.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 78 Numaralı Sicil (H. 1216-1217 / M. 1801-1803)
cilt: 82, sayfa: 460
Hüküm no: 537
Orijinal metin no: [79a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Dülger Artin v. Kirkor’un vârislerine intikal eden menzilin Kirkor, Tokohi ve Asliye’ye münhasır olduğu

Menzil fekk-i rehin

Ma‘rûz

İstanbul’da Ayvansaraykapısı dâhilinde Mustafa Paşa-yı Atîk Mahallesi’nde mütemekkin iken bundan akdem hâlik olan Dülger Artin v. Kirkor zimmînin sulbî evlâdı ashâb-ı arzuhâl kendiden asîl ve sagīr Kirkor’un tesviye-i umûruna min-kıbeli’ş-şer‘ vasî-i mansûbesi şahısları mu‘arrefe Takohi ve kız karındaşı Asliye nâm Nasrâniyeler sâir nezâret-i Hazret-i Şeyhülislâm sellemehü’s-selâmda âsûde evkāf müfettişi mevâlî-i izâmdan Debbâğzâde Faziletlü Numan Efendi ma‘iyetiyle akd olunan meclis-i şer‘-i hatîrde nezâret-i hazret-i müşârun-ileyhde âsûde evkāfdan merhûm el-Hâc İbrahim Efendi vakfı mütevellîsi Aşkīzâde tarafından mürsel vekîli kâtib-i vakıf Abdurrahim Efendi ile nezâret-i dâ‘îlerinde âsûde evkāfdan merhûm Burunsuz Mustafa Çavuş Vakfı Mütevellîsi Abdullah Ağa hâzırân oldukları hâlde derûn-ı arzuhâlde isimleri mastûr Doğramacı Agob v. Manok ve zevcesi Aranohi bt. Serab Nasrâniye ve Sima bt. Ohan Nasrâniye taraflarından husûs-ı âtîde vekîl olduğu şahıslarını ârifân Bağdisar ve Kaspar veledey Serkiz zimmîler şehâdetleriyle ber-nehc-i şer‘î sâbit olan keresteci Sahak v. Haçador zimmî muvâcehesinde babamız hâlik-i mersûm hayatında bin iki yüz beş senesi Muharremi gurresinde işbu hâzır bi’l-meclis Aleksan zimmî yedinden iktirâz ve ahz eylediği dört yüz guruş deyni mukābelesinde mahalle-i mezbûrede kâin vakfeyn-i mezkûreyn müstegallâtından mutasarrıf olduğu ma‘lûmü’l-hudûd bir bâb menzilini deyn-i mezkûrunu her ne zamân edâ eder ise menzil-i mezkûru redd-i ferağ eylemek şartıyla ol vechile bâ-re’y-i mütevellî vefâen fâriğ olup mersûm Aleksan zimmî dahi menzil-i mezkûru zimmî mersûm meblağ-ı mezbûr mukābelesinde bana kat‘iyyen fâriğ olmuşdur diyerek mersûmân doğramacı Agob zimmî ile zevcesi Aranohi Nasrâniye’ye bi’l-iştirâk ferağ ve tefvîz eylediğinde onlar dahi tefevvüz ve kabûl eylediklerinden sonra zevcân-ı mersûmân dahi menzil-i mezkûru iki yüz elli guruş deynleri mukābelesinde müvekkile-i mersûme Sima Nasrâniyeye bâ-re’y-i mütevellî vefâen fâriğ olup babamız mersûm Artin zimmî dahi bundan akdem hâlik olup menzil-i mezbûr hasbe’l-âde bize intikāl etmekle babamız hâlik-i mersûmun deyni olan meblağ-ı mezbûr dört yüz guruşu yedimizden ahz-birle menzil-i mezkûr redd-i ferağ olunmak murâdımızdır deyü da‘vâya tasaddî ve nizâ‘ sadedinde iken bâ-vesâtet-ı muslihîn beynimiz ıslâh ve tevfîk olunup biz malımızdan ve sagīr-i mezbûrun malından yalnız altı yüz elli guruş verip vekîl-i mersûm dahi yedimizden kabz ve mersûme Sima Nasrâniye menzil-i mezkûrdan keff-i yed ve mersûmân Agob ve zevcesi Aranohi Nasrâniye dahi islâsen bize fâriğ olmalarıyla biz dahi tefevvüz edip bu vechile kat‘-ı münâza‘a eyledik dediklerini vekîl-i mersûm bi-tamâmihî tasdîk ve mütevellîyân-ı mezbûrân dahi menzil-i mezkûru mesfûrûn Kirkor ve Takohi ve Asliye’nin islâsen bi’l-iştirâk tasarruflarını re’y eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.

Fî-29 Ş sene [1]217