.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 78 Numaralı Sicil (H. 1216-1217 / M. 1801-1803)
cilt: 82, sayfa: 429
Hüküm no: 500
Orijinal metin no: [73a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İstanbul’daki ipek esnafı nizamı

Sandalcı esnâfı vesâir mülhak olan esnâfa mahsûs ipek nizâmına dâir fermân istid‘âsı i‘lâmı

Ma‘rûz

Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen Âsitâne’de vâki‘ ashâb-ı arzuhâl sandalcı esnâfının kethüdâsı es-Seyyid Hâfız Mehmed Emin ve kethüdâ vekîli es-Seyyid Salih Çelebi ve yiğitbaşısı es-Seyyid Mehmed Said ve ustalarından es-Seyyid el-Hâc Said ve es-Seyyid Abdullah ve Mehmed Emin ve el-Hâc Sâdık ve es-Seyyid el-Hâc Mehmed ve İsmail Usta ve es-Seyyid İbrahim ve diğer Mehmed Emin nâm kimesneler ile zimmî ustalarından işçibaşı Zaharya ve Kigork ve Sahak ve Aslan ve Anderya ve Filibos ve İstavri ve Abdala ve Lazari ve Anton vesâirleri meclis-i şer‘-i şerîf-i münîrde hâlâ gümrük-i kebîr emini ser-bevvâbîn-i dergâh-ı âlî İzzetlü Hasan Ağa ve mîzan-ı harîr mukāta‘ası emini es-Seyyid Süleyman Efendi ve gümrük hammâlânı kethüdâsı İbrahim ve neferâtından es-Seyyid Mehmed ve Himmet oğlu Halil ve Abdullah oğlu Ali ve Kürd oğlu İsmail vesâirleriyle sandalcı esnâfına mülhak kemhacı ve kuşakçı ve pûşeci esnâfından mazbûtü’l-esâmî cemm-i gafîr kimesneler hâzır oldukları hâlde meşdûd tâ‘bir olunur anca harîr bey‘ eden tüccârdan el-Hâc Mehmed Emin ve sandal bezzâzistânı kethüdâsı vekîli es-Seyyid Hâfız İbrahim ve el-Hâc Mehmed ve es-Seyyid Mehmed Said ve es-Seyyid el-Hâc Halil ve el-Hâc Mustafa ve Hâfız Mehmed Emin ve Hüseyin vesâirleri muvâcehelerinde Âsitâne-i aliyye sekenesi ibâdullâhın havâyic-i zarûriyyelerinden İstanbul şâlîsi ve gezî ve kemha ve sandal ve kuşak ve pûşî i‘mâli için muktezî olan meşdûd tâ‘bir olunur ince harîr ez-kadîm Bursa ve Mihalic ve Kirmasti ve İnegöl ve Yenişehir-i Bursa ve Bilecik ve Söğüd ve Pazarköyü ve Gemlik ve sâir ol havâlîde olan mahallere tüccâr tâifesinden Halebli ve Şamlı ve müste’men tâifesi bi’n-nefs kendileri ve gerek taraflarından ib‘âs eyledikleri kimesnelere taşrada harîr iştirâ ettirilmeyip bâ-fermân-ı âlî karâr-gîr olduğu ve cümle harîrin cümlesi medîne-i Bursa’ya nakl ve bezzâzistâna mahsûs olan harîr hânında füruht olunup Dârü’s-saltanatü’l-aliyyeye kifâyet mikdârı iktizâ eden harîri Âsitâne-i aliyyeye gelmedikçe âhara harîr verilmeyip ve mahrûse-i Bursa’da çukacıyân ve murâbahacıyân tâifesi taşradan cem‘ ve tahsîl eyledikleri harîrlerini doğru mîzana götürüp mîzan-ı harîr emini ma‘rifetiyle meşdûd ve gerek meşdûdluk ince harîri Âsitâne-i aliyyede sandal bezzâzistânı ashâbına füruht ettirilmeyip ziyâde menâfi‘ tahsîli için ketm ve ihfâ-birle kumaşçıyân esnâfına meşdûd ve meşdûdluk ince harîr muktezî iken taşra tüccârına ve müste’men tâifesine verilmek bâ-evâmir-i aliyye memnû‘ olduğundan mâ‘adâ zikr olunan meşdûd ve meşdûdluk ince harîr Âsitâne-i aliyye gümrüğüne vürûd eyledikde resm-i gümrüğü ba‘de’l-edâ mecmû‘u işbu gümrük hammâlları yedleriyle doğru sandal bezzâzistânına nakl ve vusûlünü müş‘ir esnâfımız kethüdâsından memhûr tezkire ahz ve bu vechile bezzâzistân-ı merkūma vürûd eden meşdûd ve meşdûdluk ince harîr sandalcılar kethüdâsı vekîli ile harîr tüccârı merkūmun taraflarından bezzâzistân kethüdâsı vekîli es-Seyyid Hâfız İbrahim ma‘rifetleriyle kimesneye gadr ve himâyet olmayıp ta‘dîl ve tesviye şürûtuna ri‘âyet olunarak esnâfımız ve mülhak olan esnâf-ı sâire-i merkūme beynlerinde tevzî‘ ve taksîm-birle bey‘ u şirâ olunmak kā‘ide-i kadîme şürût-ı mer‘iyyemizden iken bu esnâda harîr tüccârı mezbûrûndan Hâfız Mehmed Emin vesâir Bursa tüccârı tama‘-ı hâma teba‘iyyet ile hilâf-ı fermân-ı âlî ve mugāyir-i nizâm-ı kadîm zikr olunan meşdûd ve meşdûdluk ince harîri hufyeten Eflak cânibine ve bilâd-ı sâireye irsâl ve ba‘zen müste’men tâifesine dahi bey‘ etmeleriyle bir-takrîb harîre kıllet târi olunduğundan bahâsı yevmen fe-yevmen mütezâyid ve ol vechile emti‘amızın gılâsına bâdi ve kâr u kesbimizin betâet ve ibtâline müeddî ve bu hâlet-i nâ-marziyyenin mûceb olduğu fesâdın medd ü hasrı olmamağla nizâm-ı kadîm-i mezkûra ri‘âyet-birle hilâf-ı emr-i âlî ve mugāyir-i şürût-ı mer‘iyye mütecâsir oldukları harekât-ı nâ-marziyyeden men‘ olunmak cümlemizin matlûbumuzdur dediklerinde harîr tüccârı mezbûrûndan ba‘zıları bu evânda keyfiyet minvâl-i muharrer üzere olduğunu inkâra mecâlleri yok ise dahi fi’l-hakīka bu keyfiyetin men‘ ü def‘i lâzımeden olmağla fîmâ ba‘d Bursa’da olan harîr tüccârını tehdîd-birle meta‘ımızdan olan bi’l-cümle meşdûd ve meşdûdluk ince harîri sâbıkdan olageldiği vech üzere bir dirhemi âhara bey‘ ettirmeyip Âsitâne-i aliyyeye nakl ve tesyîr ettirilip ol vechile mâru’z-zikr meşdûd ve meşdûdluk ince harîr Asitâne-i Aliyye gümrüğüne vürûd eğlediğinde resm-i gümrüğü verildikten sonra mecmû‘u gümrük hammâlânı yediyle doğru sandal bezzâzistânına nakl ve îsâl ve vusûlünü müş‘ir esnâf-ı merkūme kethüdâsından memhûr tezkire ahz ve gümrük emîni mûmâ-ileyh tarafına teslîm ve her haftada ne mikdâr harîr bezzâzistân-ı merkūma vâsıl olduğu ve esnâf-ı merkūma ve gerek mülhak olan esnâf-ı sâire-i mezbûrûna ne vechile bey‘ olunduğunun defterini haftada bir def‘a bâb-ı âliye ve İstanbul kādısı efendi tarafına başka başka takdîme ihtimâm ve dikkat olunarak her kim bu sûret-i müstahsene-i mergūbenin hilâfı harekete cesâret eder ise der-akab tedîbât-ı lâyıkası icrâ olunmağa harîr tüccârı mezbûrûn râzılar olmalarıyla nizâm-ı mezkûr ke’l-evvel beynlerinde ilâ-mâşâallâhu te‘âlâ düstûrü’l-amel tutulması için istihkâmen sandalcı esnâfı mezbûrûn yedlerine tuğra-yı garrâ ile mu‘anven bir kıt‘a fermân-ı âlîşân sadaka ve ihsân buyrulmak bâbında istid‘â ve istirhâm eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.

Fî-23 min-Receb sene [1]217