.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1201-1203 / M. 1786-1787)
cilt: 80, sayfa: 54
Hüküm no: 14
Orijinal metin no: [4a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Eminönü ve Sebzehâne önüne meyve ve sebze getirenlere mültezimin zulmünün engellenmesi

Üsküdar nevâhîsinden Karamürsel nâhiyesi ve ana tâbi‘ kurâ ahâlîlerinden bağ ve bahçe ashâbından kendi nefislerinden asîl vesâ’ir ma‘lûmü’l-esâmî ve mahsûrü’l-eşhâs kimesneler taraflarından vekiller olan ashâb-ı arzuhâl Veli Usta ve es-Seyyid Ahmed Beşe ve Kalenvî İmâm Mehmed Efendi ve Hasan Beşe ve es-Seyyid İbrahim ve Küçük Ali ve es-Seyyid Mehmed ve Kara Halil oğlu İbrahim ve Umur oğlu Ali ve Halıdere İmâmı Mehmed Efendi ve Osman ve Uzun Ahmed nâm kimesneler İstanbul Mahkemesi’nde meclis-i şer‘de meyve-i ter gümrüğü mültezimi Mustafa Ağa muvâcehesinde, dergâh-ı âlî kapucı başılarından hâlâ gümrük-ı kebîr emîni fahrü’l-akrân Ali Ağa hâzır olduğu hâlde nâhiye-i mezbûre ve kurâlarında vâki‘ bağ ve bahçelerde hâsıl olan meyve-i teri ez-kadîm Âsitâne-i aliyye’de Yemiş İskelesi’nde bey‘ olundukda yedimizde olan birkaç kıt‘a emr-i âlî mantûkınca mîrî kantarı ile vezn ve Meyve-i Ter gümrükçüsü tarafından kabzına me’mûre ber-mûceb-i şurût ehl-i İslâm yüzde dört ve ehl-i zimmet yüzde beş akçe resm-i gümrüğü edâda kusûrumuz yoğiken mültezim-i mûmâileyh ve şerîki gâ’ib ani’l-meclis Mehmed Tayyib hilâf-ı emr-i âlî cümlemizden ziyâde resm-i gümrük almak dâ‘iyyesiyle getirdiğimiz meyve-i teri Eminönü ve Sebzehâne önüne götürüp iskele meydanına vaz‘ ve ibâdullâha bey‘ edin deyü hilâf-ı kadîm selûc ve emtârdan mahfûz olmayan mahalde metâ‘ımızı itlâf ve bizleri ızrâra tasaddî etmeleriyle bundan akdem gâ’ib-i mezbûr Mehmed Tayyib ile lede’l-murâfa‘a mezbûr Mehmed Tayyib emr-i âlîde tafsîl olunduğu üzere ber-mûceb-i şurût nâhiye-i mezbûre ve kurâlarında hâsıl olan meyve-i ter Yemiş İskelesi’nde mevcûd manav dükkânları önünde manavlar yediyle ibâdullâha bey‘ olundukda mîrî kantarı ile vezn ve taraflarından kabzına me’mûr kimesne ehl-i İslâm’dan yüzde dört ve ehl-i zimmetden yüzde beş akçe resm-i gümrük alıp ziyâde ile rencîde ettirmemek üzere ta‘ahhüdünü müş‘ir kıbel-i şer‘den i‘lâm ve mûcebince bir kıt‘a emr-i âlî sâdır olmuşiken mûmâileyh Mustafa Ağa ve şerîki gâ’ib-i mezbûr taraflarından ta‘yîn eyledikleri kimesne iskele-i mezbûrede mîrî kantarı ile vezn olunan meyve-i terin ba‘zısını tahrîr ve ber-mûceb-i şurût resm-i gümrüğünü ahz ve ekserîsini tahrîr etmeyip bitirme? nâmıyla hilâf-ı emr-i âlî ziyâde gümrük mutâlebesiyle bizleri rencîde ederler deyü teşekkî eylediklerinde mültezim-i mûmâileyh Mustafa Ağa dahî cevâbında taraflarından ta‘yîn eyledikleri kimesne vezn olunan meyve-i terin cümlesini tahrîr eylemediği husûs-ı mezbûra bir kâtib vefâ etmemekle binâ’en aleyh bir mikdârı tahrîr olunmamağla fîmâ-ba‘d taraflarından bir mu‘temed kimesne dahî kâtib-i mezbûrun ma‘iyyetine zam ve ta‘yîn ve vürûd eden meyvelerinin cümlesini mîrî kantarı ile ba‘de’l-vezn cümlesini tahrîr ve ber-mûceb-i emr-i âlî ehl-i İslâm’dan yüzde dört ve ehl-i zimmetden yüzde beş akçe resm-i gümrük alıp ziyâde ile rencîde etmemek üzre ta‘ahhüd ve iltizâm ve eğer hilâf-ı ahd-i mezkûr hareket eder ise te’dîb olunmasına râzı oldukda ahâlî-i merkûmûn dahî râzılar ve teşekkîlerinden fâriğler olup ber-mûceb-i emr-i âlî resm-i gümrüğü tamâmen edâ ve teslîme ta‘ahhüd ve ilzâm eyledikleri tescîl ve huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.

Fî 14 Muharremü’l-harâm sene 1202.