İstanbul Mahkemesi 78 Numaralı Sicil (H. 1216-1217 / M. 1801-1803) cilt: 82, sayfa: 137 Hüküm no: 110 Orijinal metin no: [14b-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Nefise bt. Abdullah ile Mustafa Ağa b. İsmail’in bir birlerinin zimmetini ibra ettikleri
Ma‘rûz
Sâhibe-i arzuhâl Nefise bt. Abdullah nâm Hatun tarafından husûs-ı âtî’l-beyânda vekîl olduğu zâtını ârifân Hüseyin b. el-Hâc İbrahim ve Haseki Mustafa b. Hüseyin şehâdetleriyle sâbit olan es-Seyyid Mustafa Ağa b. es-Seyyid Ahmed meclis-i şer‘-i münîrde üvey babası arzuhâlde mezkûrü’l-ism Mustafa Ağa b. el-Hâc İsmail mahzarında müvekkilem mezbûre bin iki yüz on iki senesi Rebî‘ülevveli gurresinde malından âhara bey‘ ve kendiye akar iştirâ etmek üzere üç bin guruş kıymetli bir yakut hâtem ve bin iki yüz guruş kıtmetli bir basma altın sa‘at ma‘a altın köstek ve habbe? ve dört yüz guruş kıymetli bir altın ud kutusu ve yüz yirmi guruş kıymetli bir hoş-âb kâsesi ve iki yüz guruş kıymetli bir kokonos burnu sineklik kabzası ile ikisi bir yerde doksan bir aded fındık altını verip ol dahi ahz u kabz edip eşyâ-i mezkûreyi bey‘ ve akar alıvermemekle kıymet-i mezkûreleriyle müvekkilem mezbûrenin mütevelliyesi olduğu Süleyman Paşa vakfından mahlûl olan menzil âhara îcâr olundukda mu‘accelesi olan dört yüz otuz guruşu mezbûr Mustafa Ağa bi’l-vekâle kabz ve üç yüz guruşu müvekkileme teslîm ve yüz otuz guruşu yedinde kalmağla zikr olunan eşyâ-i muharrer-e mevcûde ise a‘yânını müstehlike ise ba‘de’s-sübût kıymet-i mezkûreleriyle zikr olunan altınlar ve meblağ-ı bâkī-i mezkûr yüz otuz guruşu merkūm Mustafa Ağa’dan bi’l-vekâle taleb ederim deyü da‘vâ ol dahi cevâbında zikr olunan yakut hatem yedinde mevcûd olduğunu ikrâr ve zikr olunan basma altın sa‘at ma‘a köstek ve habbeyi beş yüz guruşa ve ud kutusunu iki yüz guruşa ve sineklik kabzasını elli guruşa müvekkile-i mezbûrenin izniyle âhara bey‘ ve semenleri olan cem‘an yedi yüz elli guruşu ile meblağ-ı mezkûr yüz otuz guruşu dahi tamamen müvekkile-i mezbûre Nefise Hatun’a edâ ve teslîm etmişdim deyü ba‘de’d-def‘ ve’l-inkâr dâfi‘-i mezbûr def‘-i mezkûrunu isbâta kādir olmayıp tahlîfe tâlib oldukda kıbel-i şer‘den mürsel kâtib-i sâni Merhabâzâde Mahmud Efendi İstanbul’da Mahmudpaşa Mahallesi’nde müvekkile-i mezbûrenin sâkine olduğu menziline varıp cerîdede mazbûtü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i kavîm ettikde beylerine muslihûn tavassut edip vekîl-i mezbûr tasaddî eylediği sineklik kabzası ve altın ud kutusu ve hoş-âb kâsesi ve doksan bir aded fındık altınları ve meblağ-ı bâkī-i mezkûr yüz otuz guruş mütâlebesinden meccânen bi’l-vekâle fâriğ olduğunda mezbûr Mustafa Ağa dahi yedinde mevcûd olan yakut hatemi vekîl-i mezbûra teslîm ve basma altın sa‘at ma‘a kösteği târih-i i‘lâmdan otuz bir gün tamamına değin teslîme ta‘ahhüd etmekle zikr olunan altın sa‘atden mâ‘adâ ziyâde müdde‘âsına ve işbu târih-i i‘lâma gelince beynlerinde cereyân eden ahz u i‘tâya müte‘allika tarefeynden her biri âharın zimmetini bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ibrâ ve iskāt ve her biri âharın ibrâsını âsaleten ve vekâleten kabûl eylediklerini kâtib-i mezbûr dâ‘îleri mahallinde ba‘de’t-tahrîr ve meclis-i şer‘a gelip tarefeyn muvâcehesinde alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîri ba‘de’t-tenfîz İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî-20 min-Şevvâl sene 1216
|