.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809)
cilt: 85, sayfa: 150
Hüküm no: 104
Orijinal metin no: [13a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Çocuksuz vefat eden Ümmügülsüm ve Ümmühani’nin tasarruflarında olan kasap dükkânı gediği hisselerinin Hacı Osman Ağa’ya kiraya verilmesi

Samatya’da kasab gediği

Ma‘rûz

Hudâvendigâr-ı esbak cennet-mekân firdevs-âşiyân Sultan Abdülhamid Han -aleyhi’r-rahmetü ve’l-gufrân- Evkāf-ı şerîfelerinden Yedikule hâricinde kâin ganem salhânelerinden sekizinci salhâneye merbût İstanbul’da Samatya kapısı dâhilinde manavlar içinde helvacı karşısında kâin bir bâb kasab dükkânı derûnunda mevcûde beyne’l-esnâf gedik ta‘bîr olunur âlât-ı lâzıme-i ma‘lûmeye vakf-ı müşârün-ileyh mütevellîsi temessüküyle müstakıllen mutasarrıf olan Kasab Ebûbekir Efendi fevt olup gedik-i mezkûr beş nefer evlâdına âdiyen ba‘de’l-intikāl evlâd-ı merkūmeden Ümmügülsüm ve Ümmühani dahi bilâ-veled fevt olmalarıyla ol-vechile gedik-i mezkûr beş sehm i‘tibârıyla müteveffiyân-ı merkūmetânın iki sehm hisse-i şâyi‘aları mahlûl ve cânib-i vakfa âid ve râci‘ olduğu ihbâr olunmağla mârrü’z-zikr kasab dükkânı gediğinin i‘tibâr-ı merkūm üzere iki hums hisse gediği ber-vech-i âtî istîcâra tâlib kasab esnâfından istihkākı bi’l-ihbâr nümâyân olan işbu bâ‘isü’l-i‘lâm el-Hâc Osman Ağa b. el-Hâc Hamza meclis-i şer‘-i enverde vakf-ı müşârün-ileyhin kāimmakām-ı mütevellîsi kâtib-i hazret-i ağa-yı Dârü’s-sa‘âdeti’ş-şerîfe Mustafa Efendi hazretleri taraflarından mürsel vekîl-i müsecceli Câbî-i vakıf Hüseyin Efendi b. Ahmed mahzarında Hâssa Kasabbaşısı Ağa tarafından mürsel Kasablar Kethudâsı Süleyman Ağa ve sâir mazbûtü’l-esâmî kasab ustaları hâzır oldukları hâlde takrîr-i kelâm edip kāimmakām-ı mütevellî-i mûmâ-ileyh taraflarından vekîl-i müsecceli câbî-i merkūm Hüseyin Efendi zikr olunan kasab gediği hissesi müteveffiyân-ı merkūmetânın mahlûllerinden sûk-ı sultânîde ba‘de’l-müzâyede ve inkıtâ‘ı’r-rağbe el-yevm mu‘accele-i mümâsili olduğu bi’l-ihbâr mütehakkık olan yüz elli guruş mu‘accele ile taraf-ı vakfı müşârün-ileyhden kāimmakāmlığı hasebiyle bana îcâr ve vech-i lâyıkı üzere teslîm etmeleriyle ben dahi ber-vech-i muharrer istîcâr ve tesellüm ve kabûl ve mu‘accele-i merkūm yüz elli guruşu taraf-ı vakıf için vekîl-i mezbûra teslîm ve umûr-ı vakf-ı müşârün-ileyhe sarfla istihlâke emir etmemle, ol dahi kabz ve umûr-ı vakfa sarfla ba‘de’l-istihlâk mu‘accele-i müstehleke-i merkūmenin adem-i istifâsına ve bi’l-cümle husûs-ı merkūma müte‘allika âmme-i de‘âvîden taraf-ı vakf-ı ve kāimmakām-ı mütevellî-i mûmâ-ileyh vekîl-i mezbûrun zimmetlerini kabûlü hâvî ibrâ ve iskāt eyledim dediğini kāimmakām-ı mütevellî-i vekîl-i mezbûr tasdîk etmeğin sâlifü’l-beyân Samatya nâm mahâlde kâin kasab dükkânı gediğinin i‘tibâr-ı merkūm üzere iki humus sehm hisse-i şâyi‘i müteveffiyân-ı merkūmetânın mahlûllerinden vech-i meşrûh üzere merkūm el-Hâc Osman’a îcâr olunduğunu müş‘ir zabt ve tasarrufu için taraf-ı vakf-ı müşârün-ileyhden temessük i‘tâ buyurulmak bâbında istid‘â eylediği İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu].

Fî 10 Şevvâl sene 1222.