İstanbul Mahkemesi 78 Numaralı Sicil (H. 1216-1217 / M. 1801-1803) cilt: 82, sayfa: 329 Hüküm no: 372 Orijinal metin no: [52b-4] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İstanbul ağası iskelesi kayıkçıları esnafının ilamı
Kayıkçı esnâfına dâir i‘lâm
Ma‘rûz
Sâdır olan fermân-ı âlîşâna imtisâlen işbu takrîr ve diğer takrîr mütâla‘a ve Bahçekapısı iskelesi kayıkçıları yedlerinde olan i‘lâma nazar olundukda Bahçekapısı hâricinde vâki‘ kayıkhâne ittisâlinde kaldırım başı tâ‘bir olunur iskele ucunda mevcûd kazığa varınca tulumba iskelesi ve mahâll-i mezbûrdan selhhâne önüne varınca İstanbul ağası iskelesi tâ‘bir olunur sâlifü’z-zikr İstanbul ağası iskelesi kayıkçıları [53a] mine’l-kadîm İstanbul ağası şâdîleriyle hasbe’l-iktizâ ücret-i ma‘lûme ile kayık veregeldikleri ve mârrü’l-beyân tulumba iskelesi kayıkçıları sadrâzam ve bedr-i efham hazretlerinin biniş vukū‘unda iktizâsına göre ve deniz aşırı leylen ve nehâren harîk vukū‘unda tulumbacı neferâtına kayık ve senevî doksan beş guruş tersâne-i âmireye gedik bahâ veregeldikleri müstebân ve ötedenberü bu vechile olageldiği dahi bi’l-ihbâr mütehakkık oldukdan sonra sâlifü’z-zikr İstanbul ağası iskelesinin kayıkçılar kethüdâsı Osman Ağa ve kayıkçılardan es-Seyyid İbrahim ve es-Seyyid Ali ve Ali Alemdâr ve Ali ve Hüseyin ve Osman vesâirleri meclis-i şer‘-i enverde zikr olunan tulumbacı iskelesinin dahi kethüdâsı es-Seyyid Ahmed Ağa ve kayıkçılardan Süleyman ve Uzun Mehmed ve Mehmed Emin ve Mustafa ve Uzun Hüseyin ve Veliyüddin ve Bostanî Hasan vesâirleri mahzarlarında biz İstanbul ağası iskelesi kayıkçıları olup ötedenberü İstanbul ağası şâdilerine lede’l-iktizâ ücret-i ma‘lûme ile kayık verip lâkin bu esnâda kadîmü’l-eyyâmdan beri veregeldiğimiz kayıkdan ziyâde bilâ-ücret beher yevm beş on kayık dahi şâdiler bizlerden ahz edip bir vechile kudretimiz olmağla tulumba iskelesi civârımızda olduğuna binâen fîmâ ba‘d iki iskele bir olup bizimle ma‘an şâdîlere kayık vermek üzere tulumba iskelesi kayıkçıları merkūmûna tenbîh olunmak murâdımızdır demeleri şer‘an ve kānûnen mu‘teber olmadığından mâ‘adâ kadîme dahi mugāyir olmağla kelâmlarına iltifât olunmadığı İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî-5 Ra sene [1]217
|