.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 78 Numaralı Sicil (H. 1216-1217 / M. 1801-1803)
cilt: 82, sayfa: 394
Hüküm no: 461
Orijinal metin no: [66b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İstanbul’daki keresteci esnafının nizamı

Keresteci esnâfına dâir i‘lâm

Ma‘rûz

Mübârek rikāb-ı kamer-tâb-ı hüsrevâniye arzuhâl takdîm eden Âsitâne-i aliyyede vâki‘ keresteci esnâfının Rum tâifesinden Davudpaşa iskelesinde Simyon ve Odun kapısında Yavan ve Ayazma kapısında Yordan ve yine Odunkapısında Yasef ve yine Odun kapısında Sava ve Galata’da Nikola ve Simyon ve diğer Sava ve Anaştaş ve Ayazmakapısında Kozma ve Balat’da Nikola veTophane’de Abraham ve Acı Yani ve Galata’da Kiryano ve Anaştaş ve Odun kapısında Papazoğlu Abraham ve Seohari v. Yavan ve Marat v. Paskal ve Hasköy’de Sefer v. Abraham vesâir mazbûtü’l-esâmî zimmîlerden her biri Çarşamba günü arz odasında huzûr-ı âsafânelerinde ma‘kūd meclis-i şer‘-i enverde esnâf-ı mezkûrenin bâ-berât-ı âlî kethüdâları derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism Mehmed Emin Ağa b. Veliyüddin ve Yiğitbaşı es-Seyyid Mehmed Ağa ve Yazıcı İbrahim b. el-Hâc Hüseyin nâm kimesneler ile Keresteci Küncüoğlu Karabet muvâcehelerinde her biri takrîr-i kelâm edip mezbûr Mehmed Emin Ağa dört sene müddetden beri kethüdâmız olmağla esnâf-ı mezkûrenin umûrunu rü’yet edegelip lâkin bu esnâda kethüdâmız merkūm merkūmûn Yiğitbaşı es-Seyyid Mehmed ve Yazıcı İbrahim ve Karabet ile ittifâk ve ittihâd edip Âsitâne-i aliyyeye vürûd eden ecnâs keresteyi kendileri ahz u istedikleri bahâ ile bizlere tevzî‘ eylediklerinden mâ‘adâ bizden her birimizi hilâf-ı şer‘-i şerîf ve mugāyir-i nizâm-ı kadîmimiz tecrîm ve cânib-i mîrîye iktizâ eden keresteyi ancak bizden mübâya‘a ve ol vechile tağrîm edip perîşan olmamıza bâdi olduğuna binâen Rum tâifesi üzerine müstakillen bir kethüdâ nasb ve ta‘yîn buyrulmak murâdımdır deyü işbu arzuhâlleriyle istid‘â ve kethüdâ-yı merkūm ile merkūmûndan iştikâ ettiklerinde re’y-i âsafâneleri üzere ne vechile tecrîm olundukları ferden ferden arz odasında istintak olundukda Rum tâifesi mesfûrûndan mersûm Anaştaş v. Kozma kethüdâ-yı merkūm babam hâlik oldukda nısf gediği üzerime tahrîr etmek için harc-ı temellük nâmıyla bi-gayr-ı hakkın mâlımdan yüz guruşumu ahz eyledi deyip ve mesfûr Sefer v. Abram dahi dört ay mukaddem nısf keresteci dükkânı iştirâ eylediğimde kethüdâ-yı merkūm üzerime tahrîr için kırk guruş ve ustalık nâmıyla otuz beş guruş ki cem‘an yetmiş beş guruşumu bi-gayr-ı hakkın ahz eyledi deyip ve mersûm Nikola v. Begond ben dahi târih-i i‘lâmdan iki sene mukaddem kendime bir kimesneyi şerîk eylediğimde kethüdâ-yı merkūm mu‘tâd olan yirmi guruşdan ziyâde seksen guruşumu ahz eyledi deyip ve mesfûr Acı Yani dahi târih-i i‘lâmdan dört ay mukaddem yiğitbaşı merkūm bir maddeye şâhid olmağla vech-i şer‘î üzere edâ-yı şehâdet eylediğinde ücret nâmıyla kırk guruşumu aldı deyip ve mersûm Abram v. Marat târih-i i‘lâmdan iki sene mukaddem ben dahi gedik âlâtımı istiğlâlen bir kimesneye bey‘ eylediğimde harc-ı temessük nâmıyla yiğitbaşı merkūm kırk guruşumu bi-gayr-ı hakkın ahz eyledi deyip ve mesfûr Acı Yani v. Simyon dört buçuk sene mukaddem kayın atam hâlik oldukda icmâl defteri yiğitbaşı merkūmun yedinde olmağla bana teslîm için yüz guruşumu ve hâlik-i mersûmun veresesi nısf gedik âlâtını bana bey‘ etmeleriyle harc-ı temessük nâmıyla yüz kırk guruşumu ki cem‘an iki yüz kırk guruşumu yiğitbaşı merkūm bi-gayr-ı hakkın ahz eyledi deyip ve mersûm Seohari v. Yavan dahi iki buçuk ay mukaddem sen yolsuz oldun dükkânını sedd u bend ederim deyü Yazıcı merkūm bi-gayr-ı hakkın yüz guruşumu aldı deyip ve mesfûr Kiryako v. Kosta sekiz ay mukaddem kayın atam Kosti hayatında nısf gediğini bana bey‘ ettikde üzerime tahrîr için yüz elli guruşumu ve dükkânda olan keresteyi ta‘dâd için otuz altı guruş ki cem‘an yüz seksen altı guruşumu Yazıcı merkūm bi-gayr-ı hakkın ahz eyledi deyip ve mesfûr Davudpaşalı Simyon v. Yoseb dahi iki sene mukaddem sen ibâdullâha rahîs bahâ ile kereste bey‘ edermişsin deyü mersûm Küncüoğlu Karabet kırk guruşumu ahz eyledi deyip ve beher sene Tersâne-i Âmire’ye kürek baha veregeldiğimiz yüz elli guruş olmağla beş seneden beri Rum tâifesinden ziyâde bin on dört guruş ve kethüdâ-yı merkūm lonca odası binâ edip mesârif nâmıyla bin iki yüz guruş ve mîrîden esnâfımıza bir buçuk sene mukaddem beher adedi onar guruşa mübâya‘a olunan kereste semeninden ziyâde altı yüz guruş ki cem‘an iki bin sekiz yüz on dört guruş Rum tâifesine lede’t-tevzî‘ kethüdâ-yı merkūm bi-gayr-ı hakkın ahz eyledi dediklerinde kethüdâ-yı merkūm ve mezbûrûn Yiğitbaşı es-Seyyid Mehmed ve Yazıcı İbrahim ve Karabet zimmîden her biri istintak olundukda külliyen inkâr edip ve müdde‘ûn-ı mersûmûndan her biri ber-vech-i muharrer müdde‘âlarını bir vechile isbât edemediklerinden mâ‘adâ keresteci esnâfının müsin ve ihtiyâr Müslimlerinden Ahmed Ağa ve Mustafa Ağa ve diğer Molla Mustafa ve Molla Halil ve Osman ve Mustafa ve Emin ve Seyyid Osman ve Hacı İbrahim ve İsmail ve diğer Ahmed ve es-Seyyid İsmail ve Molla Ali ve diğer Hâfız Ali ve Süleyman ve Salih ve Molla Hüseyin ve Ali Efendi ve Ermeni tâifesinden Mikayil ve Serkiz ve Manas ve Agob ve Sahak ve diğer Manas ve Toros ve Gülâbîoğlu Agob ve Karabet ve diğer Karabet ve âhar Karabet ve Avakim ve Haron [67a] oğlu Karabet ve Begond Kalfa ve Estefan ve Mardros ve Artin ve Kiragos ve Ohan ve Artin ve Zakar ve Agob ve Marat ve Kirkor ve Karabet ve Bedros ve Kasber ve Senan ve Parsih ve Şehbaz ve Gülâbioğlu Ağası ve Asador ve Kapril ve Avanes ve Markar ve Küçük Agob ve Oseb ve Kerlec ve Acı Agob ve Begos ve Bedros ve Agob ve Karabet ve Serupa ve Asayil vesâir mazbûtü’l-esâmî kimesnelerden her biri kethüdâ-yı merkūm Mehmed Emin Ağa mu‘temed ve emin ve dâimâ bizleri sıyânet ve fukarâmızı himâyet üzere olup ol vechile cümlemiz kendiden hoşnûd ve râzılar olmağla merkūmûnun ber-vech-i muharrer iştikâları hilâf-ı vâki‘ ve müstakillen kethüdâ istid‘âları kadîme mugāyir ve beynimizde nizâ‘ ve mücâdeleye bâ‘isdir deyü her biri bi’l-muvâcehe kethüdâ-yı merkūmun hüsn-i hâlini arz odasında huzûr-ı âsafânelerinde ihbâr etmeleriyle mûcebiyle merkūmûnun bilâ-beyyine kavl-i mücerrediyle olan da‘vâlarına ve hilâf-ı vâki‘ iştikâlarına iltifât olunmamağla bî-vech mu‘ârazaları ba‘de’l-men‘ fîmâ ba‘d kethüdâ-yı merkūm Âsitâne-i aliyyeye vürûd eden keresteyi râyicinden ziyâdeten tevzî‘ etmeyip ve ziyâdeye bey‘ ettirmemek ve esnâf-ı mezbûreden birbirine nefsâniyet edip âharı ısrâr ve tecrîm kasdında olanları men‘ etmek ve dâimâ esnâf-ı mezkûreyi sıyânet ve fukarâsını himâyet etmek ve kadîmden olageldiği vech üzere rüsûmât ve avâidine kanâ‘at edip ziyâde talebiyle esnâf-ı mezbûreyi rencîde etmemek üzere lisânen sâdır olan fermân-ı âlîleri kethüdâ-yı merkūma tefhîm-birle esnâf-ı merkūme kethüdâlığında ibkā olunduğu İslâmbol Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.

Fî-8 min C sene [1]217