|
İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 119 Hüküm no: 67 Orijinal metin no: [8b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kemhacı esnafının Leh kılabdanı alıp satmaması ve işlememesi
Kemhacı Esnâfı’nın fermân istid‘âsı
Ma‘rûz
Âsitâne-i sa‘âdet’de Kemhacı Esnâfının Kethudâsı Emrullah Ağa ve Serâsercibaşı Hasan Ağa ve el-Hâc Mehmed Emin Ağa ve Ali ve es-Seyyid Mehmed Sadık ve es-Seyyid Ahmed ve es-Seyyid Ali Bayrakdâr ile Usta Tohari ve Yanako ve Bedros ve Bağdisaroğlu Bedros ve sâirleri meclis-i şer‘-i enverde Kılâbdâncı Esnâfının Kethudâsı Süleyman Ağa ve Şeritçiler Kethudâsı Abdüllatif Ağa ve el-Hâc Veliyüddin Ağa ve Mehmed Efendi ve el-Hâc Hüseyin Ağa ve Yiğitbaşı el-Hâc Mustafa ile Ustabaşı Lorendi ve Bedros ve Takor ve Yahûdî Kamal ve sâirleri muvâcehelerinde kadîmü’l-eyyâmdan beri kılâbdâncı esnâfının dilediğimiz kimesnelerden ve gerek Leh kılâbdânı iştirâ ve pâk ve a‘lâ kemha i‘mâl üzere iken kılâbdâncı esnâfı mücerred kendi menfa‘atleri zımnında bir takrîb bizleri Leh kılâbdânı iştirâ ve i‘mâlimizden men‘ ile gadr-ı küllî eylediklerinden mâ‘adâ i‘mâl eyledikleri kılâbdân yedimizde olan memhûr nümûnelere mutâbık olmayıp gāyet dûn ve kalb ve redî olduğundan Leh kılâbdânı iştirâ ve kemha i‘mâl olunmak üzere izin ve ruhsat verilmesi murâdımızdır deyü ba‘de’d-da‘vâ ve’s-suâl kılâbdâncı esnâfı cevâblarında işbu yedimizde olan bir kıt‘a fermân-ı celîlü’ş-şân mûcebince bizler ve şeridci ve bükmeci esnafı Leh kılâbdânından şerid ve bükme i‘mâl etmekden memnû‘ olup müteferri‘âtımızdan olan işbu müdde‘ûn-ı mezbûrûn kemhacı ve çapar şeridi ve kazzâz ve fermeneci ve sûzenîci esnâfı dahi Leh kılâbdânından san‘atlarını i‘mâlleri Sîmkeşhâne’de i‘mâl olunan kılâbdânın adem-i revâcıyla mukāta‘anın ta‘tîline bâ‘is olduğu ve Sîmkeşhâne’de i‘mâl olunan kılâbdân bi’l-vücûh Leh kılâbdânından i‘mâl olunduğu bedîhî ve bâhir olmakdan nâşi mukāta‘a-i merkūmeyi ta‘tîlden vikāye zımnında kemhacı ve çapar şeridçi ve fermeneci ve sûzenîci esnâfları dahi Leh kılâbdânından san‘atlarını i‘mâl etmemek üzere memnû‘lar olup eğer i‘mâl eylemek lâzım gelir ise Darbhâne-i âmire’ye nezirleri tahsîl olunmak ve i‘mâl edecekleri kılâbdânı Sîmkeşhâne derûnunda i‘mâl olunan kılâbdândan alıp Leh kılâbdânından i‘mâl etmemek ve cânib-i Darbhâne’den verilen nümûnelere tatbîkan a‘lâ ve evsat i‘tibârıyla i‘mâl olunmak ve şeritçiler kethudâsına irâe olunup a‘lâ İstanbul harcı ise kırmızı frengî mum ile temhîr ve evsat taşra harcı ise siyâh frengî mum ile temhîr olunmak ve nümûnelerden dûn ve kalb ve redî olur ise kat‘ ve ummâlı tedîb ve kezâlik nümûneye gayr-ı mutâbık kılâbdân i‘mâl veyâhûd fiyât-ı mu‘tedilesinden ziyâde nesne mütâlebe olunur ise bizler tedîb ve nezirlerimiz tahsîl olunmak şurût-ı nizâmdan olup ve kemhacı esnâfı Leh kılâbdânı bey‘ ü şirâ ve i‘mâlinden memnû‘lar olup ve san‘atları olmadığından Leh kılâbdânının kalb ve redîsini fark ve temyîze adem-i kudretlerinden işbu mu‘âyene olunan bakır Leh kılâbdânını kemhacı esnâfından Fotaki nâm zimmî ibâdullâha bey‘ eder iken ahz olunup bu keyfiyet ibadullâhın mağbûn ve mutazarrır olmalarını mûcib bir hâlet olmağla işbu tecdîden yedimizde olan emr-i âlî mûcebince gerek ibâdullâhın ve gerek mukāta‘a-i mezkûrenin ta‘tîlden vikāyesi zımnında Leh kılâbdânını bey‘ ü şirâ ve i‘mâlden men‘leri matlûbumuzdur deyü mazmûnu takrîrlerine mutâbık bir kıt‘a fermân-ı âlî-şân ibrâz eylediklerinde kemhacı esnâfı mazmûn-ı fermân-ı celîlü’ş-şânı bi-tamamihi ikrâr ü i‘tirâf edip kılâbdân-ı mezkûreyi bey‘ ü şirâ ve i‘mâl ederiz deyü inâdlarında ısrâr ve ol-vechile nizâ‘ ve mücâdeleleri bâ-takrîr Bâb-ı âlî’ye ifâde olundukda fermân-ı celîlü’ş-şân mûcebince tanzîm ve kat‘-ı nizâ‘ eyleyesiz deyü sâdır olan fermân-ı âlî-şâna imtisâlen fîmâ-ba‘d kemhacı esnâfı Leh kılâbdânını bey‘ ü şirâ ve i‘mâl etmemek ve Âsitâne’de i‘mâl olunan kılâbdân misillü kılâbdâncı esnâfı ve gerek şeridci haffâflarının Leh kılâbdân ve bunun emsâlini iştirâ eylediklerinde şeritçiler kethudâsı merkūm Latif Ağa’ya rü’yet ve kalb ve bakır olanları fark ve temyîz ve tekâsül eder ise tedîb olunmak üzere tefhîm olunup ve işbu yedlerinde olan fermân-ı âlînin istihkâmını hâvî bâlâsı tuğrâ-yı garrâ-yı hazret-i cihân-dârî ile müveşşah bir kıt‘a fermân-ı celîlü’ş-şân yedlerinde i‘tâ olunmak bâbında kılâbdâncı esnâfı istid‘â-yı inâyet eyledikleri İstanbul Mahkemesi’nden bi’l-iltimâs huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu].
Fî 11 N sene 1222.
|