İstanbul Mahkemesi 78 Numaralı Sicil (H. 1216-1217 / M. 1801-1803) cilt: 82, sayfa: 407 Hüküm no: 476 Orijinal metin no: [69a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kirkor v. Bedros’un İstanbul Aynacılar başındaki bezzaz dükkânından çıkarılmaması gerektiği
Âyineciler bâşında bezzâz dükkânında ihrâc olunmayıp ke’l-evvel ibkā
Ma‘rûz
Ashâb-ı arzuhâl hâcegân-ı dîvân-ı hümâyûndan Numan Efendi ve Ârif Efendi ve Mehmed Tahir Efendi ebnâ-yı el-Hâc İsmail Efendi ve Zeliha Hanım bt. Mehmed Emin Efendi ve mezbûre Zeliha Hanım’ın er karındaşı sagīr Abdullah’ın babası ve velîsi mezbûr Mehmed Emin Efendi taraflarından husûs-ı âtîde vekîlleri olduğu zât-ı mezbûreyi ârifân Süleyman Ağa b. Abdullah ve Halil Ağa b. Hasan şehâdetleriyle sâbit olan İmâm Hâfız Hüseyin Efendi b. el-Hâc Hasan nâm kimesne meclis-i şer‘-i enverde derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism Kirkor v. Bedros nâm zimmî muvâcehesinde müvekkilûn-ı mûmâ-ileyhimânın bi’l-îcâreteyn ale’l-iştirâk mutasarrıflar olup İstanbul’da çarşı içinde âyîneciler başında vâki‘ Acıçeşme üzerinde köşebaşında kâin bir bâb bezzâz dükkânında mersûm Kirkor zimmî müvekkilûn-ı mûmâ-ileyhinin müşâhereten müstecirleri olmağla müvekkilûn-ı mûmâ-ileyhim târih-i i‘lâm-ı şehri gāyetinde fesh-i îcâr etmemle dükkân-ı mezbûru şehr-i mezbûr gāyetinde ba‘de’t-tahliyye müvekkilûn-ı mûmâ-ileyhime teslîme mersûm Kirkor zimmîye tenbîh olunmak murâdımdır deyü bi’l-vekâle da‘vâ ettikde mersûm Kirkor zimmî cevâbında dükkân-ı mezbûrda ber-minvâl-i muharrer müşâhereten müstecir olduğunu ikrâr lâkin dükkân-ı mezbûr derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik tâ‘bir olunur eşyâ-i ma‘lûme yedimde şirâen mülküm olup ve gedik nizâmı husûsu esnâf-ı şettâ beynlerinde mu‘teber <> ve müte‘ârif olduğu gibi alacacı esnâfı beynlerinde mu‘teber olup hatta esnâf-ı mezkûre yedlerinde olan işbu emr-i celîlü’ş-şânda zikr ve beyân olunduğu üzere yetmiş bir aded bezzâz dükkânları derûnlarında mevcûde eşyâ-i ma‘lûmeler bezzâz ustaları yedlerinde gediği olup ve esnâf-ı mezkûra mahsûs olan dekâkîn ashâbı olan kimesneler ve dekâkîn ve odalarının kirâlarını bilâ-rencîde edâ ettikçe emr-i âlîşâna mugāyir kirâlarını ziyâde etmek için birer bahâne ile gedik ashâbını ihrâc teklîfiyle rencîde ve remîde etmeyip ve âhar esnâf iskân olunmamak ve nizâm-ı mezkûr düstûrü’l-amel olmak için mufassalan fermân-ı âlîşân sâdır olmağın benim ber-vech-i muharrer sâkin olduğum dükkân-ı mezkûr emr-i âlîşânda mastûr ve mu‘teber gedikli dükkânlarından ve gediği dahi mülk-i müşterâm olmağla hakīkat-i hâl erbâb-ı vukūfdan istihbâr olunsun deyü mazmûnu takrîr-i meşrûha mutâbık bir kıt‘a fermân-ı âlîşân ibrâz ettikde vekîl-i merkūm dahi mazmûn-ı fermân-ı âlîşânı tasdîk lâkin dükkân-ı mezkûr fermân-ı alişânda mastûr gedikli dükkânlardan olduğu ma‘lûmum değildir dedikde fi’l-hakīka dükkân-ı mezbûr ber-vech-i muharrer fermân-ı âlîde mastûr ve mu‘teber gedikli dükkânlardan olduğu vukūf-ı tammı olan bezzâz esnâfının kethüdâları es-Seyyid Mehmed Sâdık Efendi ve esnâf-ı mezbûreden el-Hâc Hüseyin Efendi ve Mehmed Emin ve İsmail ve es-Seyyid İsmail ve Ali ve Hasan Efendi ve es-Seyyid Mehmed ve re‘âyâdan Takfur ve küçük oğlu Delot ve küçük oğlu Andon ve Sahak ve Kirkor ve Peştemâlci Sahak ve Üsküdarlı Estefan ve Bedros ve Hermez ve Kirkor ve Haçador ve Vasil ve Dimitri zimmîlerden her biri bi’l-muvâcehe ihbâr etmeleriyle dükkân-ı merkūm fermân-ı âlîşânda münderic kadîmî mu‘teber gedikli dükkânlardan olduğu zâhir olmağın emr-i âlîşânın mazmûnu üzere mersûm Kirkor zimmî kadîm kirâsını dükkân-ı mezbûrun bi’l-îcâreteyn mutasarrıfları müvekkilûn-ı mûmâ-ileyhime edâ eyledikçe mugāyir-i emr-i âlî mesfûr Kirkor zimmînin ihrâcına tasaddî olunmamak iktizâ eylediği vekîl-i merkūma tefhîm olunduğu İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî-29 min C sene [1]217
|