.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 78 Numaralı Sicil (H. 1216-1217 / M. 1801-1803)
cilt: 82, sayfa: 527
Hüküm no: 621
Orijinal metin no: [93b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İstanbul’a taşradan un getirilmesinin yasak olduğuna dair ilam

Taşradan dakīk men‘ine dâir i‘lâm

Ma‘rûz

Âsitâne-i aliyye ve tevâbi‘i olan bilâd-ı selâsede vâki‘ habbâzân esnâfı ve kapan tüccârının Bâb-ı âliye takdîm eyledikleri işbu arzuhâl bâlâsına Dersaadet’e ve mahâll-i sâireye dakīk vürûdu bâ-hatt-ı hümâyûn ve bâ-fermân-ı âlî memnû‘ ve Dersaadet’e Silivri ve Tekfurdağı’dan hınta gelmesi matlûb-ı âlî iken mezbûrlar memnû‘ olmayıp mugāyir-i mazmûn-ı hatt-ı şerîf harekete cesâretleri vâki‘ ise iktizâ edenlerden suâl ve tahkīk ve tedîblerini i‘lâma müsâra‘at eyleyesiz deyü bu dâ‘îlerine hitâben şerefrîz-i sudûr eden fermân-ı âlîlerine imtisâlen kapan-ı dakīk nâibi müderrisîn-i kirâmdan Faziletlü Abdüllatif Efendi hâzır olduğu hâlde ashâb-ı arzuhâl Peksimetçi el-Hâc Ahmed Ağa ve kapan-ı dakīk tüccârından kalafat İsmail ve el-Hâc Mustafa ve el-Hâc Mehmed Emin ve el-Hâc Ömer ve Kebecizâde es-Seyyid Mehmed Ârif vesâirleriyle habbâzân kethüdâsı Mustafa ve uncular kethüdâsı es-Seyyid Mustafa ve Topçularlı Mehmed ve Hasırcızâde İbrahim ve Mehmed Ali ve Karamanlı es-Seyyid Mehmed ve es-Seyyid el-Hâc Süleyman ve es-Seyyid Mehmed Tahir ve İbrahim ve İsmail ve Mehmed Emin ve İsbir nâm kimesneler ile re‘âyâ ustalarından Artin ve Mirahorlu Manol ve Kirkor ve Eyüblü Avanes ve Üsküdarlı Begos ve Hocapaşalı Haçok ve Galatalı Miron ve Üsküdarlı Karabet ve Samatyalı Avadik ve Yenibahçeli Asdor ve Hasköylü Begos ve Edirnekapılı Kirkor ve Tavukpazarlı Kirkor ve Unkapanlı Manas ve Muradpaşalı Mikail ve Kadıkaryeli Yuvan vesâirleri meclis-i şer‘-i münîrde Odunkapısı hâricinde sâkin yumurtacı esnâfından es-Seyyid Ahmed Beşe b. Mehmed ve Şeyhoğlu Mustafa ve kapan-ı dakīkte sâkin İsmail Usta b. Ömer nâm kimesneler ile Tekfurdağlı Dülger Yani v. Yorgi ve Bergoslu Rado v. Petko zimmîler muvâcehelerinde sâlifü’z-zikr Tekfurdağı ve Silivri ve ol havâlîden ve mahâll-i sâireden Dersa‘âdet’e dakīk vürûdu ber-vech-i meşrûh bâ-hatt-ı hümâyûn ve bâ-fermân-ı âlî memnû‘ ve hınta gelmesi matlûb-ı âlî olup bi’d-defa‘ât men‘-i ekîd ile men‘ ve tenbîh olunmuşken mezbûrûn es-Seyyid Ahmed Beşe ve İsmail Usta ve Şeyhoğlu Mustafa ile gāibûn ani’l-meclis Karahacı Hasan ve Kürd Veli ve Kürd Halil ve Kürd Alemdâr ve Kadayıfçı Mehmed ve şerîki Hacı Ali ve Hasan Yazıcı ve Zeytinci Halil ve Eğinli Mustafa ve Eğinli Süleyman ve Manyalıoğlu Osman ve Zeytinci Hacı Hasanoğlu Salih ve Uzunkapılılardan Hacı Ahmed ve Halil Hoca ve Kocabıyık Halil ve es-Seyyid Mustafa ve Osman Yazıcı ve Sarı Halil ve Kadı Hasan ve Abdullah Yazıcı ve Hacı Ömer ve Kahveci es-Seyyid Yahya ve Tekfurdağlı Said Haseki ve zimmîlerden mersûmân Yani ve Rado ile Paskal vesâirleri bu esnâda mârru’z--zikr Tekfurdağı ve Silivri vesâir ol havâlîden peyderpey külliyetli dakīk celb ve narh-ı cârisi yirmi üç akçeye iken beher kıyyesini otuz üç ve otuz altı akçeye füruht eylemeleri Âsitâne-i aliyyede destgâh-ı has tâ‘bir olunur beher kıyyesi yirmi üç akçe narh-ı cârisi olan dakīk-i hâssu’l-hâssın si‘r-ı râyici nizâmının ihtilâlini mûceb ve mahâll-i mezkûreden vürûd edecek hıntanın kıllet üzere vürûduna bâ‘is ve ol havâlîden hınta vürûd etmediği takdirce yedimizde olan alçaklar hıntasına zam ve ilâve olunmadığı sûretle Âsitâne-i aliyyede tabh ve i‘mâl olunan nân-ı azîzin esmer olunmasına bâdi bir keyfiyet olmağla mezbûrûnun içlerinden unculuğa heveskâr olanlar için bu esnâda üç beş kıt‘a uncu değirmenleri füruht olunmakda olmağla tâlib olanlar için alıver imtinâ‘ ettikleri sûretde ber-minvâl-i meşrûh mugāyir-i mazmûn-ı hatt-ı şerîf harekete ictisârlarına binâen tedîblerini iltimâs ederiz deyü cümlesi bi’l-ittifâk iştikâ ettiklerine onlar dahi ba‘de’l-yevm aslan ve kat‘an dakīk celb etmeyip ve ol kâr-ı memnû‘ ile kisb etmeyip matlûb-ı âlî olduğu vech üzere hınta celb ve füruht etmek üzere Müslim ve re‘âyâdan hâzirûn bi’l-meclis olanlar ta‘ahhüd-i tâm ve gāibûn-ı merkūmuna dahi i‘lân ve işâ‘at ile bundan sonra kâr-ı memnû‘aya müdâhale ve ta‘arruz etmemek üzere tekeffül etmeleriyle fîmâ ba‘d içlerinden her kangısı hilâf-ı mazmûn-ı hatt-ı şerîf ve mugāyir-i ta‘ahhüdleri harekete ictisâr eder ise yedlerinde olan dakīkleri cânib-i mîrîden zabt olunup iktizâ eden tedîbât-ı lâyıkaları icrâsına cümlemiz râzılar olduk dediklerinde kapan tüccârı ve habbâzân tâifesi mezbûrûn dahi vech-i meşrûh üzere râzılar olup şikâyetlerini tehîr-birle kat‘-ı nizâ‘ etmeleriyle mezbûrûnun vech-i meşrûh üzere olan ta‘ahhüdleri ilâ-mâşâallâhû te‘âlâ düstûrü’l-amel tutulması için istihkâmen Başmuhâsebe’ye kayd ve yedlerine tuğra-yı garrâ ile mu‘anven fermân-ı âlîşân inâyet ve ihsân buyrulmak bâbında istid‘â ve istirhâm eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.

Fî-21 min Za sene [1]217