.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1201-1203 / M. 1786-1787)
cilt: 80, sayfa: 163
Hüküm no: 160
Orijinal metin no: [43a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Dükkan sahiplerinin, kiracıları Bakkal Dimitri, Yorgaki, Vasil ve Yani’nin gediklerine karışmaması sadece kiralara karışması

Ma‘rûz

Arzuhâl eden Bakkâl Dimitri v. Yani ve Yorgaki v. Yani ve Vasil v. Andron ve Yani v. Mihal nâm zimmîler sâdır olan emr-i âlîlerine imtisâlen Harameyn-i Muhteremeyn müfettişi umdetü’l-müderrisîni’l-kirâm es-Seyyid Abdülhalim Efendi dâ‘îleri bi’l-ma‘iyye dâ‘îhânede ma‘kûd meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde bazarbaşı vekîli İbrahim Bölükbaşı ile Ayasofya-i Kebîr Vakfı’nın kâ’immakâm-ı mütevellîsi Dârü’s-sa‘âdetü’ş-şerîfe ağası hazretlerinin büyük yazıcısı Ahmed Efendi tarafından vekîli-i câbî-i vakf Ali Efendi hâzır oldukları hâlde vakf-ı mezkûr musakkafâtından olup İstanbul’da Balkapanı’nda Hân-ı Kebîr karşısında vâki‘ beyne’l-cîrân Nâzır Süleyman ve Hacı Mehmed ve Yedikuleli Dükkânları dimekle ma‘rûf üç bâb bakkâl dükkânı ve anlara merbût ve muttasıl üç bâb mahzenin beş sehm i‘tibârıyla iki sehmine bi’l-icâreteyn mutasarrıf Gazâle el-Hâc Taha b. el-Hâc Mehmed’in kebîr oğlu ve tarafından husûs-ı âtîde vekîl olduğu Hüseyin b. Mustafa ve el-Hâc Abdurrahman b. Mehmed Tahir şehâdetleriyle sâbit olan el-Hâc Abdülkerim Efendi ve sihâm-ı mezbûreden bir sehmine mutasarrıf Feyzullah Beyefendi ve iki sehmine mutasarrıfe hemşîresi Âişe Hânım taraflarından kezâlik vekîl olduğu Ali Efendi b. Mustafa ve Osman Efendi b. Abdurrahman şehâdetleriyle sâbit olan Mehmed Ağa b. Mustafa ile terâfu‘larında mûmâileyhim Gazâl el-Hâc Taha ve Feyzullah Beyefendi ve hemşîresi Âişe Hânım’ın ber-vech-i muharrer bi’l-icâreteyn müşâ‘an ve müştereken mutasarrıflar oldukları sâlifü’z-zikr üç bâb bakkâl dükkânından Yedikuleli Dükkânı dimekle ma‘rûf bir bâb dükkân ve ana merbût ve muttasıl iki bâb mahzenin beher şehr on altı buçuk guruş sekiz pâre kirâ ile bizler müste’cirleri olup derûnunda mevcûde beyne’l-hıref gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmesi dahî başmuhâsebede mukayyed mu‘teber gediklerden olmak üzre yedimizde mülkümüz olup âharın kat‘an alâkası olmayıp ve dükkân ve mahzen-i mezkûrun on altı buçuk guruş sekiz pâre kirâsın beher şehr bilâ nizâ‘ vekîlân-ı mezbûrâna edâ ve teslîm edip bir vecihle bize müdâhale ve mu‘âraza olunmak îcâb etmez iken vekîlân-ı mezbûrân bi-gayr-i vech-i şer‘î bize ve âlât-ı lâzıme-i mezkûremize müdâhale etmek murâd ederler deyü eyledikleri bi’l-cümle takrîr-i meşrûhlarını ba‘de’l-istintâk vekîlân-ı mezbûrân cevâblarında bizim müdâhale ve nizâ‘ımız ancak makbûzumuz olan beher şehr on altı buçuk guruş sekiz pâre kirânın müvekkillerimiz mûmâileyhimin sehimlerine göre alâ vechi’t-ta‘dîl ve’t-tesviye beyinlerinde iktisâm içün olup bizim ve müvekkillerimiz mûmâileyhimin âlât-ı lâzıme-i mezkûrede aslen ve kat‘an alâka ve medhalleri olmayıp bi’l-cümle âlât-ı mezkûre mersûmûn Dimitri ve Yorgaki ve Vasil ve Yani zimmînin kendi malları ve mülkleridir deyü bi’l-vekâle ikrâr ve i‘tirâf eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.

Fî 28 min Şa‘bân sene 1202.