İstanbul Mahkemesi 44 Numaralı sicil (H. 1193-1194 / M. 1779-1780) cilt: 78, sayfa: 243 Hüküm no: 222 Orijinal metin no: [67a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Sitti Hatun bt. Kara Çelebizâde Hüsameddin Efendi Vakfı’na ait Kastamonu’daki bazı musakkafât kirasının yıllık yüz seksen guruşa çıkartıldığı ve kırk beş yıllık noksan kira davasında mütevellî ile üç bin beş yüz guruş karşılığında ibralaşıldığı
Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye ve makarru’s-saltanati’s-seniyye’de câlis-i mesned-i şerî‘at-i garrâ olan efendiler hazerâtı nezâretlerinde olan evkāfdan merhûme ve mağfûrun-lehâ Sitti Hatun bt. el-merhûm Kara Çelebizâde Hüsameddin Efendi Vakfı’nın evlâdiyet ve meşrûtiyyet üzere mütevellîsi olan müderrisîn-i kirâm-ı <> zevi’l-ihtirâmdan İsazâde Mehmed Ârif Efendi meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde Vilâyet-i Anadolu’da medîne-i Kastamonu ahâlîsinden olup kendi tarafından asıl ve karındaşı es-Seyyid Mehmed Ağa b. Hasan Ağa tarafından vekîl-i sâbitü’l-vekâlesi bâ‘isü’l-kitâb es-Seyyid Mustafa Ağa b. el-merkūm Hasan Ağa nâm kimesne mahzarında ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip bi’l-meşrûta mütevellîsi olduğum vakf-ı merkūm musakkafâtından medîne-i mezkûrede vâki‘ lede’l-ahâlî ve’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd ve’l-müştemilât çifte hamamın nısfı ile Kapan-ı dakīk ve selhhânenin nısflarını evkāf-ı [vâkıfe-i] mûmâ-ileyhâ Sitti Hatun icâre-i vâhide ile îcârını şart ve ta‘yîn edip ve bin yüz kırk târihine gelince icâre-i vâhide ile îcâr olunagelmişiken merkūmân es-Seyyid Mustafa Ağa ve karındaşı es-Seyyid Mehmed Ağa’nın büyük babaları el-Hâc Mustafa Ağa târih-i merkūmede mütevellî bulunan Abdurrahman Efendi’nin ber-takrîb bir kıt‘a temessük ile bi’l-icâreteyn istîcâr ve lâkin müeccele-i misliyesinden noksan senevî yüz guruş icâre-i müeccele ile istîcâr edip ba‘de vefâtihî babaları merkūm Hasan Ağa ve ba‘de vefâtihî mezbûrân es-Seyyid Mustafa Ağa ve karındaşı es-Seyyid Mehmed Ağa’ya âdiyen intikāl ile tasarruf ederiz deyü zabt ve tasarruf etmeleriyle, suâl olunup musakkafât-ı mezkûrenin icâresi icâre-i misliyesine iblâğ olunmak bi’t-tevliye murâdımdır deyü ba‘de’d-da‘vâ ve’s-suâl merkūm Mustafa Ağa cevâbında musakkafât-ı mezkûrenin târih-i merkūma gelince icâre-i vâhide ile îcâr olunageldiğini ikrâr ve icâre-i misliyesi dahi sinîn-i sâlifede vâlidem [kavlince] ancak yüz seksen guruş olduğunu i‘tirâf edip ziyâdeye tahammülünü inkâr etmeğin beynimizde münâza‘ât-ı kesîre ve muhâsemât-ı vâfire vâkı‘a olmuşidi. El-hâletü-hâzihî merkūm es-Seyyid Mustafa Ağa asâleten ve vekâleten işbu meclis-i şer‘de musakkafât-ı mezkûrenin icâresini senevî yüz seksen guruşa iblâğ ve beher sene cânib-i vakfa edâ ve iktizâ eden cüz’î ve küllî ta‘mîr ve termîmini kendi mâllarından vakf-ı şerîfe teberru‘ etmek üzere ta‘ahhüd ve noksan icâre-i misliyesinden gerek büyük babaları ve gerek babaları terekelerinden ve gerek kendülerinden kırk beş senede müdde‘âm olan on sekiz bin guruş icâreden i‘tirâf eylediği senevî seksener guruş noksan icâreden vakf-ı şerîf içün üç bin beş yüz guruşu merkūm Mustafa Ağa kendi mâlından bana def‘ ve teslîm etmekle, ben-dahi vech-i meşrûh üzere [67b] doksan beş senesi Muharremi’l-harâmı gurresinden senevî yüz seksen guruş icâre-i müeccele ile merkūmâna ibkā ve bi’l-icâreteyn tasarruflarına izin verdiğimde, ol dahi ber-minvâl-i muharrer asâleten ve vekâleten kabûl edip ve vakf-ı şerîf içün medfû‘u olan meblağ-ı merkūmu umûr-ı vakf-ı şerîfe sarfla istihlâke ba‘de’l-izn ve’l-istihlâk meblağ-ı merkūma müte‘allika da‘vâdan gerek benim ve gerek vakf-ı şerîfin zimmetimizi ibrâ-i âmm-ı kātı‘ü’n-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt etmeğin ben-dahi ibrâ-i mezkûru kabûl edip mâdâm ki zikrolunan yüz seksen guruş icâre-i müeccelesini beher sene cânib-i vakfa edâ eyleyüp iktizâ eden cüz’î ve küllî ta‘mîr ve termîmini kendi mâllarından vakfa teberru‘an eyleyeler bi’l-icâreteyn tasarruflarına taraf-ı vakıfdan müdâhale olunmaya dedikde merkūm es-Seyyid Mustafa Ağa mütevellî-i mûmâ-ileyhi cemî‘ kelimât-ı meşrûhasında tasdîk etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî 13 min-Ş sene [1]194.
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Emin Efendi, Duhânî Emin, İsmail Çelebi b. Ali el-Muhzır, Kemahî İbrahim, Mehmed Ağa b. Ahmed Kethudâ-yı Muhzırân.
|