İstanbul Mahkemesi 78 Numaralı Sicil (H. 1216-1217 / M. 1801-1803) cilt: 82, sayfa: 506 Hüküm no: 595 Orijinal metin no: [89a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mustafa Usta b. Halil’in Alacahamam’daki çörekçi gediği davasında Emine bt. Hasan’ın zimmetini ibrâ ettiği
Alacahamam’da çörekçi gediği i‘lâmı
Ma‘rûz
Çörekçi esnâfından Mustafa Usta b. Halil Çarşamba günü arz odasında huzûr-ı âsafânelerinde ve ba‘dehû [du‘â]hâne-i dâ‘îlerinde ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde zevcesi sâhibe-i arzuhâl mu‘arrefetü’z-zât Hatice nâm Hatun hâzıra olduğu hâlde zikri âtî çörekçi gediği tâ‘bir olunan âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmeye bâ-hüccet vâzı‘atü’l-yed olan Emine bt. Hasan b. Musa nâm hatunun zevci ve tarafından husûs-ı âtîde vekîl olduğu zâtını ârifân Hüseyin b. Osman ve Mehmed b. Mahmud nâm kimesneler şehâdetleriyle sâbit olan tüccârdan el-Hâc Abdülazîz b. el-Hâc Ali mahzarında İstanbul’da Alacahamam kurbünde şekerci dükkânı ittisâlinde vâki‘ bir bâb çörekçi dükkânı derûnunda mevcûde beyne’l-hıref gedik tâ‘bir olunur âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmeyi bin iki yüz on altı senesi Zilka‘deti’ş-şerîfenin on dokuzuncu günü müstakillen yedimde mülküm olduğu hâlde müvekkile-i merkūme Emine Hatun’a bi-tarîkı’l-istiğlâl beş bin üç yüz kırk bir guruş mukābelesinde bey‘ ve teslîm ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve kabz ettikden sonra beynimizde bey‘-i mezkûrun istiğlâl olunduğuna ittifâk eylediğimiz hâlde meclis-i şer‘de sûret-i kat‘îde bey‘imi ikrâr ve bir kıt‘a hüccet-i şer‘iyye tahrîr olunup lâkin fi’l-hakīka âlât-ı lâzıme-i mezkûre istiğlâlen müvekkile-i mezbûrenin yedinde iken meblağ-ı mezbûru edâ-birle fekk-i rehin benim için müyesser olmamağla işbu târih-i i‘lâm senesi Cemâziyelevvelinin yirmi beşinci günü müvekkile-i merkūme malından iki bin yüz elli dokuz guruş dahi bana def‘ ve teslîm ben dahi ba‘de’l-kabz âlât-ı lâzıme-i mezkûreyi tarefeynden bi’l-icâb ve’l-kabûl müvekkile-i merkūme Emine Hatun’a cem‘an makbûzum olan yedi bin beş yüz guruşa bâtten ve sahîhan ve kat‘iyyen bey‘ ve temlîk ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve kabûl edip mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine ve şart-ı müfsid ve muvâza‘adan da‘vâlarına ve âlât-ı lâzıme-i mezkûreye müte‘allika âmme-i de‘avîden müvekkile-i mezbûrenin zimmetini ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile kabûlü hâvi ibrâ ve iskāt edip gedik tâ‘bir olunan âlât-ı lâzıme-i mezkûrede benim aslan ve kat‘an alâka ve medhalim kalmayıp müvekkile-i merkūmenin mülk-i müşterâsı ve hakk-ı sırfı olduğunu târih-i mezbûrda huzûr-ı şer‘de ikrâr ve vech-i meşrûh üzere ikrârım hüccet-i mezkûre hâmişine tahrîr ve tekrar hüccet olmuşdu lâkin el-hâletü hâzihi ben sıfırü’l-yed kalmamla müvekkile-i mezbûre gedik tâ‘bir olunan âlât-ı lâzıme-i mezkûreyi peştamâllik tâ‘bir olunur icâre ile bana îcâr ve dükkân-ı mezkûrda beni iskân etmeniz üzere müvekkile-i mezbûre Emine Hatun’a cebr olunsun deyü tasaddî eylediğim da‘vâm şer‘an mesmû‘a ve iltifâta şâyân olmadığı bana tefhîm olundukdan sonra vekîl-i mezbûr el-Hâc Abdülazîz benim fakr-ı halime merhameten zevcesi müvekkile-i merkūme tarafından olmak üzere teberru‘an bâ-irâde-i hazret-i Sadr-ı a‘zamî beş yüz guruş işbu meclis-i şer‘de add ve bana teslîm ben dahi kabz edip ben dahi hukūk-ı şer‘iyyeye müte‘allika âmme-i de‘avî ve kâffe-i mütâlebâtdan müvekkile-i merkūme Emine Hatun’un ve zevci vekîl-i mezbûrun zimmetlerini kat‘an hakkım ve alacağım kalmamak ma‘nâsına ibrâ-i âmm-ı sahîh-i şer‘î ile kabûllerini hâvi ibrâ ve iskāt eyledim dedikde ol dahi tasdîk eylediği İstanbul mahkemesinde tescîl ve huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî-25 min-Şevvâl sene [1]217
|