İstanbul Mahkemesi 94 Numaralı Sicil (H. 1222-1223 / M. 1807-1809) cilt: 85, sayfa: 171 Hüküm no: 128 Orijinal metin no: [16b-4] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Mehmed Memiş’in, Aleksanderi Reis aleyhindeki fasulye ve ıhlamur metaına dair talebinin reddedilmesi Sefîne mâddesi Sâhib-i arzuhâl Mehmed Memiş b. Ömer nâm kimesne meclis-i şer‘-i münîrde derûn-ı arzuhâlde ismi mastûr Aleksanderi Reis v. Kostandi nâm zimmî muvâcehesinde târih-i i‘lâmdan iki ay mukaddem mersûm Aleksandrı Reis süvâr olduğu sefînesine İbrail iskelesinden Âsitâne-i aliyye’ye nakl ve bana teslîm etmek üzere malım olan dokuz yüz seksen guruş kıymetli yedi bin vakıyye fasulye ve seksen bir guruş kıymetli dört yüz elli aded ıhlamurumu vaz‘ ve tahmîl etmiş idim. Lâkin esnâ-yı râhda vâki‘ Köstence açığında rûy-ı deryâda şiddet-i fırtına zuhûruyla sefîne-i mezkûru mahâll-i âhara sarf mümkün olmayıp mersûmun sığınsız? kum üzerine lenger-endâz ve ol-vechile sefîne-i mezkûre kazâzede olduğu sefîne-i merkūme rüfekālarından İbrahim Efendi b. İsmail ve Halil Beşe b. Süleyman ve İbrahim b. Mustafa nâm kimesneler meclis-i şer‘de muvâcehemde alâ-tarîki’ş-şehâde ihbârlarıyla zâhir ve mütehakkık olup ancak ol havâlîde vâki‘ Kazak tâifesinin i‘ânesiyle sâlifü’z-zikr fasulye ve ıhlamuru sefîne-i mezkûreden bir takrîb ile ihrâc ve kabz ve hâlâ yedinde mevcûd olmağla taleb ederim deyü da‘vâ, ol dahi cevâbında müdde‘î-i mersûmun ol-mikdâr fasulye ve ıhlamurunu vech-i muharrer üzere sefîne-i mezkûresine vaz‘ını ikrâr, lâkin zikr olunan sefîneyi fırtınanın şiddet-i imtidâdına binâen halâs mümkün olmayıp ancak nefsimizi tahlîs ve sefîne-i mezkûre mahâll-i merkūmda gark ve telef olmuş idi deyü müdde‘î-i mezbûrun [17a] ber-minvâl-i meşrûh ihrâc ve kabz müdde‘âsını ba‘de’l-inkâr müdde‘î-i mezbûr Mehmed Memiş ber-vech-i muharrer müdde‘âsını ba‘de’l-istimhâl ve’l-imhâl müddet-i mehl-i şer‘î dahi tamam olup ityân-ı beyyineye kādir olmayıp tâlib-i tahlîf dahi olmamağla mûcebince müdde‘î-i mezbûr minvâl-i muharrer üzere bilâ-beyyine bî-vech-i şer‘î mu‘ârazadan men‘ olunduğu İstanbul Mahkemesi’nden huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. Fî 13 Zilka‘de sene 1222.