|
İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 95 Hüküm no: 35 Orijinal metin no: [5a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İstanbul’da mevcut olan tuzcu dükkânlarına 4 adet dükkân ilave olunarak sayılarının 56’ya yükseltilmesi
Tuz dükkânı mâddesi
Ma‘ruz,
Civâr-ı dârü’s-saltanati’s-seniyyede vaki‘ medîne-i Üsküdar ahâlisinden el-Hâc Ali Ağa ve Bitpazarı Kethudâsı el-Hâc Mehmed Ağa ve Dersi‘âm Ahmed Efendi ve Tabib Mustafa Efendi ve İmâm Mehmed Kadri Efendi ve Gülfam Hatun İmâmı Hüseyin Efendi ve Kâtib Ahmed Efendi ve Hafız Mehmed Efendi ve Canbazlar Kethudâsı Mehmed Ağa ve Barutçu Hacı Mustafa Efendi ve es-Seyyid Hafız Mustafa Efendi ve Mahmud Ağa ve Bakkāl Musa Ağa ve es-Seyyid Mustafa Ağa ve Hacı Selim Ağa ve Hüseyin Ağa ve Hoca Hafız el-Hâc Ali Efendi ve Hafız el-Hâc Süleyman ve Debbâğ Yakub Ağa ve Ali Efendi ve es-Seyyid Mahmud Ağa ve Molla İbrahim ve Yağlıkçı Mehmed Ağa ve Hamamcı Hafız Osman Efendi ve Duhânî İbrahim Ağa ve Yorgânî el-Hâc Mehmed Ağa ve el-Hâc Mehmed Ağa ve el-Hâc Mustafa Ağa ve el-Hâc Osman Ağa ve el-Hâc İbrahim Ağa ve el-Hâc Ahmed Ağa ve sâirleri ile mahrûse-i Galata ahâlilerinden ve tuz tüccârından es-Seyyid el-Hâc Ali Ağa ve Kurszâde Mustafa Ağa ve Ketânî Hasan Ağa ve Çalık Yusuf Ağa ve Oturakçı Hüseyin Ağa ve Ömer Ağa ve Yemenici Ali Ağa ve Ebûbekir Ağa ve Alâiyeli Mustafa Ağa ve sâirleri ve kasaba-i Tophâne ahâlisinden Kalafatzâde İsmail Ağa ve Haseki el-Hâc Mehmed Ağa ve Sirkecizâde es-Seyyid Mahmud Ağa ve es-Seyyid Ömer Ağa ve el-Hâc İsmail Ağa ve Hallâç Emin Ağa ve Mehmed Yazıcı ve eş-Şeyh Molla Mustafa ve Çadırcı Emin Ağa ve Duhânî es-Seyyid Ali Ağa ve Hatibzâde Hasan Ağa ve es-Seyyid Hüseyin Ağa ve sâirleri meclis-i şer‘-i enverde Üsküdar’da tuzcu Sirkecioğlu es-Seyyid Ahmed ve el-Hâc Ömer oğulları Mehmed ve İbrahim ve Tarakçıoğlu el-Hâc Mustafa ve Galata’da Tuzcu Hasan ve Tophâne’de tuzcu es-Seyyid Mehmed ve Fındıklı’da tuzcu el-Hâc Mustafa ve yine Tophâne’de tuzcu Praşkova hâzır oldukları hâlde Tuzcular Kethudâsı Mehmed Usta ve yazıcıları es-Seyyid Mahmud ve esnâfından Ali Usta ve Seyyid Hüseyin Usta ve Hasan Usta ve Mustafa ve Ömer ve Ahmed ve sâirleri muvâcehelerinde el-yevm narh-ı cârî üzere pâk ve a‘lâ tuz iştirâsıyla bizler istirâhât üzere olduğumuzu işbu yedimizde olan hâlâ Üsküdar kādısı mevâlî-i i‘zâmdan fazîletlü es-Seyyid Mehmed Reşid Efendi’nin hâtemini hâvî bir kıt‘a i‘lâmı nâtık olmağla medîne-i Üsküdar’da üç bâb ve Galata ve Tophâne ahâlileri bizim dahi beldelerimizde beş bâb ki cem‘an sekiz bâb tuz dükkânlarının gediklerine işbu hâzırûn-ı mezbûrûn mâlikler olup tüccârın taşradan celb eyledikleri tuz doğru Hasır İskelesi’ne gelip resm-i gümrüğü edâ olundukdan sonra esnâf-ı merkūme ve mezbûrlar iştirâ ve herkes dükkânlarında olan değirmenlerinde çekip ibâdullâha bey‘ ve bu vechile sâye-i pâdişâhîde ahâli-i fukarâ rahat ve âsâyiş üzere iken bu esnâda tuzcu esnâfı tuzun bey‘ ü şirâsı bize mahsûs ve münhasırdır deyü hâzırûn-ı mezbûrûnu men‘ ve tekdîrden hâlî olmadıkları bizim beldelerimizde muzâyakamıza bâ‘is bir keyfiyet olmağla merkūmların müdâhaleleri men‘ ü def‘ olunmak murâdımızdır deyü ba‘de’d-da‘vâ ve’s-suâl tuzcu esnâfı cevâblarında fi’l-hakīka tevârüt <<çeküp hâzırûn-ı mezbûrûn bizden döğülmüş tuz alıp>> eden tuz doğru iskele-i mezbûreye gelip resm-i gümrüğü edâ olundukdan sonra ancak iskele-i mezbûrede elli bir ve Sultan Bâyezid’de bir ki cem‘an elli iki aded dükkânlarımızda olan değirmenlerde çekilip hâzırûn-ı mezbûrûn bizden döğülmüş tuz alıp dükkânlarında ibâdullâha bey‘ edegelmişlerdir deyüp takrîrlerine mutâbık bir kıt‘a fermân-ı âlî ibrâzıyla hâzırûn-ı mezbûrûnun dükkânlarında ihdâs eyledikleri değirmenlerinde tuz çekdiklerine râzı değiliz, değirmenlerini ref‘ eylesinler deyü mümâna‘atları ahâlinin muzayakaya dûçar olmalarına bâdî ve ahâlinin istid‘âsı üzere sekiz kıt‘a dükkân küşâdı esnâf-ı merkūmenin ihtilâl-i nizâmlarını müeddî bir keyfiyet olduğu tarafeyne ba‘de’t-tefhîm lâkin belde-i mezkûrelerin sekenesinin vakit ve hâle göre kesretinden bahisle birer tuzcu dükkânı kâfi ve vâfi olmağla medîne-i Üsküdar’da Hamam-ı kebîr kurbünde es-Seyyid Ahmed b. Mehmed ve Galata’da Arab Cami‘i ittisâlinde Hasan b. Hüseyin ve Tophâne’de Praşkova v. Kosta ve Fındıklı’da el-Hâc Mustafa b. el-Hâc Halil ibkā ve İstanbul’da elli iki adede zamla cem‘an elli altı adede iblâğ olunup ve muhâfazası elzem erzâk makūlesinden olmağla ziyâde ve noksân olmayarak resm-i gümrüğü edâ olundukdan sonra işbu dört nefer ibkā olunan tuzcular dahi tuz iştirâ ve dükkânlarında olan değirmenlerinde çekip narh-ı cârî üzere ibâdullâha bey‘le fukarâ-yı beldenin istirâhâtları ve taraf-ı şâhâneye du‘â-yı hayr ile iştigāl eylemeleri bâbında istid‘â olunduğu üzere tuzcu esnâfının yedlerinde olan emr-i âlînin kaydı ref‘ ve terkīn ve sâir şurût-ı nizâmlarına halel gelmemek üzere elli iki adede dört aded dükkân dahi zamla elli altı adede iblâğ olunduğunu nâtık bir kıt‘a bâlâsı tuğrâ-yı garrâ-yı hazret-i cihân-dârî ile müveşşah fermân-ı âlî sudûru niyâzında oldukları İstanbul Mahkemesi’nden bi’l-iltimâs huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu.]
Fî 21 Ş sene 1222.
|