|
İstanbul Mahkemesi 44 Numaralı sicil (H. 1193-1194 / M. 1779-1780) cilt: 78, sayfa: 216 Hüküm no: 192 Orijinal metin no: [56a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Rumeli’den İstanbul’a sığır getiren celeblerin hayvanların kesimi, temizlenmesi, satışı ve ücretler hususunda sığır kasaplarıyla yaptıkları mukavele
Rumeli cânibinden Âsitâne-i sa‘âdet’e sığır getiren celeb tâifesinden olup hâlâ yüz on re’s sığır getiren Hafsalı Abdi Beşe ve yüz yirmi re’s sığır getiren Baba-yı atîk’den es-Seyyid Ali Beşe ve üç yüz re’s sığır getiren İstanbullu İsmail Ağa ve iki yüz re’s sığır getiren es-Seyyid el-Hâc Mahmud Ağa ve doksan re’s sığır getiren es-Seyyid el-Hâc Ömer ve yüz altmış re’s sığır getiren Derbendli Malyo zimmî ve yüz on beş re’s sığır getiren Derbendli Aliço ve üç yüz kırk re’s sığır getiren Fakīh karyeli Marin ve üç yüz altmış re’s sığır getiren Kızanlı Petko ve yüz sekiz re’s sığır getiren Başköylü Yuvan ve yüz altmış beş re’s sığır getiren Uzunköprülü Poliharon ve üç yüz yirmi re’s sığır getiren İslimyeli Ostoyan ve yetmiş dört re’s sığır getiren İpsalalı Panayot meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde hâlâ sığır kasabları kethudâsı vekîli olan es-Seyyid İsmail Ağa ve ustalardan müseccelü’l-esâmî on üç nefer kimesneler mahzarlarında her biri takrîr-i kelâm ve ta‘bîr ani’l-merâm edip, bizler Âsitâne’de zebh ve lühûmunu ibâdullâha bey‘ içün her birimiz Rumeli cânibinden mâlımız ile iştirâ ve getirüp Yedikule Kapısı hâricinde sahrâlarda cem‘ ve tesyîr eylediğimiz cem‘an iki bin dört yüz altmış iki re’s sâlifü’z-zikr sığırlarımızı kassâbân-ı mezbûrûn zikrolunan Yedikule hâricinde vâki‘ selhhânelerde tedrîc ile zebh ve tathîr ve lühûmunu narh-ı rûzîsi üzere bey‘ içün kassâbân-ı mezbûra teslîm ve beher re’s sığırlarımızı zebh içün kendülere ücret vermek murâd eylediğimizde, onlar dahi ber-mu‘tâd-ı kadîm ücretleri mukābelesinde sakatâtını ahz ve beher re’s sığır içün bizlere ellişer akçe çevirme vermek üzere tâlibler ve nefislerini bizlere îcâr, bizler dahi ber-minvâl-i muharrer istîcâr ve zikrolunan sığırların lühûm ve şühûmunu semen-i misilleriyle bey‘ ve kabz-ı semene ve semenlerinden hâsıla olan meblağı bizlere teslîme kassâbân-ı mezbûreyi tarafımızdan vekîl eylediğimizde, onlar dahi kabz ve vekâlet-i mezkûreyi kabûl eyledi dediklerinde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î celebân tâifesi mukırrûn-ı mezbûrûn yine meclis-i şer‘de i‘âde-i kelâm edip kassâbân-ı mezbûrûn zikrolunan sığırlarımızı vech-i meşrûh [56b] üzere zebh ve tathîr ve bey‘a ecîrlerimiz olup lühûm ve şühûmunu ibâdullâha bey‘ ve kabz-ı semen ve sakatâtını ücretleri mukābelesinde [kendi]ler ba‘de’l-ahz ve’l-kabz ve semen-i mezkûr ile beher re’s sığır içün çevirme ta‘bîr olunur elli akçeyi yevm-i kabzdan yirmi iki gün tamamında yâfta ve elli bir gün tamamında bizlere edâ ve teslîme ta‘ahhüd etmeleriyle, bizler dahi beher vakıyye lahm içün on üç akçe ve beher vakıyye şahm içün on yedi buçuk akçeden hesâblaşup ve on beş akçeye ibâdullâha bey‘ ve füruht ederse ziyâde ve noksana bey‘ olundu deyü nizâ‘ ve mutâlebe olunmamak üzere tarafeynden her birimiz ahd ü mîsâk ve kavl ve ittifâk eyledik dediklerinde, onlar dahi vicâhen ve şifâhen tahkīk ve tasdîk etmeğin mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî 28 min-Recebi’l-ferd sene 1194.
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Ağa b. Ahmed Kethudâ-yı muhzırân, Mustafa Ağa, Mustafa b. Ahmed, es-Seyyid Mehmed Said, es-Seyyid Mehmed Sâdık.
|