.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1201-1203 / M. 1786-1787)
cilt: 80, sayfa: 58
Hüküm no: 20
Orijinal metin no: [5a-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Aşçı, kebapçı ve çorbacı esnafının diledikleri kasaptan et satın alabilmeleri için tuğralı emir talep ettikleri

Ma‘rûz

Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen ashâb-ı arzuhâl aşcı ve kebâbcı ve şorbacı esnâfının kethüdâları İbrahim Ağa tarafından vekîli Hasan Usta ve Yiğitbaşı Halil ve ustalarından Mustafa ve kethüdâ-yı sâbık Ahmed ve kethüdâ-yı esbak Abdullah Ağa ve Mehmed ve Hüseyin ve Hasan ve Ahmed ve Hasan Efendi ve diğer Hasan ve zimmî ustalarından Asador ve Oseb ve Kiragos ve Markar ve Hristo ve Kirkor ve Tanaş ve Manol vesâ’ir mazbûtü’l-esâmî ustalar meclis-i şer‘-i kavîmde İstanbul’da Tavukbazarı’nda vâki‘ iki bâb sığır kasabı dükkânlarına mutasarrıfân olan el-Hâc Cafer b. Mustafa ve el-Hâc Mustafa b. İbrahim muvâcehelerinde her biri takrîr-i kelâm edip bizler tabh ve ibâdullâha bey‘ eylediğimiz lühûm-ı bakarı dilediğimiz kasab dükkânından si‘r-i râyici üzere iştirâ ve hasbe’l-iktizâ [5b] lühûm iştirâ eylediğimiz ustadan mufârekat ve âhar kasab ustasından iştirâ ede gelmişiken mezbûrân el-Hâc Cafer ve el-Hâc Mustafa tama‘-ı hâmlarından nâşî narh-ı cârîsinden ziyâde ile lahm ve ciğer ve re’s-i bakarı lahm hesâbı üzere bize vermek içün âhar kasab ustalarından lahm iştirâ murâd eylediğimizde semenini edâda kat‘â cevr ve ezâmız yoğiken âhar ustaları tahrîk ve bizlere lahm vermekden âhar ustaları ve bizim lahm iştirâsından men‘ edip dükkânlarımızı hâlî ve bu vecihle bizlere gadr-ı küllî etmeleriyle suâl olunup ber vech-i muharrrer müdâhaleleri men‘ ve def‘ olunmak murâdımızdır dediklerinde mezbûrân el-Hâc Cafer ve el-Hâc Mustafa cevâblarında bizden lahm-ı bakar iştirâ eden esnâf-ı mezbûre ustaları henüz beynimizde olan hesâblarını rü’yet ve edâ-i deyn etmeksizin âhar kasab ustasından iştirâ murâd etmeleriyle biz dahî hesâbımızı rü’yet içün ber-vech-i muharrer men‘ etmişidik lâkin fîmâ ba‘d zimmetlerinde olan alacak hakkımızı bize tamâmen ba‘de’l-edâ mezbûrûnun diledikleri ustadan lahm iştirâlarına kat‘â müdâhale ve mumâna‘at etmeziz deyü her biri ta‘ahhüd eylediklerinde aşcı ve kebâbcı ve şorbacı esnâfı mezbûrûn dahî ber-vech-i meşrûh hesâblarını rü’yet ve edâ-i düyûna ba‘de’t-ta‘ahhüd tarafeynin mu‘âhedeleri üzere aşcı ve kebâbcı ve şorbacı esnâfı iştirâ eyledikleri lahm-ı bakar semenini si‘r-i râyicinden noksân teklîf etmeyip ve kassâbân dahî ziyâde talebiyle lahm vermekden imtinâ‘ ve diledikleri kasab ustasından lahm iştirâlarına kimesne mumâna‘at etmemek üzre aşcı ve kebâbçı ve şorbacı esnâfı yedlerine tuğrâlı emr-i âlîşân i‘tâ buyurulmak bâbında istid‘â-yı inâyet eyledikleri huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.

Fî 10 Muharremü’l-harâm sene 1202.