.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 44 Numaralı sicil (H. 1193-1194 / M. 1779-1780)
cilt: 78, sayfa: 265
Hüküm no: 246
Orijinal metin no: [76a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Sultan Bâyezid Camii avlusundaki kazancılar esnafı kethudalığının Süleyman Ağa b. Abdüllatif üzerinde ibka edildiği

İşbu hüccetde sehv vâki‘ olmağla darb olunup sicill-i sânîde beşinci kâğıda sahîhan kaydolunmuşdur [Beyan edildiği gibi üzerine çarprazlama çizgiler çekilerek iptal edilmiş olan hüccetin sahîh yazımı bu defterde yer almamaktadır.].

<<Âsitâne-i aliyye’de Sultân Bâyezid-i velî câmi‘-i şerîfi havlusunda vâki‘ kazgancı esnâfının yiğitbaşısı Abdullah Usta ve mütevellî el-Hâc Hüseyin ve Yazıcı Molla Feyzullah ve Ahmed Efendi ve Alemdâr Ali ve Mustafa Çelebi ve Karakullukçu Mehmed Ağa ve el-Hâc Mehmed Ağa ve Molla Salih ve Molla İsmail ve Molla Mustafa ve Salih Beşe ve Molla Hüseyin ve Osman Beşe ve Mehmed Beşe ve Abdülfettah Beşe ve Ahmed Usta ve Ali Usta ve zimmîlerden Şât-oğlu Kostantin ve (...) Nikola ve Tanaş ve diğer Nikola ve (...) ve Yaseb ve diğer Kostantin ve Todori ve Yorgi ve diğer Nikola ve Peraşkova ve âhar Kostantin ve Marat ve Lefter ve diğer Lefter ve diğer Kostantin ve Yoseb ve Yani ve diğer Nikola ve Yorgi ve sâir müseccelü’l-esâmî otuz beş nefer kimesneler meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde her biri ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip esnâfımızdan ba‘zı kimesneler garaz-i nefsâniyesini icrâ zımnında hâlâ kethudâmız olan bâ‘isü’l-kitâb el-Hâc Süleyman Ağa b. Abdüllatif’in azli ve yerine hevâlarına münâsib bir kimesnenin nasbına on bir nefer müseccelü’l-esâmî kimesnelerin tesâddî eyledikleri mesmû‘umuz olmağla, hâlâ kethudâmız olan merkūm el-Hâc Süleyman Ağa esnâfımızın kudemâsından örf ve âdetimize vâkıf ve nizâm [ve] intizâmımızı mûcib olan umûr ve ahvâlimize kemâ-yenbagī ârif ve iffet ve istikāmetle mevsûf ve her vechile kethudâlık hizmetini rü’yete kādir ve cümlemizin müsinn ve ihtiyârı ve mümtâz ve mu‘temedi olduğundan kethudâlık-ı mezkûr kemâ-kân kendüye ibkā olunmak matlûbumuzdur deyü iltimâs etmeleriyle, hâkim-i hâsim-i ma‘delet-nisâb ‒veffakallâhu te‘âlâ ilâ sebîli’s-savâb tûbâ-lehû ve hüsnü-meâb‒ efendi hazretleri dahi kethudâlık-ı mezkûru merkūm el-Hâc Süleyman’a ibkā buyurup esnâf-ı merkūmenin ber-mu‘tâd-ı kadîm umûrlarını rü’yet ve bir ferdi hilâf-ı şer‘-i mutahhar rencîde etmemek üzere tenbîh buyurduklarında, ol dahi kabûl ve hidemât-ı lâzımesini mahâllinde ikāmete ta‘ahhüd etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fî-gurre-i Zilhicceti’ş-şerîfe li-sene erba‘a ve tis‘în ve miete ve elf

Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Ağa b. Ahmed Kethudâ-yı Muhzırân, İsmail Çelebi b. Ali, Akşehirli Osman Çelebi, Kemahî İbrahim Çelebi >>.