.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 78 Numaralı Sicil (H. 1216-1217 / M. 1801-1803)
cilt: 82, sayfa: 442
Hüküm no: 515
Orijinal metin no: [75b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Seyyid Ömer b. Hüseyin ile kardeşi Seyyid Mustafa’nın müştereken işlettikleri kasab ve ekmekçi dükkânları üzerine yaptırdıkları bekâr odalarının çevresindeki binâlardan yüksek olmadığı ve ferman gereği kasap, bakkal ve simitçi dükkânlarına oda yapılması için ruhsat verildiği

Alacahamam’da kasab dükkânı keşfi

Ma‘rûz

Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen kıbel-i şer‘den mürsel kâtib-i sâni Merhabâzâde Mahmud Efendi hâssa mimarı hulefâsından Mustafa ve diğer Mustafa halîfeler ile İstanbul’da Çelebioğlu Mahallesi’nde vâki‘ zikr-i âti münâza‘un fîh olan nâ-tamam kasab dükkânına varıp cerîdede mazbûtü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i kavîm ettikde mahalle-i mezbûre ahâlîsinden olup bu esnâda mahalle-i mezbûrede vukū‘ bulan harîkde muhterik olan menâzil arsalarının mutasarrıflarından ashâb-ı arzuhâl Zeliha bt. el-Hâc Ömer nâm Hatun tarafından husûs-ı âti’l-beyânda vekîl olduğu zâtını ârifân Mehmed b. Mehmed ve İbrahim b. Mustafa şehâdetleriyle sâbit olan el-Hâc Mustafa b. el-Hâc Süleyman ile Ahmed b. Yusuf ve Berber el-Hâc Mehmed b. Mehmed nâm kimesneler meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda zikr olan Çelebioğlu Vakfı mütevellîsi dergâh-ı âlî kapıcıbaşılarından es-Seyyid Mustafa Ağa b. es-Seyyid İsmail tarafından husûs-ı âti’l-beyânda vekîl-i şer‘îsi İsmail Efendi b. Mustafa hâzır olduğu hâlde vakf-ı mezbûr musakkafâtından olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir bâb kasab dükkânı ve ittisâlinde vâki‘ mücerred nân-ı azîz bey‘ olunmak için iskemle tâ‘bir olunur bir bâb ekmekçi dükkânına iştirâken mutasarrıflar olup derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism kendi nefsinden asîl ve karındaşı es-Seyyid Ömer b. es-Seyyid Hüseyin tarafından vekîl-i şer‘îsi es-Seyyid Mustafa b. el-mezbûr es-Seyyid Hüseyin mahzarında merkūm es-Seyyid Mustafa bu esnâda binâ eylediği işbu mu‘âyene olunan mârru’z--zikr kasab ve ekmekçi dükkânları üzerine hilâf-ı fermân-ı âlî bîkâr odası ihdâs ve kaddini yedi zirâ‘ terfî‘ etmekle ol vechile bizim menzillerimiz binâ olundukda mezbûrun ekmekçi dükkânı üzerine ihdâs eylediği ebniyesi bizim nezâretimizi kat etmekle men‘ ü def‘ olunmak matlûbumuzdur deyü da‘vâ eylediklerinde mevlânâ-yı mezbûr ve mi‘mârân-ı mezbûrân mahallinde ba‘de’l-keşf ve’l-mu‘âyene ba‘dehû meclis-i şer‘a gelip tarefeyn muvâcehelerinde kadîmden kasab dükkânı üzerinde olan oda ittisâlinde vâki‘ mutasarrıf oldukları ekmekçi dükkânının ulyâsına binâ keşîde ile tevsî‘ olunmuş olduğunu ba‘de’l-inhâ mi‘mârân-ı mezbûrân dahi kasab ve bakkāl ve simidçi dükkânları oda ihdâsına bâ-fermân-ı âlî ruhsat verilip mâ‘adâ dükkânlar üzerlerine oda ihdâs olunmak memnû‘âtdan ve sâlifü’z-zikr binânın kadden bir zirâ‘ı gerçi mugāyir-i fermân-ı âlî binâ olunmuş olduğunu ihbârlarından sonra kurb ve civârında olan mahalle-i mezbûre İmâmı Ahmed Efendi ve Müezzin es-Seyyid Mehmed Sâdık ve ahâlî-i mahalle-i mezbûreden es-Seyyid Mehmed Said Ağa ve Kazâkçı el-Hâc Halil Ağa ve es-Seyyid el-Hâc Ebûbekir ve es-Seyyid Ahmed Ağa ve Süleyman Ağa ve Kettânî Süleyman Ağa ve es-Seyyid Ahmed Ağa ve Abdurrahman Çavuş Ağa ve Mehmed Emin Ağa ve Mehmed Ağa ve Hasan Ağa ve Hüseyin Ağa ve Ömer Ağa ve Ali Ağa vesâir yirmi neferden mütecâviz Müslimîn binâ-i mezkûr hey’et-i mezkûresi üzere ibkā olunmakda kimesneye zarar-ı şer‘îsi olmadığını bi’l-ittifâk haber verdiklerinden mâ‘adâ müdde‘ûn-ı mezbûrûnun mücerred bizim nezâretimizi kat eder deyü eyledikleri da‘vâları iltifâta şâyân olmamağla her biri bî-vech-i şer‘î mu‘ârazadan ba‘de’l-men‘ binâ-i mezkûrun bir zirâ‘ kat‘ı vakfa muzır olup mütevellî-i vekîl-i mezbûr dahi râzı olmamağla ol vechile kadden bir zirâ‘ kat‘ı yâhud ibkāsı husûsu re’y-i rezîn-i âsafânelerine menût olduğu İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.

Fî-gurre-i Ş sene [1]217