.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809)
cilt: 85, sayfa: 110
Hüküm no: 55
Orijinal metin no: [7a-4]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Seyyid Osman Ağa’nın ibrişimci esnafına kethuda tayin olunması

Hüseyinci Esnâfının fermân istid‘âsı

Ma‘rûz

İstanbul’da Laleli Câmi‘-i şerîfi nezdinde Hudâvendigâr-ı esbak merhûm ve mağfûrun-leh Sultan Mustafa Han Hazretleri Vakf-ı şerîfleri musakkafâtından han derûnunda müsteciren mütemekkinler harîr bükmeden kırma hüseynî esnafından ashâb-ı arzuhâl kırk nefer zimmîlerden ustabaşıları Lütfî ve Mardıros ve Karabet ve Sotri ve Arakil ve Kirkor ve Bogos ve Yani ve İstavri ve Zafiri ve Artin ve Toman ve Petro ve Avanes ve Gabril ve Petro ve Tanaş ve Yorgi ve İspandoli ve Yanaki ve İstemat ve Kalodi ve Todori ve Sava ve Bogos ve Serkiz ve Avanes ve Gabril ve Hırsaki ve Nikoli ve Bedros ve Bogos ve Serkiz ve sâirleri meclis-i şer‘-i enverde esnâf-ı mezbûreden es-Seyyid Osman Ağa b. el-Hâc Mehmed mahzarında bizler bundan akdem vakf-ı şerîf müsteciri olarak hân-ı mezkûre iskân olunduğumuzda hüseynî i‘mâlini kırk nefer zimmî ustalara hasr ve tahsîs etmiş idik. Lâkin bundan akdem sâir hüseynîci ve kazzâz esnâflarıyla terâfu‘-i şer‘ olduğumuzda hüseynî i‘mâlinin bize mahsûsiyeti men‘ ü def‘ ve i‘lâm ve fermân olunmağla içimizden ba‘zıları bu vesîle ile itâ‘atimizden hurûc ve hân-ı mezkûru terk ve ta‘tîl eyledikleri vakfın hasâr ve bizim perîşâniyetimizi mûcib bir keyfiyet olduğundan mâ‘adâ içimizden ba‘zılar kalb ve redî i‘mâle cüret ederlerimiz olup ibâdullâha dahi hasarı müstevceb olmağla cümlemiz re‘âyâdan olmamızla nizâm-ı mer‘iyemize tatbîkan umûr ve husûslarımızı lâyıkıyla rü’yet ve idâreye muktedir ehl-i İslâm’dan bir kethudâmız olmadığından umûrumuz muhtel ve müşevveş olduğundan cümlemizin ittifâk ve ittihâdımız ile muhtâr ve müntahabımız olan pîr-perver ustalardan işbu mezbûr Osman Usta i‘mâl eylediğimiz beher kıyye Hüseyin’den yirmişer para kendülere ücret verilmek üzere taleb ve iltimâsımızla üzerimize kethudâ nasb ve yedine berât-ı âlî-şân i‘tâ olunup ustabaşımız mersûm Lütfî zimmî ile ma‘an ittifâk u ittihâd ederek kâffe-i umûr ve husûsumuzu rü’yet ve idâre ve içimizden usta ve kalfalardan biri han-ı mezkûru terk edip hâricde hüseynî i‘mâl etdirmeyip ve eğer ederi olur ise fi’l-asl rızâlarıyla iskân olunmuş olduklarından Vefa Ahırı’nda kırmızı pabuç i‘mâl eden dikiciler misillü men‘ ü def‘ olunması matlûbumuzdur deyü istid‘â eylediklerinde mezbûr es-Seyyid Osman Ağa dahi bi’t-taleb üzerlerine kethudâ nasb ü ta‘yîn olundukda ol dahi kethudâlık-ı mezkûru kabûl ve ustabaşı mersûm Lütfî zimmî ile bi’l-ittifâk hizmet-i lâzımelerini kemâ-yenbagī rü’yet ve ücret-i mezkûreyi dahi münâsafeten ahz edip istid‘âları üzere yedlerine başka başka berât-ı âlî-şân i‘tâ buyurulmak iktizâ eylediği İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu].

Fî 15 Ş sene 1222