|
İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 126 Hüküm no: 76 Orijinal metin no: [9b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Toros v. Kirkor’un bakkal dükkânı gediği iddiası ile Bakkal Eci Foti ve ortağı Predomos’u taciz etmemesi
İstinye’de bakkāl gediği mâddesi
Ma‘rûz
Arzuhâl eden Toros v. Kirkor nâm zimmî meclis-i şer‘-i enverde derûn-ı arzuhâlde mastûrü’l-ism Bakkāl Aci Foti v. Tokodoş zimmî muvâcehesinde mahrûse-i Galata’ya tâbi‘ İstinye karyesinde Çavuşbaşı mahallesinde kâin ma‘lûmü’l-hudûd dört kepenkli bir kıt‘a bakkāl dükkânı derûnunda mevcûde beyne’l-hıref gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzıme-i ma‘lûme yüz yirmi sehm i‘tibârıyla yedimde mülk ve hakkım iken dükkân-ı mezkûr derûnunda gedik müstecirim olan gāib ani’l-meclis Kosta zimmînin işbu hâzırûn tüccârdan mâ‘adâ ma‘lûmü’l-esâmî kimesnelere olan düyûn-ı vefîresini dahi kabûl ve kendi mallarından ashâbına edâ eylemek şartıyla gedik-i mezkûru bundan akdem mersûm Foti zimmî ile şerîki Predomos zimmîye bin iki yüz guruşa bey‘ ve temlik ve vech-i lâyıkı üzere teslîm etmiş idim. Lâkin müşteriyân-ı mersûmân gāib-i mersûmun tüccârdan mâ‘adâya olan düyûnunu edâ etmediklerinden mâ‘adâ gedik-i mezkûrun ziyâde ile tâlib-i âharı olmağla şartla bey‘in adem-i sıhhatine binâen semen-i mezkûrdan ancak makbûzum olan iki yüz guruşu alıp gedik-i mezkûrdan keff-i yedleri murâdımdır deyü Pazarbaşı ve bölükbaşı ve bi’l-cümle nizâm ustaları hâzırûn oldukları hâlde ba‘de’d-da‘vâ ve’s-suâl mersûm Foti zimmî cevâbında bin iki yüz yirmi iki senesi Cemâziyelûlâ’sının on birinci günü târihiyle müverraha ve İstinye Nâibi es-Seyyid Mustafa Reşid Efendi’nin imzâ ve hâtemini hâviye işbu bir kıt‘a sicilden muhrec hüccet-i şer‘iye nâtıka olduğu üzere müdde‘î-i mersûm gedik-i mezkûru târih-i mezkûrda şurût-ı müfside ve muvâza‘adan ârî ve cebr ü kerîhden hâlî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile bize bin iki yüz guruşa bey‘ ve temlik ve teslîm, biz dahi iştirâ ve tesellüm edip semen-i mezkûrun kabzını mu‘terif olduğu iki yüz guruşdan mâ‘adâ bin guruşunu gāib-i mersûmun işbu hâzırûn bi’l-meclis ma‘lûmü’l-esâmî tüccâra olan düyûnuna havâle ve her birimiz havâleyi kabûl ve meblağ-ı mezkûru tüccâr-ı hâzırûna edâ etmemizle ol-vechile semen-i mezkûrun mecmû‘unu nakden ve havâleten ahz ü istifâ edip zimmetimizde bir akçe ve bir habbe bâkī kalmadığını kat‘iyyen ikrâr ü i‘tirâf ve mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine müte‘allika da‘vâdan dahi tarafeynden her birimiz âharın zimmetini kabûlü hâvî ibrâ ve iskāt etmiş idik deyü tüccâr ve nizâm ustaları hâzırûn-ı mezbûrûn tasdîkleriyle mazmûnu min-külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhuna mutâbık ve târih-i mezkûr ile müverraha ve nâib-i mezbûrun imzâ ve hâtemini hâviye bir kıt‘a hüccet-i şer‘iye ibrâzıyla eylediği def‘ini ve mazmûn-ı hüccet-i mezkûreyi müdde‘î-i mersûm inkâr etmekle mersûm Foti zimmî ber-vech-i muharrer def‘ini ve mazmûn-ı hüccet-i mezkûreyi udûlden Kâtib İbrahim Edhem Efendi b. Mehmed Muzaffer ve es-Seyyid Numan Çelebi b. Mustafa şehâdetleriyle bi’l-muvâcehe ber-nehc-i şer‘î isbât eyledikde müdde‘î-i mersûm şâhidân-ı mezbûrânı şehâdetlerinde tasdîk etmeğin mûcebiyle müdde‘î-i mersûm da‘vâ-yı mezkûresiyle mersûmân Foti ve Predomos zimmîlere bî-vech mu‘ârazadan men‘ olundukları İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu].
Fî 7 N sene 1222.
|