.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 78 Numaralı Sicil (H. 1216-1217 / M. 1801-1803)
cilt: 82, sayfa: 522
Hüküm no: 614
Orijinal metin no: [92b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Dört yüz akçe mukataalı mülk-i menzilin, Rumeli kazaskeri berât kalemi Reisi Abdullah Efendi b. Halil’in vârislerine intikal ettiği

400 akçe mukāta‘alı mülk menzil da‘vâsı

Ma‘rûz

İstanbul’da Cibali Yenikapısı dâhilinde Çukur Mahallesi’nde sâkin iken bundan akdem vefât eden Rumeli Kazaskeri Berât Kalemi Reisi Hâfız Abdullah Efendi b. Halil’in verâseti zevce-i metrûkesi Şerîfe Zînet bt. Hasan ile sulbî kebîr oğlu Hâfız Molla Halil’e ve sulbiye-i kebîre kızı Fâtıma Hanım’a ve sagīre kızı Ayşe’ye ba‘de’l-inhisâr zâtları ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan sâhibe-i arzuhâl zevce-i mezbûre Şerîfe Zînet Hatun kendiden asâleten ve sagīre-i mezbûrenin bâ-hüccet vasî-i mansûbesi olmağla vesâyeten ve mezbûrân Hâfız Molla Halil ve Fâtıma Hanım’dan her biri asâleten meclis-i şer‘-i münîrde Rumeli kuzâtı eşrâfından Mehmed Said Efendi b. Osman tarafından Mehmed Emin b. el-Hâc Hasan ve es-Seyyid Mustafa b. es-Seyyid Halil şehâdetleriyle vekîli olan Hâfız Osman Efendi b. Ali hâzır olduğu hâlde derûn-ı arzuhâlde mezkûrü’l-ism Mimarbaşı Davud Ağa vakfı mülhakātından kerîmesi Âişe Hatun’un vakfının bi’l-meşrûta mütevellîsi Ali Ağa b. Abdullah muvâcehesinde mârru’z--zikr Çukur Mahallesi’nde Mimarçeşmesi mukābelesinde vâki‘ bir tarafdan vakf-ı âhardan menzil ve bir tarafdan Kundakçı Hacı Yakub oğlu menzili ve bir tarafdan ba‘zen tarîk-i has ve ba‘zen Debbâğ Yunus Vakfı’ndan Kâtib Ali Efendi menzili ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd ve müştemilât-ı ma‘lûmeyi hâvi bir bâb menzilin arsası vakf-ı mezbûra senevî dört yüz akçe mukāta‘a-i kadîmeli ve üzerinde olan bi’l-cümle ebniyesi mülk bir bâb menzile mûrisimiz müteveffâ-i mezbûr Hâfız Abdullah Efendi’nin bâ-hücec-i şer‘iyye şirâen yedinde mülkü ve ba‘de vefâtihi bizimle sagīre-i mezbûreye mevrûs olmuşken mütevellî-i merkūm menzil-i mezkûrun arsa ve ebniyesi vakıf olmak zu‘muyla mukaddemâ mutasarrıfesi olan Saime Hatun’un bilâ-veled fevtinden diyerek hilâf-ı vâki‘ vakıf için zabt irâdesiyle müvekkil-i mezbûr Mehmed Said Efendi’ye iki yüz guruş mu‘accele ile îcâreteyni nâtık temessük etmişdir deyü da‘vâ eylediklerinde mütevellî-i merkūm dahi menzil-i mezkûrun arsa ve ebniyesi vakıf olmağla mezbûre Saime’nin bilâ-veled fevtinden vakfa âid olmuşdur deyip lâkin kadîmden beri menzil-i mezkûrun ebniyesi tedâvül-i eyâdî ile müstenid-i şer‘îye binâen mülkiyet üzere zabt ve tasarruf oluna gelip ol vechile mütevellî-i merkūmun vakfiyet da‘vânın sübûtu müte‘assir belki müte‘azzir olduğundan mâ‘adâ kırk sene mukaddem vakf-ı mezbûre bi’l-meşrûta mütevelliye olanların mukāta‘a-i mezkûre ile mülkiyet üzere binâya izin verdiklerini nâtık verese-i mezbûrûn yedlerinde olan mümzâ ve mahtûm temessükü ibrâz etmeleriyle mütevellî-i merkūm dahi kâni‘ ve mülzem olup ke’l-evvel kadîmi üzere menzil-i mezkûrun arsası senevî mukāta‘a-i mezkûre ile bi’l-cümle ebniyesi mülk olmak üzere verese-i mezbûrûn yedlerinde olan temessük-ı mezkûr hâmişine tahrîr ve temhîr edip kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.

Fî-16 min Za sene [1]217