|
İstanbul Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1201-1203 / M. 1786-1787) cilt: 80, sayfa: 95 Hüküm no: 67 Orijinal metin no: [15b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ekmekçi esnafının, Mustafa Ağa’nın rüşvet, kötü yönetiminden şikayetleri sebebiyle Mustafa Ağa’ya kethüdalık verilmemesini talep ettikleri
Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen ashâb-ı arzuhâl Âsitâne-i aliyye’de habbâzân esnâfından Mehmed Beşe b. Mustafa meclis-i şer‘-i münîrde derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism kethüdâ-yı sâbık Mustafa Ağa muvâcehesinde bundan akdem Mehmed nâm kimesneden iştirâ eylediğimiz beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur bir horos dört re’s bargir ve âlât-ı lâzımenin semen-i misli ancak sekiz yüz guruş iken merkûm Mustafa Ağa ziyâdesini kendi almak içün cebren bin sekiz yüz guruşa bana iştirâ etdirip sekiz yüz guruşunu bâyi‘-i mezbûra teslîm edip mâ‘adâ bin guruş içün merkûm Mustafa Ağa yedinden bir kıt‘a deyn temessükü ahz ve benden mutâlebe ve tekdîr ile beni mu’âheze eder dedikde ol dahî cevâbında bâyi‘-i merkûma vermek içün temessükü ahz etmişidim fîmâ ba‘d temessükünü red edip meblağ-ı mezkûru mutâlebe etmem deyü merkûm Mehmed Beşe’nin zimmetini ba‘de’l-ibrâ’ ve’l-kabûl Abdülkerim b. Cafer dahî merkûm Mustafa Ağa bir sene mukaddem rüşvet olmak üzere yüz guruşumu ahz eyledi deyü merkûm Mustafa Ağa’dan da‘vâ eylediklerinde ol dahî inkâr etmekle müdde‘iyyân-ı mezbûrândan her biri beyyineye ba‘de’l-havâle yine esnâf-ı merkûmeden Timur Mustafa b. Ali dahî dâyinim işbu Hüseyin Beşe’ye ver deyü mezbûr Mustafa Ağa’ya teslîm eylediğim iki yüz guruşu mezbûr Hüseyin Beşe’ye vermeyip halâ zimmetinde kalmağla meblağ-ı mezkûru taleb ederim deyü da‘vâ ve İsmail b. Ferhad dahî merkûm Mustafa Ağa rüşvet olmak üzere bi-gayr-i hakkin altmış guruşumu ahz [16a] etmekle taleb ederim deyü her biri ba‘de’da‘vâ ve’s-suâl ve’l-ikrâr ikrârı mûcebince meblağayn-i mezkûreyn iki yüz altmış guruşu müdde‘iyyân-ı mezbûrâna edâ ve teslîme ba‘de’t-tenbîh yine ashâb-ı arzuhâlden es-Seyyid Süleyman ve Tophâneli Hüseyin ve Yeniköylü Hüseyin ve Okçularlı Ali Efendi ve Bayram Beşe ve Sarıgez kurbünden Abdullah Beşe ve Avratbazarı’ndan Bekir Beşe ve Küçükbazar’dan Hüseyin Beşe ve Balat’dan Maksud Beşe ve Ayvansaray’dan İbrahim ve Sultanahmet’den Molla Ali ve Saraçhâne Süleyman ve Atik Alipaşa’da Ali Beşe ve Alacahamâm’da Ahmed Beşe ve Şehzâde kurbünde İsmail Beşe ve Nakkaş Paşa’da Muslı Beşe Kızılmusluk’da Ali Beşe, Balıkbazarı’nda Derviş Tahir, Gedikpaşa’da Mehmed Tahir ve Sefer Beşe ve es-Seyyid el-Hâc Kasım ve Molla Hüseyin ve Nezir Beşe ve Küçük Ali ve Cafer Beşe ve zimmî ustalarından Bogos ve Tevkel ve Kirkor ve Moses ve Melkon ve Bedros ve Agob ve Kaspar ve Karabet ve Ohan ve diğer Karabet ve âhar Karabet ve diğer Kaspar ve Manol ve Kazer ve Avanes ve Mığırdıç ve Zoti ve Mihak ve Abram ile sâ’ir mazbûtü’l-esâmî Müslim ve zimmî yüz neferden mütecâviz habbâzân tâ’ifesi yine meclis-i şer‘de hâlâ kethüdâları Tuğlızâde İsmail Ağa ve nizâm ustaları hâzırûn oldukları hâlde merkûm Mustafa Ağa muvâcehesinde mezbûr Mustafa Ağa bizim kat‘â haber ve iltimâsımız yoğiken bir takrîb kethüdâlık ile esnâfımıza duhûl edip kethüdâlıkdan azli bâbında inhâmızı müş‘ir bundan mukaddemce kıbel-i şer‘den verilen i‘lâmdan tahrîr olunduğu üzre bizi tecrîm ile mebâliğ-i vâfire tahsîl ve envâ‘-ı te‘addî ve tekdîr ve ifk ve iftirâ ile her birimizi terzîl ve vücûh-ı kesîre ile umûrumuzun ihtilâline bâ‘is olmağla ber-vech-i muharrer fuzûlî bizden tahsîl eylediği mebâliğ-i mezbûrdan da‘vâya tasaddî etmişidik lâkin mebâliğ-i mezkûre rüşvet makûlesinden olup bilâ işhâd verilmekle isbâtı müte’assir ve mezbûr Mustafa Ağa dahî adem-i diyânet ile yemînden ictinâb etmeyip hilâf-ı vâki‘ kâziben yemîn edeceğini meczûmumuz olmağla fîmâ ba‘d bir tarafdan amel ile bir takrîb yine kethüdâlık ile esnâfımıza duhûl edeceğinden her birimiz mütehâşî ve bu vecihle kendiden emniyetimiz meslûbe olmağın ber-vech-i muharrer şerr ve mazarratından bize emniyet hâsıla olmak içün merkûm Mustafa Ağa fîmâ ba‘d esnâf-ı mezbûra kethüdâlığı mutâlebesinden olmayıp ve umûrumuza kat‘â müdâhale etmemek üzere ta‘ahhüd edip eğer hilâf-ı ahdine kethüdâlık-ı mezkûru mutâlebe ile bir tarafdan amel ve umûrumuza müdâhale eder ise bilâd-ı ba‘îdeye nefy ile te’dîb olunmak üzere yedimize tuğrâlı bir kıt‘a emr-i âlîşân i‘tâ olunmasına râzı olmağla biz dahî da‘vâ-yı mezkûremizden fâriğler olup müdde‘âmız olan mebâliğa vesâ’ire müte‘allika âmme-i da‘vâdan mezbûr Mustafa Ağa’nın zimmetini ibrâ’ ve iskât edip ol dahî kabûl eyledi dediklerinde merkûm Mustafa Ağa dahî ber-vech-i meşrûh ta‘ahhüd edip ta‘ahhüdü üzre [16b] esnâf-ı mezbûre yedlerine emr-i âlî i‘tâ olunmasına râzı olmağın kethüdâ-yı merkûm Mustafa Ağa’nın ber-minvâl-i muharrer ta‘ahhüdü başmuhâsebeye kayd ve esnâf-ı mezbûr yedlerine tuğrâlı emr-i âlîşân i‘tâ olunmak istid‘âsında oldukları huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 23 min Rebî‘ü’l-âhir sene 1202.
|