İstanbul Mahkemesi 56 Numaralı Sicil (H. 1201-1203 / M. 1786-1787) cilt: 80, sayfa: 235 Hüküm no: 256 Orijinal metin no: [70a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kazzâz ve bürüncek bükücü esnafının birbirlerinin işlerine karışmalarının engellenmesinin talep edildiği
Ma‘rûz
Arzuhâl eden Kazzâz Esnâfı Kethüdâsı Ömer Ağa ve Yiğitbaşı Mehmed Odabaşı ve ustalarından Refayil ve Badesar ve Kabril ve Avanes ve Artin ve Paskal ve Serkiz ve İstefan ve Bogos ve İsak ve Arslan vesâ’ir ma‘lûmü’l-eşhâs kimesneler sâdır olan emr-i âlîlerine imtisâlen Harameyn-i muhteremeyn müfettişi müderrisîn-i kirâmdan es-Seyyid Abdülhalim Efendi dâ‘îleriyle bi’l-ma‘iyye dâ‘îhânede ma‘kûd meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde derûn-ı arzuhâlde mezkûr bürüncek bükücü esnâfının kethüdâsı el-Hâc Ahmed Ağa ve ustalarından Hüseyin ve Ömer ve Halil ve İbrahim ve Mustafa ve el-Hâc İbrahim ve İsmail ve Molla Mehmed ve Aleksan ve Agya ve Asvador ve Minas ve Kirkor vesâ’ir ma‘lûmü’l-eşhâs kimesneler ile terâfu‘larında bürüncek bükücü esnâfından kudreti olanlar harîri tüccârdan iştirâ ve kendileri çehre edip bize ve ibâdullâha bey‘ ve kudreti olmayanlara dahî biz harîr verip ücretle bize çehre edip biz dahî dükkânlarımızda ibâdullâha bey‘ etmek âdetimiz iken bu esnâda bükücü esnâfı birbirleriyle yek-dil ve yek-cihet olup Vâlide Hânı’nda bir oda istikrâ ve tüccârdan hariri kendiler iştirâ ve çehre edip ibâdullâha bey‘ etmeleriyle zikr olunan odayı terk edip kemâ fi’l-evvel kendilere harîr verip anlar dahî ücret ile bize çehre etsinler deyü da‘vâ bükücü esnâfı dahî işbu yedimizde olan emr-i âlî nâtık olduğu üzere Âsitâne-i aliyye’de yüz on aded Üsküdar’da iki aded Galata’da bir aded ki cem‘an gedik olmak üzere tanzîm olunan yüz on üç aded destgâh yüz dört nefer ustaya mahsûr ve maksûr olup Âsitâne’ye vârid olan harîrin ancak incisini vakt-i hâle göre değer bahâsıyla bez iştirâ ve beynimizde vech-i lâyıkı üzre taksîm ve incisini çehre büküp çehreye sâlih olmayanı kenârlık ipek olmak üzere bize mahsûs kenârlık Sakız ve Tekfurdağı penbe ipliği ve Tire ipliği ile ma‘an dükkânlarımızda ibâdullâha bey‘-i kazzâz ve cânib-i âhardan müdâhale olunmaya ve ayakda ve kıbtî karılarıyla mahallât aralarında çehre bey‘ olunmaya ve esnâfımız kazzâzlardan harîr alıp ücret ile çehre bükmeye ve ustalarımız mültehî olup matrûş olmaya deyü nizâmımız meşrûta ve düstûrü’l-amel olmak içün başmuhasebeye kayd birle yedimize fermân-ı âlî i‘tâ olunmuşiken esnâfımızdan ba‘zıları hilâf-ı emr-i âlî ve muğâyir-i nizâm hareket ettiklerine binâ’en târîh-i i‘lâmdan altmış sekiz gün mukaddem te’kîden li’n-nizâm esnâf-ı sâ’ire misillü lonca mahalli olmak üzere biz dahî Vâlide Hânı’nda bir bâb oda istikrâ ve ba‘de’l-yevm tüccârdan iştirâ eylediğimiz harîr oda-i mezkûrede vech-i lâyıkı üzre taksîm ve kudreti olmayan ustalarımız zî-kudret olanlardan harîr alıp ücret ile çehre edip hufyeten kazzâz zümresinden harîr almayalar ve çehrelerimiz tâmü’l-vezn ve a‘lâ olup ibâdullâha istirâhât edeler ve her usta çehresini kendi dükkânında bey‘ edip bi’l-iktizâ bey‘ olunmayıp kalır ise oda-i mezkûra getirip zî-kudret olan ustaya verip akçesini alıp ustalarımız zahmet çekmeyeler deyü bir bâb oda istikrâsına kıbel-i şer‘den me’zûn olduğumuzu müş‘ir yedimize i‘ta olunan işbu i‘lâmın bâlâsı mûcebince amel oluna sahh-ı âlî ile tevşîh olunmuşdur deyü bir kıt‘a fermân-ı âlî ve bir kıt‘a i‘lâm-ı şer‘î ibrâzıyla def‘-i husûmet edip kazzâz esnâfının yedlerinde aslen senedâtları olmayıp nizâ‘ları nizâ‘ lafzı olduğundan mâ‘adâ benim işimi işle ve metâ‘ını bana bey‘ eyle ve oda istikrâ etme deyü merkûmlara eyledikleri cebr dahî meşrû‘a olmamağın mûcebince kazzâz esnâfı husûs-ı mezkûra müte‘allika bî-vech mu‘ârazadan ba‘de’l-men‘ bükücü esnâfı fîmâ ba‘d [70b] kazzâz esnâfının husûs-ı mezkûra müte‘allika kendilere müdâhale etmemeleriçün yedlerine kıbel-i şer‘den i‘tâ olunan işbu i‘lâmları başmuhâsebeye kayd ve yedlerine müceddeden fermân-ı âlî inâyet ve ihsân buyurulmak ricâsında oldukları huzûr-ı âlîlerine i‘lam olundu.
Fî 27 min Zilhicce sene 1202.
|