İstanbul Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1201-1203 / M. 1786-1787) cilt: 80, sayfa: 143 Hüküm no: 134 Orijinal metin no: [34b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mikayil v. Serkiz’in değirmen hisse ve aletleri satışı sebebiyle es-Seyyid el-Hâc İsmail Çelebi ve Altun’a açtığı davada anlaştıkları
Ma‘rûz
Mübârek rikâb-ı kâm-yâb-ı müstetâba takdîm-i arzuhâl eden Mikayil v. Serkiz nâm zimmî bi’t-terâzî meclis-i şer‘-i enverde zikri âtî değirmene vaz‘-ı yedi mütehakkık olan derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism es-Seyyid el-Hâc İsmail Çelebi b. İbrahim mahzarında Kapan-ı Dakîk dâhilinde Bebeklik karşısında vâki‘ altı horoslu bir bâb uncu değirmeni derûnunda mevcûde beyne’l-hıref gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzımenin nısfı yedinde mülküm iken mezbûr es-Seyyid İsmail Çelebi ve değirmen-i mezkûrda olan nısf hissemi fuzûlî zabt etmekle kasr-ı yedine tenbîh olunmak matlûbumdur deyü da‘vâ eyledikde mezbûr es-Seyyid el-Hâc İsmail Çelebi dahî cevâbında müdde‘î-i mersûm Mikayil zimmî işbu sene-i mübâreke Saferü’l-hayrı’nın yirmi altıncı günü kassâm-ı askerî müderrisîn-i kirâmdan es-Seyyid Fahreddin Efendi huzûrunda ma‘arrü’z-zikr altı horoslu değirmenin iki horosu ve âna merbût gedik ta‘bîr âlât-ı lâzımesi yedimde mülküm iken bundan akdem fevt olan Uncu Hasan Ağa’yı hayâtında hisse-i mezkûremi âhara bey‘a tarafımdan tevkîl eylediğimde ol dahî hisse-i mezkûremi bin altı yüz guruşa âhara bey‘ edip semen-i mezkûru bana kable’l-edâ bin yüz seksen üç senesi fevt olmağla terekesinden taleb ederim deyü müteveffâ-yı mezbûrun veresesi olan zevcesi Hadîce ve kebîre kızı diğer Hadîce Hatunlar ile karındaşları Hüseyin ve Feyzullah ve Ümmügülsüm Hatun taraflarından ben vekilleri olmamla benim muvâcehemde da‘vâ edip lâkin müdde‘î-i mersûm on dokuz seneden mütecâviz müteveffâ-yı mezbûr ile ma‘an Âsitâne-i aliyye’de sâkinler olup da‘vâ mümkün iken da‘vâ etmeyip bilâ özr sükût ve terk-i da‘vâ eylediği mukırr ve mu‘terif olmağla bilâ emr da‘vâsı mesmû‘a olmamışken bâ-tavassut-ı muslıhîn mâlımdan teberru‘an mersûm Mikayil zimmîye on guruş def‘ ve teslîm eylediğimde ol dahî ahz u kabz edip husûs-ı mezkûra ve bi’l-cümle hukûk-ı sâ’ire-i şer‘iyyeye müte‘allika âmme-i da‘vâdan benim ve müvekkilûn-ı mezbûrûnun zimmetlerimizi ibrâ’-i âm ile ibrâ’ ve iskât etmişdir deyü takrîrine mutâbık târih-i mezkûreyi müverrâh kassâm-ı mûmâileyhin hatmiyle mahtûm bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘î ibrâz etdikde mersûm Mikayil zimmî dahî mezbûr es-Seyyid el-Hâc İsmail Çelebi ile verese-i merkûmûnu ber vech-i muharrer ibrâsını ve mazmûn-ı i‘lâm-ı mezkûru ikrâr ve i‘tirâf etmeğin mûcebince müdde‘î-i mersûm Mikayil zimmî da‘vâ-yı mezkûresiyle mezbûr es-Seyyid el-Hâc Çelebi’ye bî-vech-i [35a] mu‘ârazadan ba‘de’l-men‘ derûn-ı arzuhâlde ismi mastûr gâ’ib ani’l-meclis Etmekci Altun zimmîyi dahî cemî‘ hukûk-ı şer‘iyyeden ibrâ eylediğini sadr-ı Rum-ı esbâk merhûm Mehmed Sadık Efendi hatmiyle mahtûm âhar bir kıt‘a rikâb-ı hümâyûna arzuhâl hâmişinde mastûr bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘î nâtık olup lâkin müdde‘î-i mersûm fakîrü’l-hâl olmağla gâ’ib-i mersûm Altun zimmî tarafından şer‘an fuzûlî müdde‘î-i mersûma Etmekci Abram zimmî yirmi beş guruş def‘ ve teslîm eyledikde ol dahî ahz u kabz edip işbu târîh-i i‘lâma gelince cemî‘ hukûk-ı şer‘iyyeye müte‘allika âmme-i da‘vâdan tekrâr mezbûr es-Seyyid el-Hâc İsmail Çelebi ile verese-i mezbûrûnun ve gâ’ib-i mersûm Altun zimmîden her birinin zimmetlerini ibrâ’-i âm ile ba‘de’l-ibrâ ve’l-kabûl mersûm Mikayil zimmî yine meclis-i şer‘de i‘âde-i kelâm edip eğer ba‘de zamânin husûs-ı mezkûru mezbûr es-Seyyid el-Hâc İsmail Çelebi ile verese-i mezbûrûndan derûn-ı arzuhâlde mezkûr bin üç yüz guruşu gâ’ib-i mersûm Altun zimmîden taleb ve da‘vâya tasaddî eder isem Tersâne-i âmire’de küreğe vaz‘ olunmağa râzı oldum deyü eylediği takrîri İstanbul Mahkemesi’nden tescîl ve huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 4 Ş. sene 1202.
|