıdvânullâhi te‘âlâ aleyhim ecma‘în‒ ammâ ba‘d işbu kitâb-ı müşgîn-nikābın tahrîr ü imlâ ve satır ü inşâsına bâ‘is ve bâdî oldur ki, mahmiye-i İstanbul’da Şehremîni kurbünde Ereğli Mahallesi’nde sâkin sahibü’l-hayrât ve’l-hasenât ve tâlibü’d-derecât ve’l-müberrât kutbü’l-evliyâ’ ve’l-ârifîn gavsü’l-etkıyâ ve’l-âşıkīn vâkıf-ı esrârü’l-vâsılîn vâris-i ulûmü’l-enbiyâ ve’l-mürselîn pîşvâ-yı ehl-i tarîkat mürşid-i erbâb-ı hakīkat sa‘âdetlü Ümm-i Sinanzâde eş-Şeyh Hasan Efendi b. el-merhûm el-mebrûr eş-Şeyh Mustafa Efendi tarafından vakf-ı âti’z-zikri ikrâra vekîl olduğu es-Seyyid Mehmed Ârif Efendi b. Ahmed ve Dervîş Mustafa b. Mehmed nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan eş-Şeyh Mustafa Efendi b. Hasan meclis-i şer‘-i şerîf-i enver ve mahfil-i dîn-i münîf-i ezherde vakf-ı câi’l-beyâna li-ecli’t-tescîl ve’l-itmâm emrü’l-vakf ve’t-tekmîl mütevellî nasb ve ta‘yîn olunan kuzât-ı kirâmdan Mehmed Tahir Efendi mahzarında bi’l-vekâle ikrâr-ı sahîh-i şer‘î ve i‘tirâf-ı sarîh-i mer‘î edip Medîne-i Üsküdar’a muzâfe Yoros nâhiyesine tâbi‘ Kanlıca kasabasında vâki‘ bir tarafdan vakıf dekâkîn ve bir tarafdan İsmail Çelebi menzili ve bir tarafdan tarîk-i hâs ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd ma‘lûmü’l-mikdâr mülk arsasını, bi-cümleti’t-tevâbi‘ ve’l-levâhık ve kâffetü’l-hukūk ve’l-merâfık hasbeten li’llâhi te‘âlâ ve taleben li-merzâtihî vakf-ı sahîh-i müebbed ve habs-i sarîh-i muhalled ile vakf ve habs edip şöyle şart ve ta‘yîn eyledim ki, zikrolunan arsa beher yevm birer akçe icâre ve icâre-i ma‘lûme-i misliye ile bi’l-icâreteyn âhara îcâr olunup hâsıla olan icârâtından mârrü’z-zikr Ereğli Mahallesi’nde kâin Ümm-i Sinanzâde tekyesi dervîşânının ta‘âmiyyelerine harc ü sarf oluna ve vakf-ı mezkûruna hayatda oldukça kendi mütevellî olup bi-irâdihillâhi te‘âlâ irtihâl-i dâr-ı bekā eylediğinde, hânkāh-ı mezkûrda [49a] şeyh olanlar nevbetlerinde vakf-ı mezkûra mütevellî olup dervîşânı nâzır olalar. Mürûr-ı eyyâm ve kürûr-ı a‘vâm ile vakf-ı mezkûra fütûr ve gallâtına kusûr terettüb ederse vakf-ı mezkûr mutlaka vakf-ı fukarâ-yı Müslimîn ola ve vakf-ı mezkûrenin şürût tebdîl ve tağyîri ve taklîl ve teksîri merreten ba‘de uhrâ yedinde olmak üzere ta‘yîn-i şürût ve tebyîn-i kuyûd edip arsa-i mezkûreyi fâriğan ani’ş-şevâgil mütevellî-i mezbûra teslîm eylediğinde, ol dahi vakfiyet üzere kabz ve tesellüm eyleyüp sâir mütevelliyân-ı evkāf gibi tasarruf eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vekîl-i mezbûr ınân-ı kelâmını semt-i vifâkdan cânib-i şikāka atf edip vakf-ı akār mefhar-i eimme-i kitâb olan İmâm-ı A‘zam ve hümâm-ı efhâm Ebû Hanife el-Kûfî ‒cûziye bi’l-hayr ve kûfiye‒ hazretlerinin mezheb-i hatîrlerinde sahîh lâkin sıhhat lüzûmu müstelzime olmamağla, vakf-ı mezkûrdan bi’l-vekâle rücû‘ ve müvekkil-i mûmâ-ileyhin kemâ-fi’l-evvel mülküne istirdâd ederim dedikde, mütevellî-i sühân-sâz cevâb-ı bâ-savâba âğâz edip eğerçi hâl bast olunan minvâl üzeredir lâkin âlim-i Rabbânî İmâm Ebî Yusuf el-imâmü’s-sânî hazretlerinin mezheb-i şerîflerinde vâkıf mücerred vakaftü demekle vakıf sahîh ve sıhhat lüzûmu müstelzimedir deyü redd ü teslîmden imtinâ‘ [ve] vakf-ı mezkûrun sıhhat ve lüzûmuna hükm taleb ederim dedikde, hâkim-i câsim-i ma‘delet-nisâb bi-tevkī‘ihi’r-refî‘ü’l-müstetâb ‒veffakallâhu te‘âlâ ilâ sebîli’s-savâb‒ efendi hazretleri huzûrunda müterâfi‘ân ve her biri mübtegāsınca fasl ü hasma tâlibân olduklarında, hâkim-i mûmâ-ileyh hazretleri dahi tarafeynin kelâmına nazar ve mubtıl-ı hayr olmakdan hazer edip âlimen bi’l-hilâf beyne’l-e’immeti’l-eşrâf imâm-ı müşârün-ileyh hazretlerinin re’y-i şerîfleri üzere vakf-ı mezbûrun evvelâ sıhhatine ve sâniyen lüzûmuna hükm-i sahîh-i şer‘î ve kazâ-i sarîh-i mer‘î etmeğin, min-ba‘d vakf-ı mezkûr sahîh ve lâzım ve habs-i sarîh-i mütehattem olup nakz ve tahvîline mecâl muhâl oldu. Fe-men beddelehû ba‘de mâ-semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’llezîne yubeddilûnehû innallâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıf ale’l-hayyü’l-cevâdi’l-kerîm cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’l-hâmis aşer min-Cumâdelâhire li-sene erba‘a ve tis‘în ve mie ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Ayasofya Şeyhi eş-Şeyh es-Seyyid Mehmed Pîrî Efendi b. Abdülkerim Efendi, es-Seyyid Ahmed Efendi b. es-Seyyid Hasan el-mütevellî bi-vakf-ı Kemânkeş Mustafa Paşa, Dervîş Mustafa b. Hasan câbî, Dervîş Mustafa b. Mustafa, Mehmed Tahir Efendi b. Ömer, İbrahim Tahir Efendi b. Mustafa, Dervîş Ömer b. Abdullah, es-Seyyid Mehmed Ârif b. Ahmed el-müezzin, Merhabâzâde Mahmud Efendi el-muhzır.