İstanbul Mahkemesi 78 Numaralı Sicil (H. 1216-1217 / M. 1801-1803) cilt: 82, sayfa: 308 Hüküm no: 344 Orijinal metin no: [48a-4] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ekmekçi Sefer b. İsmail ve ortağı Gül Mustafa b. Süleyman’ın, Zafiri v. Yorgi’nin vârislerine 6000 guruş ödemeleri gerektiği
6000 guruş i‘lâmı
Ma‘rûz
İslâmbol’da Yeni mahallede mütemekkin iken bundan akdem hâlik olan kasab Zafiri v. Yorgi zimmînin verâseti sulbî kebîr oğulları Zafiri ve Manol ve sulbiye-i kebîre kızı Anaştaşya Nasrâniyeye inhisârı tahakkukundan sonra mersûm Manol zimmî asâleten ve mersûm Zafiri zimmî dahi kendiden asâleten ve kız karındaşı mersûme Anaştaşya Nasrâniye tarafından dahi husûs-ı âti’l-beyânda vekîl olduğu şahsını ârifân uncular kethüdâsı es-Seyyid Mustafa Ağa b. el-Hâc Mehmed Emin ve Molla Mehmed b. Abdullah şehâdetleriyle sâbit olmağla vekâleten meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde Ekmekçi Sefer b. İsmail ve şerîki Gül Mustafa b. Süleyman mahzarlarında merkūmân Sefer ve Gül Mustafa ve şerîkleri gāibân ani’l-meclis Muslı Alemdâr ve Radic oğlu Papa zimmîden her biri âharın zimmetine lâzım gelen mikdâra kefîl ve zâmin olmak üzere babamız hâlik-i mesfûr Zaferi zimmîden hayatında altı bin guruş iktirâz [48b] ve kabz ve umûrlarına sarfla ba‘de’l-istihlâk meblağ-ı mezbûr altı bin guruş zimmetlerinde asâleten ve kefâleten ve sahîhan deynleri olduğunu her biri bin iki yüz on dört senesi Zilhicceti’ş-şerîfesinin gurresi günü kat‘an ikrâr ve deyn-i mezkûrları mukābelesinde Yedikule kapısı hâricinde kâin altı horoslu bir bâb değirmen derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik tâ‘bir olunur yirmi dört re’s bârgir vesâir âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmelerin on dört re’s bârgir vesâir âlât-ı ma‘lûmelerini bi-tarîkı’l-istiğlâl mülkleri olmak üzere babamız mersûma hayatında bey‘ ve vech-i lâyıkı üzere teslîm eylediklerinden sonra târih-i mezbûr ile muvarrah bir kıt‘a deyn temessükü yedine i‘tâ ol dahi ber-vech-i muharerr iştirâ ve kabz edip ol vechile babamız mersûm Zafiri zimmînin mersûmûn zimmetlerinde alacağı olan meblağ-ı mezkûr altı bin guruşu kable’l-ahz hâlik ve meblağ-ı mezbûr bizimle karındaşımız müvekkile-i mersûmeye mevrûs oldukdan sonra biz meblağ-ı mezbûrun üç yüz altmış guruşunu mersûmûna bi’l-verâse istîfâ ve bâkīsi olan beş bin altı yüz kırk guruş zimmetlerinde olmağla bi’l-asâle ve bi’l-vekâle hâlâ taleb ederiz deyü takrîrlerine mutâbık bir kıt‘a temessük ibrâzıyla ba‘de’d-da‘vâ ve’l-istintak onlar dahi cevâblarında babamız hâlik-i mesfûrdan hayatında ancak beş bin iki yüz elli guruş iktirâz ve kabzlarını ve âlât-ı muharrere-i mezbûreden on dört re’s bârgir hisselerini mukābelesinde beylerini ve temessük-ı mezkûru her biri ikrâr lâkin mâ‘adâ yedi yüz elli guruş husûsunda kâziben ikrâr eylediğimizden gayri deyn-i mezkûrumuzdan babanız hâlik-i mersûma hayatında üç bin yedi yüz on iki guruş dahi ceste ceste edâ etmişdik deyü ol mikdârda eyledikleri def‘lerini biz inkâr edip ol vechile beynimizde ba‘de vukū‘ı’l-münâza‘a bâ-tavassut-ı muslihîn biz ber-vech-i muharrer tasaddî eylediğimiz da‘vâ-yı mezkûremizden merkūm Sefer ve Gül Mustafa ile kat‘an li’n-nizâ‘ beş bin guruş üzerine bi’l-asâle ve bi’l-vekâle ve bi’l-verâse ba‘de akdi’l-musâlahati ve’l-kabûl bedel-i sulh-ı merkūmdan mâ‘adâ ziyâde müdde‘âmıza ve âhar bir kıt‘a temessük ile iddi‘â eylediğimiz yüz on guruşa ve âlât-ı mezkûre îcâresinden beş ay müddetde zimmetlerinde müctemî‘ olan üç yüz guruşa ve işbu târih-i i‘lâma gelince beynimizde cereyân eden sâir ma‘lûm ve mechûl hukūk-ı şer‘iyyeye müte‘allika âmme-i de‘âvî ve mütâlebât ve kâffe-i eymân ve muhâsamâtdan biz bi’l-verâse ve bi’l-vekâle merkūmân Sefer ve Gül Mustafa ve gāibân-ı mezbûrân Muslı Alemdâr ve Papa zimmîden her birinin zimmetlerini ibrâ-yı âm ile ibrâ ve iskāt eylediğimizde merkūmân Sefer ve Gül Mustafa dahi ber-vech-i muharrer iddi‘â eyledikleri teslîm müdde‘âlarına ve ribâ-yı müstehlikeye ve kezâlik işbu târih-i i‘lâma gelince sâir hukūk-ı şer‘iyyeye müte‘allika âmme-i de‘âvî ve kâffe-i mütâlebâtdan bizim ile müvekkil-i mersûme Anaştaşya Nasrâniyenin zimmetlerimizi ibrâ-yı âmm-ı sahîh-i şer‘î ile ibrâ ve iskāt ve tarefeynden her birimiz ber-vech-i muharrer âharın âsaleten ve vekâleten ve verâseten ibrâsını kabûl ibrâdan müstesnâ bedel-i sulh-i merkūm beş bin guruşu işbu târih-i i‘lâmdan beher şehr hitâmında bize ellişer guruş vermekle târih-i mezbûrdan yüz ay tamamında tamamen bize edâ etmek üzere hallerine merhameten rızâmızla bâ-istimhâl merkūmân Gül Mustafa ve Sefer’den her birini imhâl ve tehîr eylediğimizde onlar dahi ber-vech-i muharrer edâya ta‘ahhüd eylediler deyü mukırrân-ı merkūmânın ikrâr u i‘tirâflarını merkūmân Sefer ve Gül Mustafa’dan her biri ba‘de’t-tasdîk merkūmân Gül Mustafa ve Sefer’den her biri yine meclis-i şer‘de mersûm Zafiri zimmî muvâcehesnde iâde-i kelâm edip bedel-i sulhden zimmetimizde deynimiz olup edâya ber-vech-i muharrer ta‘ahhüd eylediğimiz beş bin guruşu müddet-i mezbûre hulûlünde tamamen edâ edemez isek merkūm Sefer ben âlât-ı mezkûreden mâlik olduğum dört bârgir hissemi merkūm Gül Mustafa ben dahi âlât-ı mezkûreden mâlik olduğum sekiz re’s bârgir hissemi lede’l-müzâyede semen-i misliyle âhara bey‘ ve semenini ba‘de’l-kabz semen-i merkūmdan deyn-i mezkûrumuzdan bâkī kalır ise ol mikdârını edâya ve fazla kalır ise bize teslîme ve bunlar mütevakkıf olduğu umûrun küllîsine tarafımızdan mersûm Zafiri zimmîyi “Küllemâ azaltüke fe-ente vekîli” mazmûnu üzere azl ve in‘izâlden masûne ve akd-i rehinde meşrûta vekâlet-i devriyye ile vekîl ve nâib-i menâb nasb ve ta‘yîn eylediğimizde ol dahi vekâlet-i merkūmeyi kabûl ve merasimini edâya ta‘ahhüd ve iltizâm eyledi deyü takrîrlerini mersûm Zafiri zimmî tasdîk edip bu vechile kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri tescîl ve huzûr-ı âlîlerine İslambol Mahkemesi’nden i‘lâm olundu.
Fî-23 min-S sene 1217
|