İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 169 Hüküm no: 126 Orijinal metin no: [16b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Seyyid Mahmud Bey’in, Seyyid Ali Bey aleyhindeki tevliyet davasından men olunması
Tevliyet nizâ‘ı men‘i,
Ma‘rûz
Sâhib-i arzuhâl Seyyid Mahmud Bey b. es-Seyyid Davud Bey nâm kimesne Çarşamba günü Arz Odası’nda huzûr-ı hazret-i kāimmakām-ı âlî-makāmîde bi’l-ma‘iye rü’yete memûr nezâret-i hazret-i Sadrazamîde âsûde hâlâ evkāf müfettişi müderrisîn-i kirâm-ı zevi’l-ihtirâmdan fazîletlü Derviş Mehmed Esad Beyefendi hâzır olduğu hâlde zikri âtî husûs için bâ-emr-i âlî Adana’dan ihzâr olunan es-Seyyid Ali Bey b. es-Seyyid Ali Bey b. Ali Bey nâm kimesne muvâcehesinde işbu arzuhâl ve derkenârda mastûr Adana’da Ramazanoğlu Pîrî Mehmed Paşa ve Evkāf-ı Halil Bey v. Ramazan Vakfı’nın vazîfe-i mu‘ayyene ile tevliyeti evlâd-ı vâkıfdan müteveffâ es-Seyyid Mehmed Sadık Bey’in mahlûlünden sene-i sâbıkā Cumâdelûlâsında Evkāf Müfettişi Mehmed Seyyid Efendi i‘lâmıyla nısfı evlâd-ı vâkıfdan mezbûr es-Seyyid Ali Bey’e ve nısf-ı âharı gāib ani’l-meclis Mehmed Necib Efendi’ye tevcîh ve yedlerine verilen berât-ı âlî-şân unvânına hatt-ı hümâyûn keşîde kılındıkdan sonra ben bin iki yüz yirmi bir senesi Cemâziyelâhire’nin on ikinci günü Arz Odası’nda sâbıkā İstanbul kādısı Muradzâde fazîletlü es-Seyyid Mehmed Murad Efendi ve evkāf müfettişi bulunan mûmâ-ileyh Mehmed Seyyid Efendi huzûrlarında akd olunan meclis-i şer‘de tevliyet-i mezbûre bana ve gāibûn ani’l-meclis yedi nefer ki cem‘an sekiz nefer derecede müsâvî evlâd-ı vâkıfdan olup cümlemize ale’s-seviye bize tevcîh olunmak murâdımızdır deyü da‘vâ ve mezbûr es-Seyyid Ali Bey dahi vakf-ı mezbûrun tevliyeti evlâd-ı evlâd-ı evlâd-ı vâkıfın batnen ba‘de batnin ekberine meşrûta ve vâkıf-ı merkūmun evlâd-ı evlâdından Zahide Hanım’ın oğlu Ali Bey’in oğlu diğer Ali Bey’in sulbî oğlu olduğunu ve ol-vechile gāib-i mezbûr Mehmed Necib Bey ile derecede müsâvî ekber evlâd-ı vâkıfdan olduğunu şühûd-ı udûlle isbât ve hüküm ve mûcebince i‘lâm ve tevliyet-i mezbûre merkūmân es-Seyyid Ali Bey ve Mehmed Necib Bey’e ber-mûceb-i i‘lâm-ı mezkûr münâsafeten tevcîh istihkâmı hâvî berât-ı âlî-şân dahi i‘tâ olunmuş olup lâkin merkūm es-Seyyid Ali Bey’in vâkıf-ı mezbûra kat‘a karâbeti ve mezbûre Zahide’nin evlâdından dahi olmayıp ve ber-vech-i muharrer evlâddan olmak üzere ikāmet eylediği şâhidlerinde kâzib olmağla nısf tevliyet-i mezbûreden merkūm es-Seyyid Ali Bey’in kasr-ı yedine tenbîh olunmak matlûbumdur deyü da‘vâ etdikde müdde‘î-i mezbûrun takrîri üzere merkūm es-Seyyid Ali Bey’in mezbûr Zahide Hanım’ın evlâdından olduğunu vech-i muharrer üzere isbât ve mûcebince hükmolunduğunu ikrâr etdikden sonra tasaddî eylediği da‘vâsı meşrû‘a olmamağla mezbûr es-Seyyid Mahmud Bey nısf tevliyet-i mezkûre nizâ‘ıyla bî-vech-i şer‘î mu‘ârazadan men‘ olunup mezbûr es-Seyyid Ali Bey’in Der-aliyye’ye ihzârı husûsuna sâdır olan emr-i âlînin kaydı mahâllinden ref‘ ve terkīn iktizâ eylediği İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı [âlîlerine i‘lâm olundu].
Fî 8 Zilka‘de sene 1222.
|