İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 144 Hüküm no: 99 Orijinal metin no: [12a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Esirci tellalı Şerife bt. Musa’nın Kasap Ali’den taleb eylediği cariyenin ortaya çıkarılması Câriye mâddesi Ma‘rûz Sâhibe-i arzuhâl mu‘arrefetü’z-zât Esir dellalesi Şerife Âişe bt. Musa meclis-i şer‘-i enverde Ketancı Ali b. Abdullah ile zikri âtî câriyenin mâlikesi Hadice bt. Halil tarafından vekîl-i mürseli Abdullah b. Hasan hâzır olduğu hâlde İstanbul’da Balıkpazarı’nda sâkin Taşköprülü Kasab Ali b. Hasan mahzarında müvekkile-i mezbûrenin malı olup âhara bey‘ için yedime verdiği bir re’s Çerkes cinsinden Tiriznid nâm sekiz yaşında bikr câriyeyi şehr-i sâbık Ramazani’l-mübârekin beşinci günü müşteriye irâe edeceğim deyü işbu hâzır bi’l-meclis Ketancı Ali yedimden ahz ve işbu mezbûr Kasab Ali’ye verip câriye-i mezbûre dahi el-yevm yedinde olmağla mezbûr Kasab Ali’den hâlâ taleb ederim deyü hâzır-ı mezbûr Ketancı Ali tasdîkiyle eylediği da‘vâsını mezbûr Kasab Ali bi-tamamihi ikrâr ü i‘tirâf edip, lâkin câriye-i mezbûreyi ben hâzır-ı mezbûr Ketancı Ali’den malı olmak üzere bin yüz elli guruş semen-i medfû‘a iştirâ edip ismi ma‘lûmum olmayan bir kimesneye bey‘ etmiş idim deyü sûret-i def‘de îrâd eylediği kelâmını ve kabz-ı semen eylediğini hâzır-ı mezbûr Ketancı Ali inkârından başka mezbûr Kasab Ali’nin esnâ-yı tekellümünde, telakkumunda fesâd mizâcı ihsâs olunduğundan gayrı câriye-i mezbûre el-yevm yedinde mevcûd olduğu ihbâr olunmağla cevârî bey‘ ü şirâsı husûsunda kefîle rabt olunarak bey‘ ü şirâ olunup bilâ-kefîl iştirâ ve bey‘ olunmamak bâ-fermân-ı âlî memnû‘ iken câriye-i mezbûreyi Ketancı Ali’den iştirâ ve bilmediğim bir âdeme bey‘ eyledim demesini zâhir-i hâli dahi mükezzib ve hilâf-ı fermân-ı âlî olmağla umûr-ı ibâdı fesâddan vikāye evvelâ câriye-i mezbûreyi mezbûr Kasab Ali’den cebren zâhire ihrâç etdirilip ba‘dehû terâfu‘-ı şer‘a havâle buyurulmak iktizâ eylediği İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu]. Fî 14 Şevvâl sene 1222